21.08.2009

Alvaro Negredo Sevilla'da!


İspanyol golcü Negredo'nun kaderi bir kez daha Real Madrid ile kesişsede resmi maça çıkamadan yine başka takımın yolunu tuttu.

20 yaşındayken de Real Madrid'in kapısından içeri giren oyuncu A takım ile hiç maça çıkmadan kiralık olarak Almeira'nın yolunu tutmuştu. Geri döndüğünde ise takıma Benzema, C.Ronaldo, Kaka gibi ofansif oyuncuların katılması ile zaten forma şansı bulması zor bir ihtimaldi.

Hull City'e transferi an meselesi olan Negredo son anda gelen Sevilla'nın teklifini kabul etti ve yeni sezonda Ramon Sanchez Pizjuan'da göstercek kendisini. 15 milyoun euroluk bir ücretle (Endülüs ekibinin transfer rekoru) Sevilla'ya geçen Negredo, Kanouete, Luis Fabiano ve Chevanton gibi golcülerin arasında forma şansı arayacak.

20 Ağustos 1985'te başkent Madrid'in Vallecas bölgesinde dünyaya gelen Negredo ( aynı zamanda lakabı da Vallecas'ın vahşi hayvanı) futbolada bu bölgenin takımı Rayo Vallecano'da başladı. 19 yaşındayken Boliç ve Baliç'in de bir zamanlar oynadığı, hafızalarımızda göğüs reklamındaki arı figürlü reklamı ile yer eden bu kulüpte 19 yaşındayken profesyonel olan İspanyol golcü 2004 yılında Rayo Vallecano'nun B takımı ile 15 maçta 14 gol kaydetti. Devre arasında A takım ile maçlara çıkan Negredo yarım sezonda 12 maça çıktı ve 1 gole imza attı.

2005 yazında Real Madrid'e transfer olan Negredo henüz 20 yaşındayken büyük hayaller ile gelmişti başkent temsilcisine. A takım ile hiçbir resmi maça çıkamayan İspanyol oyuncu Real Madrid'in B takımı olan Castilla'da 2 sezon forma giydi. İlk sezonunda 25 maçta 4 gol kaydeden Negredo bir sonraki sezon 40 maçta 18 gol ile tamamlayarak dikkatleri üzerine çekti. O zamanın Real Madrid hocası Capello tarafından bir İspanya kupası maçında 18 kişilik kadroya alınsada forma şansı bulamadı.

Temmuz 2007'de La Liga'nın yeni takımlarından Almeira'ya geçen Negredo burada adeta kendini buldu. Sezonun ilk maçında Deportivo deplasmanında takımı 3-0 kazanırken Negredo'da ağları havalandırdı. Almeira'daki ilk sezonunda 36 maça çıkan golcü oyuncu 13 gole imza attı. Şüphesiz bu gollerden en anlamlısı ise 2 Şubat günü oynanan Real Madrid maçında attığı goldü. Almeira o maçı 2-0 kazanırken sezonu da 8. sırada bitirdi.

Bir sonraki sezona da fırtına gibi giren Negredo ligin ilk 6 maçında 5 gol kaydetti. Almeira'daki son sezonunu 34 maçta 19 gol 7 asist ile tamamlayan İspanyol golcü kiralık sözleşmesinin bitimi ile Real Madrid'e geri dönüyor ve kendini ispatlamanın gururunu yaşıyordu. Real Madrid'in 'El Galacticos' oluşumunda forma şansı bulması neredeyse imkansız olan Negredo hazırlık maçında Quito'ya karşı gol atsa da Real'den ayrılmak durumunda kalıyordu.

19.08.2009

Michel Salgado Blackburn Rovers'ta!


Real Madrid'in sembol isimlerinden biri olmuş 10 yıldır başkent ekibinin defansının sağ tarafında istikrarlı bir şekilde forma giymiş İspanyol defans oyuncusu Michel Salgado artık Blackburn'da.

Sergio Ramos'un Real Madrid'e transferinden sonra iyice gözden düşen ve son senelerde forma şansı bile bulmakta zorluk çeken 34 yaşındaki oyuncu kariyerinin son demlerini Premier Lig'de oynayarak geçirecek.

Tam adı Miguel Angel (Michel) Salgado Fernandez olan oyuncu 22 Ocak 1975'te İspanya'nın özerk bölgelerinden biri olan Galiçya'da dünyaya geldi. Futbola da bu bölgenin takımı olan Celta Vigo alt yapısında başlayan Salgado 1993-1995 yılları arasında Celta Vigo'nun B takımında oynadı.

İlk profesyonel maçına ise kaderin cilvesi olsa gerek 22 Ocak 1995'te takımının sahadan 4-0 mağlup ayrıldığı maçta Real Madrid karşısında giydi. 1999 yılına kadar Celta Vigo forması giyen İspanyol oyuncu toplamda da 92 kez Mavi-Beyazlı takımın formasını giyerken 3'te gol kaydetti. Ayrıca Salgado 1996-1997 yıllarında Salamanca'ya kiralık olarak giderken 36 maçta forma giydi ve bu takımın 2. olarak La Liga'ya yükselmesinde büyük pay sahibi oynadı.

1998 yılında İspanya Ümit Milli takımı ile Avrupa Şampiyonluğuda kazanan Salgado, 1999 yazında 11 milyon euro bonservis bedeli ile Real Madrid'e satıldı. İlk sezonunda kulübü ile Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşarken o sezon toplamda 29 maça çıktı.

Geldiği ilk günden beri Real Madrid'in değişilmez yuncularından biri olan Salgado 2005-2006 sezonunun sonuna kadar mevkisinin değişilmez isimlerinden biri oldu. Ramos'un gelişi ile gözden düşen Salgado, 2006 yazına kadar 210 kere La Liga 47 kez de Şampiyonlar Ligi maçlarında forma giydi ve toplamda 5 gol kaydederken 65 de sarı kart gördü.

2006 Dünya Kupası'nda sadece Arabistan'a karşı forma şansı bulan Saldado, son 3 sezonda daha çok Ramos'un alternatifi olarak kaldı. 2006-2007 sezonunda 15, 2007-2008 sezonunda 8 ve 2008-2009 sezonunda da 9 olmak üzere 3 yılda sadece 32 lig maçına çıkan İspanyol oyuncu bu süre zarfında 4 de Şampiyonlar Ligi maçına çıkarken toplamda 20 sarı kart gördü.

Özellikle geçtiğimiz sezon iyice gözden düşen ve toplamda sadece 721 dakikada kalan Salgado sonuncusu 2006 Dünya Kupası'nda olmak üzere 53 kez de İspanya Milli takımının formasını terletti.

Claudio Pizarro Werder Bremen'de!

Werder Bremen geçen sezon Chelsea'den kiraladağı Claudio Pizarro bu sefer bonservisi ile birlikte Alman takımına döndü.

Avrupa Ligi kariyerine ilk olarak Werder Bremen'de başlayan Peru'lu golcü bir manada yuvaya dönmüş oldu. Bremen ile 3+1 yıllık sözleşme imzalayan Pizarro geçen sezonki başarısının üstüne katabilecekmi bilinmez ama Werder'e geri dönmek ile çok mutlu olduğu söylenebilir. Sonuçta Ancelotti'de hazırlık maçlarında bile forma şansı vermediği Pizarro'yu takımda düşünmüyordu.

Tam ismi Claudio Miguel Pizarro Bosio olan Perulu oyuncu 3 Kasım 1978'de Peru'nun sahil kentlerinden biri olan Callao'da dünyaya geldi. Futbola ilk olarak Peru'nun Deportivo Wanka takımında başlayan Pizarro 17 yaşındayken profesyonel oldu. Bu kulüpte geçirdiği 2 sezonda 42 maça çıkan golcü oyuncu 8'i ilk sezonda olmak üzere 11 gol kaydetti.

1997 yazında Peru'nun en popüler takımlarından Alianza Lima'ya transfer olan Pizarro buradaki ilk sezonunda 32 maça çıktı ve 9 gole imza attı. Bu 9 golün ikisini ise Libertadores kupasında çıktığı 10 maçta kaydetti. 1998-1999 sezonunda da 25 maçta 18 gol kaydeden Perulu golcü Avrupa takımlarının dikkatini çekerken Werder Bremen'e transfer oldu. Ayrıca o sezon ilk kez Peru milli takımının formasını giydi.

Werder Bremen forması ile ilk Avrupa Ligi deneyimini yaşamasına rağmen uyum sorunu çekmeyen Peru'lu golcü Bundesliga'daki ilk sezonunda 26 maçta forma giyerken 10 kezde rakip fileleri havalandırdı. Avrupa Kupalarında'da 9 maçta 3 gol kaydeden Pizarro, sezonu toplamda 39 maçta 15 gol ile tamamladı.

2000-2001 sezonunda ise Bundesliga kariyerindeki en yüksek gol sayısına ulaşan Güney Amerikalı golcü 31 Almanya ligi maçında 19 gole imza attı. Sezonu da 37 maçta 23 gol ile tamamlayan Pizarro dev kulüplerin ilgisini çekti. Barcelona, Real ve Inter golcü oyuncu ile ciddi ciddi ilgilense de o Almanya liginde kalmayı tercih etti ve 7 Haziran 2001'de Bayern Münih'e transfer oldu.

Bir önceki sezonun Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Bayern Münih ile ilk kupasın da Aralık 2001'de Kıtalararası Kupası'nı alarak kaldıran Pizarro, Münih ekibindeki ilk sezonunda 30 lig maçında 15 gol kaydetti. O sezon lig şampiyonluğu yaşayamasa da sezonu 48 maçta 19 gol ile tamamladı.

2002-2003 sezonunu 33'ü ilk 11 olmak üzere 39 maçta 19 gol ile tamamlayan Pizarro ligde attığı 15 gol ile Bayern'in lig şampiyonluğuna katkıda bulunurken o sezonu Bayern, Almanya Kupasını'da kazanarak duble ile tamamladı.

2006-2007 sezonun sonuna kadar Bayern Münih'te kalan Pizarro Bayern Münih ile toplamda 6 sezon geçirdi. Bayern'deki 6 sezonunda 123'ü ilk 11 olmak üzere 168 lig maçında forma giyen Pizarro toplamda 71 gol kaydetti. Şampiyonlar Liginde de 51 maçta forma giyen Perulu golcü 15 gole imza atarken toplamda Bayern forması ile 251 maçta 100 gole imza attı.

2007 yazında Bayern Münih yönetimi ile sorunlar yaşayan ve kontrat önerisini reddeden Pizarro, 1 Temmuz 2007'de bedelsiz olarak Premier Lig ekibi Chelsea'nin yolunu tuttu. Ada macerası beklediği gibi gitmeyen golcü oyuncu çıktığı ilk Premier Lig maçı olan Birmingham maçında fileleri havalandırsa da o sezon 17'si sonradan olmak üzere 21 lig maçında forma giydi. Bu 21 maçta sadece 694 (Maç başına 33,04) dakika forma şansı bulan golcü oyuncu sadece 2 gol kaydetti.

Chelsea'de aradığını bulamayan Pizarro 15 Ağustos 2008'te eski kulübü Werder Bremen'e kiralandı. Werder Bremen ile 26 lig maçında 17 gol kaydeden Pizarro sezonu 10. sırada tamamlayan Bremen ekibinin en golcü oyuncusu oldu. Werder Bremen o sezon Şampiyonlar Ligi gruplarında 3. olarak Uefa'ya düşse de Diego ile beraber takımının finale kadar yükselmesine katkıda bulunmuştu. Perulu golcünün bu yoldaki en unutulmaz maçı ise şüphesiz 3. turdaki Milan eşleşmesinin İtalya'daki rövanş maçı idi. Almanya'daki ilk maç 1-1 bitmiş ve rövanş maçında da 2-0 gerideydi. 68. ve 78. dakikalarda sahneye çıkan Pizarro takımının Milan'ı elemesinde başrol oynuyordu. O sezonu 42 maçta 25 gol ile tamamlayan Pizarro 5 de asist yaptı.

Milli takım formasını da 56 kere giyen Peru'lu golcü ülkesi adına da 13 gole imza atsada henüz Dünya Kupası gibi büyük bir organizasyonda forma şansı bulamadı.

16.08.2009

Abilerinin İzinden Gidenler!

Dünyanın en büyük derbilerinden biri belkide 1.si şüphesiz Boca Juniors-River Plate maçıdır. Barcelona-R.Madrid maçları nasıl "El Classico" diye adlandırlıyorsa bu 2 ezeli rakibin maçları da "Süperclassico" diye adlandırılır.

Bu maçlarda futbolcular arasında yada taraftarlar arasında kavga çıkması artık olağan bir durum ama bu seferki olay bunlardan birz farklı.

İki takımın PAF takımlarının maçı abilerinin oynadıkları maçları aratmayacak kadar gergin geçti. Maçın son bölümlerine doğru River Plate lehine çalan penaltı düdüğü ortamı bir anda gerdi ortalık birbirine girdi.

Boca'lı futbolcular uzun süre hakeme itiraz ettikten sonra River Plate'li oyunculara saldırdılar.

Karate filmlerini aratacak cinsten birbirlerine saldıran, hatta uçan tekme atan futbolcuların kavasını araya giren teknik adamlar ve görevliler engellediler. Yetişkinler, gençleri tutmakta çoğu zaman zorlandı.

Uzun süren uğraşlardan sonra kavga yatıştırıldı ve maç durduğu yerden devam etti.

İŞTE SANİYE SANİYE OLAY ANI!

Carew'den İlginç Asist!

Geçtiğimiz hafta içi oynanan Dünya Kupası elemeleri maçında eski Beşiktaş'lı oyuncu Carew çok ilginç bir olaya imza attı.

Norveç'in İskoçya'yı 4-0 ile geçerek Dünya Kupası'na kalma umutlarını arttırdığı maçın 3. golü öncesi Carew'in kaleye çektiği şut önce sağ taraftaki yan direğe, sonrada sol taraftaki direğe çarparak Erik Huseklepp'in önüne döştü. Bu oyuncuda boş kaleye topu yuvarladı.

İŞTE O GOL!
Related Posts with Thumbnails