6.03.2009
İddaa Tahminleri (6 Mart - 9 Mart)
Haftaiçi Avrupa maçına çıkacak takımların maçlarına dikkat etmek lazım. 3-4 gün sonra çok önemli maça çıkacak takımlar rotasyona gidebilir ve bu yüzden bu takımların maçlarında sürpriz denenerek yüksek oranları bulabiliriz.
Bu haftadan itibaren maçlarla ilgili yorum yerine sadece tahmin yapıcağım.
109 - Galatasaray - Bursaspor 2.5 Gol Üstü 1.55
Skor : 2-1
119 - Schalke - Köln 0 3.60
Skor: 1-0
156 - Bayern Münih - Hannover 2.5 Üstü 1.45
Skor: 5-1
158 - M.Gladbach - Hamburg 1,0 (Çifte Şans) 1.62
Skor: 4-1
160 - Stuttgart - Dortmund 1 1.80
Skor: 2-1
161 - Wolfsburg - Kalshrusher 2.5 Gol Üstü 1.50
Skor: 1-0
197 - Roma - Udinese 2.5 Gol Altı 1.75
Skor: 1-1
219 - Salzburg - Sturm Graz Toplam Gol : 4-6 2.10
Skor: 2-1
221 - Genoa - Inter 1 2.80
Skor: 0-2
227 - Marsilya - Valenciennes 2.5 Gol Üstü 1.85
Skor: 0-0
230 - Toulouse - Bordeaux 1 2.70
Skor: 3-0
241 - Real Madrid - Atletico Madrid 0,2(Çifte Şans) 2,02
Skor: 1-1
245 - Torino - Juventus 1 3.10
Skor: 0-1
246 - Twente - PSV 1 2.10
Skor: 1-1
247 - Lille - Lyon 1 2.80
Skor: 2-0
308 - Sakaryaspor - Güngören Belediye 1 1.80
Skor: 4-1
337 - Sivasspor - Ankaraspor 2.5 Gol Altı 1.65
Skor: 1-1
340 - Nec Nijmegeen - Alkmaar 2 1.50
Skor: 0-1
346 - Fiorentina - Palermo 1 1.50
Skor: 0-2
347 - Lecce - Reggina 0 2.90
Skor: 0-0
359 - Le Havre - Sochaux 2 2.30
Skor: 2-1
361 - A.Biefeld - E.Frankfurt 0 2.80
Skor: 0-0
367 - Mallorca - Real Betis 1 2.00
Skor: 3-3
369 - Osasuna - S.Gijon 1 1.55
Skor: 1-2
377 - Sevilla - Almeria 1 1.45
Skor: 2-1
5.03.2009
2008-2009 Sezonu Teknik Direktör Trafiği
Onlar başarısız gidişatta ilk suçlanan kişiler. Bir futbol takımında üstüste başarısız sonuç alındığı zaman yönetimler önce onların görevine son veriyor.
Kimdenmi bahsediyorum ? Teknik direktör ve menajerlerden.
Ülkemizde neredeyse her sezon toplam takım sayısından daha fazla teknik direktör değişikliği oluyor. Bir teknik direktör değiştiği zaman,Alex Ferguson ve Arsene Wenger örnekleri gösterilerek "Avrupa'da durum böyle değil, orda hep istikrar var" denilerek deniliyor.
Peki durum gerçekten öylemi ? Bu futbol sezonunda hangi ligde hangi takımların teknik direktörleri değişti ?
İşte 5 Mart itibarı ile bu sezon yaşanan teknik direktör değişiklikleri :
-TÜRKİYE SÜPER LİGİ(16)-
Beşiktaş
6. Hafta : Ertuğrul Sağlam - Mustafa Denizli
Galatasaray
21. Hafta : Michael Skibbe - Bülent Korkmaz
Bursaspor
9. Hafta : Samet Aybaba - Güvenç Kurtar
16. Hafta : Güvenç Kurtar - Ertuğrul Sağlam
Gençlerbirliği
9. Hafta : Mesut Bakkal - Samet Aybaba
Denizlispor
10. Hafta : Ali Yalçın - Ümit Kayıhan
18. Hafta : Ümit Kayıhan - Mesut Bakkal
Ankaragücü
7. Hafta : Hakan Kutlu - Ünal Karaman
13. Hafta : Ünal Karaman - Hakan Kutlu
Konyaspor
3. Hafta : Raşit Çetiner - Nevzat Dinçbudak
4. Hafta : Nevzat Dinçbudak - Giray Bulak
Antalyaspor
8. Hafta : Joseph Jarabnisky - Mehmet Özdilek
Kocaelispor
4. Hafta : Engin İpekoğlu - Yılmaz Vural
16. Hafta : Yılmaz Vural - Erhan Altın
Hacettepe
9. Hafta : Osman Özdemir - Erdoğan Arıca
22. Hafta : Erdoğan Arıca - Ergün Penbe
-İNGİLTERE PREMİER LİGİ(8)-
Chelsea
25. Hafta : Luiz Felipe Scolari - Guus Hiddink
West Ham United
3. Hafta : Alan Curbishley - Gianfranco Zola
Tottenham Hotspur
9. Hafta : Juande Ramos - Harry Redknapp
Sunderland
20. Hafta : Roy Keane - Ricky Sbragia
Newcastle United
3. Hafta : Kevin Keegan - Joe Kiennar
Portsmouth
9. Hafta : Harry Redknapp - Tony Adams
24. Hafta : Tony Adams - Paul Hart
Blackburn Rovers
17. Hafta : Paul Ince - Sam Allardyce
-İSPANYA LA LİGA(9)-
Real Madrid
14. Hafta : Bernd Schuster - Juande Ramos
Atletico Madrid
21. Hafta : Javier Aguirre - Abel Ressino
Almeria
16. Hafta : Gonzalo Arconada - Hugo Sanchez
Recreativo Huelva
6. Hafta : Manolo Zambrano - Luis Lucas Alcarez
Sporting Gijon
1. Hafta : Antonio Maceda - Manolo Preciado
Osasuna
6. Hafta : Jose Angel Ziganda - Jose Antonio Camacho
Espanyol
13. Hafta : Bartolome Marquez - Jose Esnal Mane
19. Hafta : Jose Esnal Mane - Maurico Pochettino
Numancia
24. Hafta : Sergio Kresic - Jose Rojo Martin
-İTALYA SERIA A(5)-
Palermo
1. Hafta : Stefano Colantuono - Davide Ballardini
Bologna
10. Hafta : Carlo Mazzone - Sinisa Mihajlovic
Chievo
10. Hafta : Luigi Del Neri - Domenico Di Carlo
Reggina
16. Hafta : Nevio Orlandoni - Giuseppe Pillon
20. Hafta : Giuseppe Pillon - Nevio Orlandoni
-ALMANYA BUNDESLİGA(3)-
Stuttgart
14. Hafta : Armin Veh - Markus Babbel
B.Mönchengladbach
7. Hafta : Jos Luhukay - Christian Ziege
8. Hafta : Christian Ziege - Hans Meyer
-FRANSA LIGUE 1(5)-
Le Mans
21. Hafta : Yves Bertucci - Daniel Jeandupeux
Grenoble
2. Hafta : Franck Corrihons - Mehmed Bazdarevic
Nantes
3. Hafta : Michel Der Zakarien - Elie Baup
Saint Etienne
13. Hafta : Laurent Roussey - Alain Perrin
Le Havre
18. Hafta : Jean Marc Nobilo - Frederic Hantz
Shrek'e Hocasından "Az Yemek Ye" Uyarısı
River Plate'in yeni forvet oyuncusu Cristian Fabbiani, tartıda 100 kiloyu görünce teknik direktör Nestor Gorosito'dan uyarı aldı.
River Plate'in çalıştırıcısı Gorosito, animasyon film karakteri Shrek'e benzerliği nedeniyle Arjantinli taraftarlarca ''Ogre'' lakabıyla çağrılan Fabbiani'ye, ''Az ye'' uyarısında bulundu. Gorosito, Arjantin'den bir radyoya yaptığı açıklamada, 25 yaşındaki futbolcunun son zamanlarda oldukça kilo aldığını, bunun maçtaki performansını olumsuz etkilediğini belirtti.''Ona, '3 tabak salata yersen kilo veremezsin. İnekler de tüm gün ot yiyor ama hala inekler' dedim'' ifadelerini kullanan Gottiso, Fabbiani'nin kilo verme konusunda sorumluluk hissetmesi gerektiğini, 92 veya 93 değil, 97 kiloya inmesinin yeterli olacağını söyledi. Gorosito, ''Onun maçın 90 dakikasında da oynamasını istiyoruz, yarım saat değil'' diye konuştu.
Fabbiani'nin kiloları, Arjantin liginde en fazla konuşulan konulardan biri olurken, annesinin, oğluna verilen diyet programıyla ilgili televizyonlara verdiği röportajlar da dikkati çekti. Arjantinli futbolcu, ilk zamanlar hakkında yapılan yorumlara gülmekle yetinirken, Pazar günü San Lorenzo'ya 5-1 yenilgiyle biten maçtaki kötü performansı, onu da harekete geçirdi.
Hafta sonu oynanacak maçta, 90 dakika sahada kalma sözü veren Fabbiani, ''Benim fiziğim böyle, fazla değişmez, ancak bu maçın sonuna kadar oynayacağım'' dedi.
Çirkinlik Suç Olsa Ömür Boyu Hapis Yatacak Futbolcular
Biz futbolu sevenler bu oyuna "Güzel oyun" ibaresini yapıştırmışızdır. Ancak konu bazı oyunculara geldiğinde aynı kelimeyi kullanmakta zorlanıyoruz. The Sun gazetesinin İngilterede forma giyen oyuncular arasından belirlediği en çirkin 10 futbolcu listesi sizlerle.
İskoç oyuncu David Hopkin, 1997 yılında Crystal Palace'ın Premier Lig'e çıkmasıyla yıldızlaşmıştı. Ada'nın kuzey kısmındakilere özgü o turuncu saçlar ve büyük kulaklar Leeds ve Chelsea formalarını giyen oyuncunu rakiplerinin alay konusu olmuştu.
9. Robert Prosinecki
Fransa 98'de Hırvatistan'ın üçüncü olmasında önemli pay sahibi olan Robert Prosinecki, Real Madrid ve Barcelona formalarını giydikten sonra kariyerinin son dönemlerini Portsmouth'da geçirmişti.
8. Peter Beardsley
Newcastle United formasıyla gösterdiği performansla İngiltere Milli Takımı'na da seçilen Peter Beardsley'a takılan bir çok lakap var. Tabi bunların en unutulmazı kuşkusz Qasimodo'ydu.
7. Robert Earnshaw
Cardiff City'de neredeyse her maçta bir gol atan Earnshaw, bu performansla beraber üç milyon pound karşılığnıda West Bromwich'e transfer olmuştu. Burada bekleneni vermeyen Galli golcü bugünlerde Championship'te Nottingham Forest forması giyiyor. Earnshaw'un ömür boyunca şişe açacağına ihtiyaç duymayacağı kesin.
6. Trifon Ivanov
EURO 96'yı hatırlayanlar, Bulgaristan adına ağları havalandıran Stoichkov'la beraber Ivanov'u da unutmaz. Oyuncunun lakabı Bulgar kurduydu.
5. Stefan Ogrizovic
File bekçisi Stefan Ogrizovic, 16 yıl kalesini koruduğu Coventry'de 80'lerin ortasından milenyuma kadar oynayarak kulübün efsanelerinde biri oldu. Ancak Ogrizovic, Coventy adına oynadığı 600 maçtan çok şekilsiz burnuyla hatırlanıyor.
4. Ronaldinho
Barcelona'da gösterdiği performansın ardından dünyanın en iyi futbolcularından birisi olarak gösterilmeye başlanan Ronaldinho, bugünlerde Milan'da istediği başarıyı yakayabilmiş değil. Sürekli gündemde olduğu için çirkinliği artık gözümüze pek batmıyor.
3. Dirk Kuyt
Feyenoord'dan Liverpool'a gelmeden önce Feyenoord'da 101 maçta 71 gol atan Kuyt, çalışkanlığıyla da takımını sırtlıyor. Ancak Kuyt'ın iyi performansı kötü görünüşüne engel olamıyor.
2. Luke Chadwick
Sahada gösterdiği performanstan çok çirkinliğiyle akıllarda kalan başka bir oyuncu yoktur. Ancak ironik olarak Chadwick, bayan Manchester United taraftarların anketlerinde Giggs ve Beckham'la yarışıyordu. 2004'ten sonra kariyeri düşüşe geçen Chadwick, League One'da Milton Keynes Dons forması giyiyor.
1. Iain Dowie
Buraya kadar sıraladığımız bütün oyuncuları photoshop'la bir araya getirdiğimizi düşünün. İşte sonuç. Iain Dowie, İngiltere'de çok büyük işler başarmamış olsa da tipiyle akıllarda kaldı. Dowie bugünlerde televizyon yorumculuğu yapıyor.
Futbol Tarihinin En Kötü 20 Forması
ABD'nin futbolla tanışmaya başladığı yıllarda kurulan bir ekibin forması. Caribous of Colorado 1978 yılında Denver'daki yerel ligde sadece bir sezon mücadele etti. 30 maçta 22 mağlubiyet alan Caribous'un bu başarısızlığındaki nedeni formada aramak lazım.
2- Hudersfield Town
İngiltere'nin alt liglerinden bir türlü kurtulamayan Huddersfield Town, bu formayla rakipleri tarafından paspasa çevirlmeyi hakediyor.
3- Jorge Campos
Meksika Milli Takımı'nın file bekçisi Jorge Campos, her zaman ilginç forma seçimlerine imza atmıştır. Campos herhalde bu formalarla rakip forvetlerin gözlerinin kamaşmasını amaçlıyordu. Bizim bile bakarken başımız ağrıdı.
4- Norwich
1993 yılında Norwich City'nin giydiği forma. Şaşı bakıp şaşırınca UEFA Kupası'nı görebilirsiniz.
5- Athletic Bilbao
2004-2005 sezonunun Bilbao forması. Bilbao formaya reklam alan bir kulip olsaydı bir ketçap markasından çok iyi teklifler alabilirdi.
6- Hull City
Kaplanlar lakaplı Hull City bir dönem bu ünvanlarını vurgulamak istemişti. Ancak bu forma Ahu Tuğba veya Banu Alkan'dan ödünç alınmış gibi görünüyor.
7 - Arsenal
90'lı yılların başları enterasan forma tasarımlarına sahne oldu. Arsenal her zaman değişik formaları tercih eden bir ekip olmuştur. Ancak bu formayla deneyselliği çok uç noktalara taşıdılar.
8- Manchester United
1990'lı yılların ortasında Chelsea gibi Manchester United da gri ve turuncu renklerin ağrılığını taşıdığı formaları tercih ediyordu. Roy Keane'in yüzündeki memnuniyetsizliğe hak vermek gerek.
9- Seaman
Arsenal'ın kalecisi David Seaman, İngiltere Milli Takımı'nda daha çok çocuklara hitap eden formalar giymeyi tercih ediyordu.
10- Coventry
1978 yılında Coventry'nin giydiği forma üst ve alt olarak yekpare gibi duruyor. Herhalde futbolcular o dönem formayı tek parça olarak giyiyordu.
11- Stoke City
Tamam kim olduğunuzu biliyoruz. Stoke City'den iddialı bir forma. Keşke futbolları da öyle olsaydı.
12- Notts County
Dedeniz için iyi bir hediye daha.
13- York City
York City'nin 2002 - 2003 yılında kullandığı forma, futbol formasından çok jokey gömleğine benziyor. Tabi yorum sizin.
14- Kilmarnock
Hayır bu dedenizin dışarı çıkarken giydiği gömlek değil. Bu İskoç ekibi Kilmarnocklu futbolcuların bir dönem sırtında taşıdığı forma.
15 - Aston Villa
1990'lı yılların başında Aston Villa, Avrupa futbolunun önde gelen takımlarından birisiydi. Ancak Bordo-mavili takımın yeşil ve siyahı tercih etmesi kafaları karıştırmıştı. Trabzonsporlu taraftarlar aynı durumda olsa ne tepki verirdi acaba
16- Chelsea
1990'ların ortasında Gullit'in de sırtında taşıdığı forma listemize girdi. Bugünlerde mavi formayla görmeye alıştığımız Chelsea o dönem Turuncuya bir renk ve gri formayı tercih ediyordu.
17- İskoçya
İskoç Milli Takımı'nda 1986 yılında forma giyen oyuncular, futbolcudan çok bir tayfayı veya kamarotu hatırlatıyordu.
18 - Newcastle United
Newcastlelı taraftarlar bir dönem sadece takımlarının performanslarından değil, giydikleri formalar nedeniyle de kara günler yaşıyordu.
19- Fiorentina
Batistutalı, Rui Costalı döneminde Fiorentinalı oyuncuların giydiği forma bize susuzluğumuzu hatırlatıyor.
20 - Kamerun
2002 yılında Kamerun'un kolsuz formaları tercih etme nedeni Afrika sıcaklarından dolayı olduğu düşünülmüştü. O yıl Afrika Uluslar Kupası'nda Şampiyon olan Kamerunlu oyuncular Basketbol oyuncuları gibi gözükmüştü.
Tello'ya Tribünlerden Bir Adet Plastik Baca Kapağı !
Haberin videosu için;
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=53461
Sahaya neler atılmıştı ?
Ankaraspor-Beşiktaş karşılaşmasında sahaya atılan baca kapağı, Avrupa’da yaşanan benzerlerini akıllara getirdi. Bilindiği gibi Bayern Münih’in kalecisi Oliver Kahn’ın kafasına golf topu, Roma-Dinamo Kiev maçında Anders Frisk’in başına zippo çakmak, Inter-Atalanta maçında sahaya scooter ve Barcelona-Real Madrid mücadelesinde Luis Figo’ya domuz kafası ve viski şişesi atılmıştı. Mafya jargonunda, gönderilen domuz kafası, kişiye ölüm tehdidi anlamını taşıyor...
4.03.2009
Gabriel Batistuta (Batigol) Neler Yapıyor
Ata sporumuz 'cirit'e benzerliğiyle dikkat çeken Polo sporunun son gündemdeki müdavimlerinden birisi de Arjantin futbolunun efsane isimlerinden Gabriel Batistuta oldu. Arjantin Milli Takımı ve İtalyan ekibi Fiorentina'nın unutulmaz isimlerinden Gabriel Batistuta, Buenos Aires'in yaklaşık 50 kilometre güneybatısındaki Canuelas'daki bir karşılaşmada hayranlarının karşısına at üzerinde çıktı. Polo maçında 2 gol atan Batistuta, birçok pozisyondan ise yararlanamadı. Batistuta, karşılaşma sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada gülerek, "Tam bir felaketti. Çok kötüydüm. Ama yeni yeni öğreniyorum ve eğlenmeye çalışıyorum. Çok zor bir oyun ama yavaş yavaş öğreniyorum" dedi.
Saha Ortasında Romantik Dakikalar
Vücutlarının bir kısmını futbol forması şeklinde boyayan bir çift karşılaşmanın oynandığı sırada aniden sahaya daldı. Futbolcuların, seyircilerin ve güvenlik görevlilerinin şaşkın bakışları arasında sahanın ortasına gelen çift hiçbir şey olmamış gibi öpüşmeye başladı. Bir süre şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşıran güvenlik görevlileri daha sonra sahaya girerek 'sıra dışı' çifti saha dışına çıkardı. Ancak futbolcuların uzun süre şaşkınlıklarını gizleyemedikleri görüldü.
1860 Münih'in 5-1'lik üstünlüğüyle sonuçlanan karşılaşmada atılan 6 golden daha fazla ilgi çeken çift, amaçlarının sadece 'romantik' dakikalar yaşamak olduğunu açıkladılar.
Macaristan'da Yarım Dolara Futbolcu Satıldı
Vemend takımında top koşturan Macar futbolcuyu satın almak isteyen Himeshaza kulübü başkanı, Vemend kulübü başkanı ile kıyasıya bir pazarlığa girdi.
2 FUTBOL TOPU ÇOK GELDİ
Vemend kulüp başkanı futbolcusu için önce 2 adet futbol topu istedi, ancak bu rakamın çok fazla olduğunu söyleyen Himeshaza başkanı, futbolcu için 100 Forint'ten (yarım dolar) başka para ödemelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Bu rakamı kabul eden Vemend başkanı el sıkışarak, meslektaşından aldığı 500 Forint'in (2,5 dolar) üstü olan 400 forint'i Himeshaz başkanına verdi ve anlaşma imzalandı. 100 Forint'lik futbolcunun takımına nasıl bir katkıda bulunacağı Macaristan'da merak konusu oldu.
Premier Lig'de Haftanın Görünümü (27. Hafta)
Hafta içi Gerrard'sız Real Madrid deplasmanından 1-0'lık galibiyetle dönerek çeyrek final kapısını ardına kadar açan Liverpool ligde istikrarsız sonuçlar alarak şampiyonluk yarışından hızla uzaklaşmaya devam ediyor. Riverside stadında Middlesbrough'un konuğu olan Kırmızılar Tuncay'ın da 6 Aralık'tan sonra ligde ilk golünü attığı maçta 2-0 mağlup olarak 15 maç sonra ligde mağlubieyetle tanışmış oldu. Ev sahibi M.boro ise ligde tam 14 hafta sonra 3 puanla tanışarak bu şanssızlığını kırdı ve ligde kalma adına taraftarlarını umutlandırdı. M.boro menajeri Southgate ise sallantıda olan koltuğunu en azından birkaç hafta daha sağlama aldı.
İlk 4'e kalma yarışında Arsenal ile çekişen Aston Villa, bu hafta Villa Park'ta ligin en kötü deplasman karnesine sahip olan takımı Stoke City'i ağırladı. Arsenal'in de berabere kalması ile aradaki puan farkını 8 puana çıkarma şansına sahip olan Martin O'Neill'in öğrencileri 2-0 öne geçtiği maçta son 3 dakikada yediği 2 golle bu fırsatı tepmiş oldu. Bu beraberlikle son 4 haftada 7 puan kaybeden A.Villa, Arsenal'i de iştahlandırmış oldu. Deplasman ekibi Stoke City ise üstüste 5 deplasmanda aldığı mağlubiyetten sonra ilk deplasman puanını almış oldu.
Topçular puan kaybetmeye devam ediyor. Bu hafta Emirates stadyumunda ligin deplasmanlarda galibiyet alamayan 2 takımından biri olmasına rağmen iç sahada ligin en çok puan toplayan 3. takımı olduğu için Uefa'ya kalma yarışında olan Fulham'ı ağırladı. Maçtan gol sesi çıkmadı ve Arsenal'in 0-0'lık beraberlik serileri 4 maça çıkmış oldu.Arsenal her ne kadar ligdeki yenilmezlik serisini 14 maça çıkarsada bu 14 maçtan sadece 6'sında 3 puan alabildiği için A.Villa'nın 6 puan gerisinde 5. sırada kalmaya devam etti. Ligde yaptığı son 3 deplasmandan da mağlup ayrılan Fulham ise kalecisi Schwarzer'ın olağan üstü performansı ile aldığı 1 puanla ligde 9. sıradaki yerini korudu.
Goodison Park'ta ligin son sırasında yer alan West Bromwich'i ağırlayan Everton her iki yarıda bulduğu gollerle maçtan 2-0 galip ayrıldı ve Arsenal'i takibini sürdürdü. En yakın rakibi West Ham'a 8 puan fark atarak Uefa'ya kalma yolunda büyük avantaj yakalayan David Moyes'in öğrencileri ligde yaptığı son 11 maçta sadece 3 gol yiyerek(Liverpol,Arsenal,Man.Utd'tan 1'er gol) bu süreçte tam 22 puan topladı. Ligin son sırasına demir atan WBA ekibi ise ligde üstüste 4.mağlubiyetini tattı. Son 11 deplasman maçından galibiyet çıkaramayarak ligin Stoke'dan sonra en az puan toplayan takımı olmaya da devam ettiler.
Hull City karşılaştığı rakiplerine ilaç olmaya devam ediyor. Bu hafta sahasında düşmeme mücadelesi veren Blackburn Rovers ile karşılaştıkları maçtan 2-1 yenilerek ligde oynadığı son 10 maçta 8. kez sahadan mağlubiyetle ayrılarak düşme hattına iyice yaklaştılar. 4 maç sonra ligde tekrar 3 puana kavuşan Blackburn ise averajla da olsa 17. sıraya yükseldi ve ligden kalma adına umudunu devam ettirdi. Blackburn aldığı bu deplasman galibiyeti ile 9 maç süren deplasmanlarda kazanamama serisinide son vermiş oldu.
Zola'nın çalıştırdığı West Ham United'ın bu hafta Upton Park'taki konuğu Manchester City idi. Çekişmeli geçen mücadelede tek gol Jack Collison'dan geldi ve West Ham 3 puana ulaştı. Bu galibiyet ile West Ham United Uefa'ya kalma şansını sürdürdü ve 36 puanla ligde 8. sıraya yükseldi. Ligin en iyi ve en pahalı kadrolarından birini barındırmasına rağmen ligde istikrarsız sonuçlar alan M.City son 5 maçta 3. mağlubiyetini aldı. Ligde deplasmanda oynadığı üstüste 12. maçtanda galibiyet alamayan City'de bunun en büyük sorumlusu olarak Robinho gösteriliyor. Deplasmanlarda oynamıyor diye eleştirilen Robinho'nun ligdeki 11 golünün sadece 2'sini dış sahada atması bu tezi doğrular nitelikte.
Düşme hattından uzaklaşarak yukarılara doğru tırmanan Bolton bu hafta sahasında Newcastle United'ı tek golle geçerek üstüste 3. iç saha maçından galibiyetle ayrılmış oldu. Bu mağlubiyetle ligde oynadığı son 9 maçtan sadece 6 puan çıkarabilen Newcastle United düşme hattına sadece 2 puan uzakta ve düşme tehlikesini en yakından hisseden takımların başında geliyorlar. Kadrosu çok kötü olmasa da sakatlıktan dolayı birçok as oyuncusunu oynatamadıklarından dolayı ligde zor günler geçirmeye devam ediyorlar.
Dipnot: Hafta sonu Lig Kupası finali maçı olduğundan bu hafta oynanması gereken Man.Utd-Portsmouth maçı 22 Nisan'a, Sunderland-Tottenham maçı da 7 Mart'a ertelenmiştir.
2.03.2009
La Liga'da Haftanın Görünümü (25. Hafta)
Hafta içinde Santiago Bernabeu'da aldığı Liverpool mağlubiyeti ile Devler Ligi'nde üstüste 5. sezon 2. turda elenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Real Madrid, geçen hafta Katalan derbisinde hem de deplasmanda Barcelona'yı yenen Espanyol ile karşılaştı. De La Pena'nın önderliğinde Espanyol o maçı kazansa da toplamda kazandığı 4 maç ile ligin en az kazanan takımı konumundalar. Ligde son kozlarını oynayan Espanyol'a karşı Real Madrid zorlansa da 2. yarıda Guti'nin frikiği ve Raul'un ceza sahası dışından plasesi ile 2-0'lık bir galibiyet alarak Juande Ramos önderliğinde galibiyet serisini 10 maça çıkararak Barcelona ile puan farkını 4'e düşürdü. Espanyol ise galibiyet serisi yakalayamazsa ligden kurtulma şansları çok zor.
Yavaş yavaş toparlanma sinyalleri veren Sevilla, ligde rahat konumda olan Bask ekibi Athletic Bilbao'nun konuğu oldu bu hafta. San Mames'te ev sahibi ekip 1-0 öne geçse de Mali'li golcüsü Kanote'nin attığı 2 golle 3 puanı kazanan taraf Endulus ekibi Sevilla oldu. Sevilla bu galibiyetle üstüste 3. maçını kazanarak 3. sıradaki yerini iyice sağlamlaştırdı. Ev sahibi Athletic Bilbao 7 maç sonra iç sahadaki ilk mağlubiyetini alırken, Sevilla ise ligde oynadığı son 7 deplasman maçında kazandığı 5 galibiyetle lider Barcelona'dan sonra deplasmanda en çok puan kazanan takım konumuna yükseldi.
Hafta içinde El Madrigal'da sayısız pozisyona girmesine rağmen kazanamayarak büyük bir avantajı yitiren Villareal, bu hafta da Aurelio'nun 90 dakika oynadığı maçta 2-0 öne geçmesine rağmen Real Betis deplasmanında galibiyeti koruyamayarak ilk 4 yarışı içinde çok önemli bir 2 puan kaybetti. Ligde oynadığı son 4 maçtan 8 puan çıkara Villareal, deplasmanlardaki galip gelememe serisini 6 maça çıkarmış oldu. Deplasmanlarda daha iyi performans sergileyen Real Betis ise içerde oynadığı son 6 maçtanda galip gelemeyerek düşme hattının sadece 2 puan üzerinde yer alarak 15. sıraya düştü.
Valencia'da neler oluyor ! David Villa'nın cezası nedeni ile oynamadığı maçta Mestella stadında Valladolid'e mağlup olan Valencia, taraftarlarına Perşembe günü aynı statta yaşattığı Uefa'dan elenme şoku üzerinden 3 gün geçtikten sonra bir hayal kırıklığı daha yaşattı. Ligde oynadığı son 4 maçta sadece 2 puan kazanabilen Valenica 39 puanlı 4 takım arasından averajla 6. sırada yer alıyor. Valladolid ise son 5 maçta aldığı 3 galibiyet ile az da olsa Uefa şansını sürdürüyor ve averajla sıralanan bu takımların 6 puan gerisinde 9. sırada yer alıyor.
İspanya'da haftanın en sürpriz sonucu La Rosaleda stadyumunda yaşandı. Son haftalarda hem sahasında hemde deplasmanda iyi sonuçlar alarak bir anda ilk 4 potasına yaklaşan Malaga, düşmeme mücadelesi veren Recreativo'ya kendi sahasında 2-0 yenilerek herkesi şaşırttı. 35. dakikada 10 kişi kalan ev sahibi ekip 2. yarıda Huelva'nın gelen gollerine engel olamayarak sahasında 8 maç sonra mağlup oldu. Konuk ekip ise ligde 4 hafta sonra ilk kez 3 puanla tanışarak alt sıralardan bir nebzede olsun kurtulmuş oldu. Malaga kazanması halinde 4. Villareal ile puanları eşitleyecekti, kaybetmesi ile 4 takımla beraber 39 puanda ve averajla 7. sırada.
4 maçtır kaybetmeyen ve son 3 maçından beraberlikle dönen Deportivo La Coruna, ligde tam 6 haftadır mağlubiyetle dönen Numancia'nın konuğuydu bu hafta. Perşembe günü Uefa'da Aalborg'a elenerek herkesi şaşırtan Deportivo, deplasmanda Numancia'yı 1-0 ile geçerek taraftarlarını ligde ilk 4 için umutlandırdı. 39 puanlı 4 takımın averajla en kötüsü olarak ligde 8. sırada kendine yer buldu Deportivo. Ev sahibi Numancia için artık pek fazla söyleyecek bişey bulamıyorum. Mağlubiyet serileri 7 maça çıktı ve bu saatten sonra da ligde kalmaları için mucizeden biraz daha fazlası gerekecek.
Ligin aynı puana sahip 2 takımını karşılaştıran Almeira - Getafe mücadelesinde gülen taraf ev sahibi ekip oldu. Devre arasında efsane oyuncu Hugo Sanchez'i takımın başına getiren Almeira takımı yeni hocasıyla çıktığı 9. lig maçında 4. galibiyetini kazandı ve ligde 11. sıraya yükseldi. Almeira bu galibiyetle sahasında oynadığı son 6 maçtan 14 puan çıkarmış oldu. Maçın hemen başında öne geçmesine rağmen üstünlüğünü maç sonuna kadar taşıyamayan Getafe ise deplasmanlardaki kazanamama serisini 9 maça çıkardı ve 18. Osasuna'nın sadece 3 puan üzerinde 14. sırada yer aldılar.
Haftanın zorlu mücadelelerinden biri Racing Santander ile Osasuna arasında oynandı. Santander'de defansın önemli ismi Garay'ın cezalı, hücumun etkili ismi Zigic'in ise sakat oluşu takım adına sıkıntı yarattı. Maçın başında geriye düşen Osasuna maçtan kopmayarak son 3 deplasmandaki 3. beraberliğini aldı ve ligdeki yenilmezlik serisini 6 maça çıkardı. Kendi sahasında ligin en az puan toplayan 3. takımı olan Santander ise El Sardinero stadındaki galibiyet özlemini 6 maça çıkardı. Galip gelemedikleri bu 6 maçın 5'i berabere bitti.
Düşme hattını yakından ilgilendiren maçta toparlanma sürecine girerek çıkış arayan Mallorca deplasmanda Sporting Gijon'u 1-0 ile geçerek son 4 haftada 10. puanını kazandı ve çok önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Ev sahibi Gijon ise bir aralar orta sıralarda bulunduğu La Liga'da oynadığı son 7 maçın 6'sından mağlup ayrılarak 17. sıraya kadar düştü. Ligin berabere kalmayan tek takımı olan Gijon bu düşüşe dur diyemezse eğer ligden düşme ihtimali çok yüksek.
Seria A'da Haftanın Görünümü (26. Hafta)
Hafta içi Chelsea'ye 1-0 yenilerek moral bozukluğu yaşayan Juventus, bu hafta sahasında ligde son 7 maçta sadece 2 puan alabilen Napoli'yi ağırladı. Her ne kadar ligde istikrarsız sonuçlar alsa da Napoli takımı kadro itibarı ile ligin en iyi takımlarından biri. Sahasındaki maçta çok zorlanan Juventus ilk yarının son dakikasında bulduğu Marchisio'nun şans golüyle 3 puanı kazandı. Juventus bu sonuçla son 4 maçta tam 10 puan kazanırken lider Inter'le olan puan farkınıda 7'ye düşürdü. Napoli ise tam 8 haftadır galip gelemeyerek Uefa kupasına kalma yolunda umutlarını iyice azalttı.
Milan kan kaybetmeye devam ediyor. Hafta içi sürpriz bir şekilde 2-0 öne geçmelerine rağmen galibiyeti korumayarak Werder Bremen'e elenen Milan bu hafta ligde Sampdoria'ya deplasmanda mağlup olarak lider Inter'in tam 12 puan gerisine düştü ve şampiyonluk yarışından iyice uzaklaştı. Ancelotti'nin 7 sene süren Milan macerası bu sezon sonu sona erecek gibi gözüküyor. Sampdoria hafta içinde Uefa'nın belalı takımı Metalist'e elenmişti. Ukranya'da sahada olmayan Cassano'nun golü ile ilk yarıda öne geçen Sampdoria, Pazzini'nin bu haftayıda boş geçmemesi ile farkı 2'ye çıkardı. Pato'nun 80'de gelen golü ise Milan'ın yenilmesine engel olamadı. Sampdoria aldığı bu galibiyetle son 6 haftada tam 12 puan kazanmış oldu ve yukarılara doğru tırmanışını sürdürdü.
Ligden düşmeme adına son kozlarını oynayan Reggina sahasında ilk 4 için yarışan ve hafta içinde Uefa'da son dakikalarda gelen gol ile Ajax'a elenen Fiorentina'yı ağırladı. Ligde son 12 maçta hiç galip gelemeyen Reggina bu maçta da 1-1 berabere kalarak içerde oynadığı son 3 maçtan da 1 puan ile ayrılmış oldu. Fiorentina'da takıma beraberlik golünü getiren Bonazzoli, Pazzini ile takas edilerek geldiği Fiorentina'daki ilk golünü atmış oldu. Ligde aldığı son 6 maçta 14. puanını kazanan Mor-Menekşeler altındaki takımların da puan kaybetmesi ile 4. sıradaki yerini korudu.
Ligde oynadığı son 5 maçtan galibiyet alamayarak düşme hattına iyice yaklaşan Siena, sahasında oynadığı zorlu Genoa maçından golsüz eşitlikle ayrıldı. Ligde yaptığı son 13 maçta sadece 1 kez yenilen Genoa ise aldığı bu beraberlikle ilk 4 yarışı içinde önemli bir 2 puan bırakmış oldu. Bu maçta gol atamayan Genoa ligde oynadığı son 18 maçında 2. kez rakip fileleri havalandıramayarak ilginç bir istatistiğe imza attı.
Son haftalarda aldığı istikrarlı sonuçlarla üst sıralara doğru tırmanan ve Uefa kupasına katılmak için yarışan Cagliari sahasında düşmeme mücadelesi veren Torino ile golsüz berabere kalarak bu yarışta çok önemli bir puan kaybı yaşadı. Torino aldığı bu beraberlikle ligde oynadığı son 7 maçtan tam 6 beraberlik çıkarmış oldu. Çok sert geçen ve toplam 8 sarı kartın çıktığı maçta,Torino yenilmemezlik serisini 7 maça çıkararak düşmeme mücadelesinde zor bir deplasmandan önemli bir puan çıkarmış oldu.
Geçen hafta Lecce deplasmanında aldığı 3 puanla 6 maç sonra galip gelen Lazio bu hafta Olimpiyat stadında Bologna'yı da yenerek çıkışını sürdürdü ve Uefa'ya kalma yolunda önemli bir engeli aşmış oldu. Biri frikikten olmak üzere attığı 2 golle galibiyetin mimarı olan Arjantin'li golcü Mauro Zarate 8 haftalık suskunluğunu bozdu ve ligdeki gol sayısını 10'a çıkardı. Bologna'da ise düşüş sürüyor. Bu mağlubiyetle beraber son 6 maçta sadece 2 puan alan eski Inter'li Mihajlovic'in öğrencileri averajla düşme potasının 1 basamak üzerinde yer alıyor.
Bu haftanın sürpriz sonuçlarından biri Azzurri d'Italia stadında alındı. Sahasında oynadığı 13 maçta 9 galibiyeti bulunan Atalanta, ligin dibinde yer alan Chievo'ya sahasında 2-0 yenildi. 21 Aralık'taki Juventus mağlubiyetinden sonra iç sahada ilk defa yenilen Atalanta ligde 9. sıraya düştü. Chievo son 9 haftada tek mağlubiyet alarak ligden kurtulma adına umutlarını sürdürdü. Aldıkları tek mağlubiyetinde geçen hafta son dakikada yedikleri golle Fiorentina deplasmanında olduğunu belirtelim.
Bu haftanın sürpriz sonuçlarından biri de Sicilya derbisinde çıktı. La Favorita stadında oynanan maçta ev sahibi Palermo 4-0 gibi bir skorla yenilerek Avrupa kupalarına katılma yolunda büyük bir darbe yemiş oldu. İçerde ligin en çok puan takımlarından biri olan Palermo'nun mağlup olmasının en büyük nedenlerinden biri ise şüphesiz 16. dakikada gördüğü kırmızı kart. Bir zamanlar G.Antep'i de çalıştıran Walter Zenga'nın öğrencileri ise aldıkları bu 3 puanla alt sıralardan koparak rahat bir nefes aldı. Maça en çok damga vuran ise Mascara'nın 45. dakikada takımı 3-0 öne geçiren orta sahadan attığı goldü.
Hafta içinde Uefa'da tur atlayan Udinese ligde Lecce'yi de 2-0'lık skorla yenerek içerde oynadığı son 5 maçtan 11. puanını çıkardı ve üstüste 3. iç saha galibiyetini aldı. Maçın golleri son 15 dakika da gelse de Lecce için iyi şeyler söylemek çok zor. Ligde üstüste 4. maçını kaybeden Zeman'ın öğrencileri bu hafta Chievo'nun kazanması ile 19. sıraya geriledi ve iyice ligin dibine girerek ligden kalma adına umutlarını azalttı.
Bundesliga'da Haftanın Görünümü (22. Hafta)
Haftaya lider giren Hamburg bu hafta sahasında aldığı Wolgsburg mağlubiyeti ile hem zirveden indi hemde ligde iç sahada oynadığı 11. maçta ilk mağlubiyetini yaşamış oldu. Grafite'nin 2 gol atarak yıldızlaştığı maçta 3 puanı hanesine yazdıran Wolfsburg son 2 deplasmandan da 3 puanla dönmüş oldu ve hem sezon başından beri 3 puan alamadığı deplasmanlardaki şansızlığına son verdi hemde liderin sadece 4 puan arkasında yer alarak şampiyonluk yarışının içinde bende varım dedi. Ayrıca Grafite de bu gollerle ligdeki gol sayısını da 14'e çıkardı.
Karşılıklı birer kırmızı kartın çıktığı Westfallen'deki maçta Dortmund ve Hoffenheim golsüz berabere kaldı. Ralf Ragnick'in öğrencileri Ibısevic'in yokluğunda oynadıkları son 4 maçta tam 9 puan kaybederek ilk yarıda lider olduğu ligde zirveden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Dortmund ise sahasında oynadığı maçlarda berabere kalmaya devam ediyor. Bu maçla beraber 12. iç saha maçında 9. beraberliklerini alarak ilginç bir istatistiğe imza attılar.
Ligi silip süpürmesi beklenen Bayern Münih puan kayıplarına devam ediyor. Werder Bremen ile deplasmanda oynayan B.Münih her ne kadar rakip 17. dakikada 10 kişi kalsada golsüz beraberliği bozamadı ve üstüste 3. maçından da galip gelemeyerek ligde 5. sıraya düştü. Diego'nun dönüşü ile biraz toparlanen W.Bremen ise Naldo'nun erken kırmızısı ile olası bir 3 puandan oldu ve ligin 2. devresinde oynadığı 5 maçtan sadece 2 puan alarak gelecek sezon Avrupa kupalarına kalma şansını iyice zora soktu.
Ligin deplasmanlarda en çok puan toplayan takımı Leverkusen ile ligde topladığı 21 puanın 20'sini iç sahada alan ve sahasında oynadığı son 7 maçta mağlup olmayan Hannover'in karşı karşıya geldiği mücadelede gülen taraf 1-0'lık skorla ev sahibi Hannover oldu. Bruggink'in attığı gol hem Hannover'e düşmeme mücadelesinde kritik bir 3 puan kazandırmış oldu hem de Leverkusen'in liderle olan puan farkının 7'ye çıkmasına ve zirve yarışında büyük bir yara almasına sebep oldu.
Almanya'da bu hafta Baden Württemberg Derbisi olarak adlandırılan Karlsruher - Stuttgart maçında gülen taraf deplasman ekibi Stuttgart oldu. Stuttgart bu sonuçla ligde yaptığı son 8 maçta 18 puan kazanarak Avrupa kupalarına katılma yolunda umudunu sürdürdü. Ev sahibi ekip Karlsruher için ise ligde kalma adına her hafta umutlar biraz daha azalıyor.
Geçen hafta Ruhr derbisinde son dakikalarda gelen golle Dortmund'a puan kaybeden Schalke oynadığı pozitif futbolla taraftarlarına umut vermişti ve bunun meyvesini bu hafta Frankfurt deplasmanında aldılar. Uzun süre maçı önde götüren Schalke 81'de yediği beraberlik golüne 2 dakika sonra cevap vererek kritik bir 3 puana imza attı. Frankfurt ise Waldstadion stadında oynadığı son 3 maçta galip gelemeyerek düşme hattının sadece 3 puan üzerinde yer alarak düşme tehlikesini yakından hissediyorlar.
Geçen hafta sürpriz bir sonuçla Bayern Münih deplasmanından 3 puanla dönen Köln, Cuma günü oynanan maçta ligde 16. sırada yer alan A.Biefeld ile sahasında 1-1 berabere kaldı. Köln bu sonuçla ligde oynadığı son 6 maçtan mağlubiyetle ayrılmazken deplasman ekibi Biefeld'in kazanamama serisi 4 maça çıkmış oldu. A.Biefeld'in deplasmanda aldığı bu 1 puan averajlada olsa 15. sırada kendilerine yer edinmelerini sağladı.
Düşme hattını yakından ilgilendiren ve gol düellosu şeklinde geçen maçta Bochum sahasında E.Cottbus'u 3-2 yenerek 6 puanlık maçtan galip gelen taraf oldu. Geçen hafta son dakika golü ile Bremen'den 3 puanı kazanan Cottbus, 2 kez öne geçtiği maçta yenilerek tekrak düşme potasının içine girdi. Bochum ise son 3 haftada aldığı 7 puanla az da olsa düşmemek için ümitlendi ve çıkışını sürdürdü.