7.08.2010

Süper Lig'de 2010-2011 Sezonunda Bu Top Kullanılacak!

Nike tarafından tasarlanan ve 2010-2011 sezonunda Süper Lig'de kullanılacak Total 90 Tracer PL adlı top tanıtıldı. İlk kez Bursaspor ile Trabzonspor arasındaki Süper Kupa maçında kullanılacak olan Total 90 Tracer PL, Geo-Balanced II teknolojisi sayesinde topun neresine vurulursa vurulsun güçlü, dengeli ve doğru bir vuruş için basıncı tüm paneller boyunca ve topun tüm çevresine eşit dağıtıyor. Küre şekli, topun daha hızlı olmasına ve sahada isabetli vuruşlar için doğru hedefe varmasına yardımcı oluyor. Asimetrik ve yüksek kontrastlı grafik desen, top dönerken daha güçlü bir görünürlük sağlayarak, topun gittiği istikamette ilerlemesi ve kendi etrafında dönmesi esnasında kısa sürede fark edilmesine imkan sağlıyor.

Dünyanın en önde gelen takım ve futbolcularının yönlendirmeleri ile uzun süren çalışmalar neticesinde Nike Futbol Laboratuvarı'nda geliştirilen Total 90 Tracer PL'nin mikro oyukları bulunan dayanıklı ve hafif PU dış kaplaması, etkinliği ve isabeti arttırmak için topun hareketini dengeliyor. Esnek, yumuşak, çapraz bağlı, nitrojenle genişletilmiş sünger, tüm hava koşullarında mükemmel bir dokunuş ve esneklik sağlıyor. Polyester destek katmanı, uzun süreli performans ve dayanıklılık için topun yapısını ve sağlamlığını artırıyor. Total 90 Tracer PL'nin altı kanatlı karbon lateks hava bölmesi, topun ayaktan çıkışından itibaren ani bir hızlanma ve mükemmel bir hava tutulumu sağlıyor.

Stanislav Sestak Ankaragücü'nde!

Bu sezon 100. yılını kutlayacak olan ve bu sebepten ötürü hedeflerini yüksek tutan Ankaragücü, bir flaş isim daha kadrosuna kattı. Slovak oyuncularla arası çok iyi olan başkent temsilcisi Vittek ve Sapara'dan sonra Sestak'ı transfer ederek kadrosuna 3. Slovak oyuncuyu kattı.

Bu 3 oyuncunun ilginç bir özelliği de var. Slovakya ile 2010 Dünya Kupası'nda boy gösteren bu 3 oyuncunun forma numaraları 9 (Sestak), 10 (Sapara), 11 (Vittek) olarak sıralanmıştı. Vittek'in aksine çıktığı 3 maçta gol sevinci yaşayamayan Sestak yine de milli takımdan forvetteki partneri gibi Bundesliga'da iyi işler başardı.

1982 doğumlu olan Sestak ilk profesyonel deneyimini 18 yaşında Slovakya'nın alt liglerde mücadele eden Tatran Preşov takımında yaşadı. 2000-2002 yılları arasında bu kulüpte çıktığı 42 maçta 9 gol atan Sestak, Slovakya'nın güçlü ekiplerinden Slovan Bratislava takımına transfer oldu.

2 sezon Slovan Bratislava'da oynayan ve çıktığı 58 maçta sadece 6 gol kaydeden golcü oyuncu 2003 Aralık'ında Slovakya liginin bir diğer köklü kulüplerinden Zilina'ya transfer oldu ve esas patlamasını burada yaptı.

3.5 sezonda Zilina forması ile 99 maça çıkan ve 49 gole imza atan Sestak, 2005-2006 sezonunda çıktığı 29 maçta 17 gole imza attı ve o sezonu Slovakya gol kralı olarak tamamladı. Bir sonraki sezon 27 maçta 15 gol kaydeden Sestak takımının şampiyon olmasında büyük pay sahibi oldu ve Bochum'a transfer olarak Bundesliga'nın yolunu tuttu.

Bochum forması ile çıktığı ligin ilk maçı olan Werder Bremen maçının 47. dakikasında ağları havalandıran Sestak Bundesliga kariyerine çok hızlı bir giriş yaptı. O sezon Bundesliga'da 34 maçın 33'ünde forma giyen Slovak golcü 13 gol 7 asistlik bir performans sergiledi. Aynı zamanda 2007-2008 sezonunda Bundesliga'nın en çok gol atan 7. futbolcusu oldu.

Ertesi sezon ligin 2. maçında yine golle buluşan Sestak, 30 Kasım 2008'de Hamburg filelerini havalandırdıktan sonra tam 132 gün süren bir gol orucuna girdi. Bunda Aralık ortasında geçirdiği 1.5 aylık sakatlığında etkisi fazlaydı. Hoffenheim karşısında yaptığı hat-trick (Bundesliga kariyerindeki tek hat-trick) ile gollerine devam eden Sestak, ligin 29. haftasında Werder Bremen filelerine 2 gol daha bıraktı ve sezonu da 9 gol 3 asist ile tamamladı.

Geride bıraktığımız sezonun ilk maçında yine gol atma başarısı gösteren Sestak Bundesliga'da 29 maça çıksa da sadece 6 gole imza atabildi ve takımının ligden düşmesini engelleyemedi. Bochum forması ile 3 sezonda hiç kırmızı kart görmeyen Sestak toplamda 17 kez sarı kart gördü.

Slovakya milli formasını ilk kez Bochum'a transfer olduktan sonra 13 Ekim 2007'de San Marino maçında giyen Sestak çıktığı 34 milli maçta ülkesi adına 10 gole imza attı. Dünya Kupası'nda da 3 maçta 149 dakika forma şansı bulan golcü oyuncu sadece 1 asist yaptı.

3 sezondur milli takımda forvetteki partneri olan Vittek'inde forma giydiği Ankaragücü'nde bu sezon kiralık oynayacak olan Sestak'ın sözleşmesinde 3 yıllık opsiyon maddesi de bulunmakta. Orta sahadan bu ikiliyi besleyecek kişinin yine milli takımdan arkadaşları Sapara olduğunu düşünürsek Vittek-Sestak ikilisinin leblebi gibi gol atmasının önünde hiçbir engel yok gibi.

UEFA Avrupa Ligi'nde Play-Off Eşleşmeleri!


6.08.2010

Trabzonspor'un Rakibi İngiltere'den Liverpool!

Bundan tam 34 yıl önce Trabzonspor, Liverpool ile o zamanki adı ile Şampiyon Kulüpler Kupası'nda eşleşmişti. Hiç şans tanınmayan Trabzonspor kendi sahasında oynadığı ilk maçta İngiliz devini 'Dozer' Cemil'in penaltı golü ile 1-0 yenmişti. Rövanşı 3-0 kazanan Liverpool şampiyonluğa kadar giderken o sezon tek yenilgilerini Trabzonspor'dan almışlardı.

1892 yılında kurulan kırmızı-beyaz renkli ekip maçlarını 45.362 kişilik Anfield Road Stadı'nda oynuyor. 6 sezondur takımın başında bulunan Rafael Benitez'in geçen sezonu hayal kırıklığı ile tamamlamasından sonra görevine son verildi ve takımın yeni patronu Roy Hodgson oldu. 63 yaşındaki İngiliz teknik adam geçen sezon Fulham tarihinin en büyük başarısını yakalayarak takımına UEFA Avrupa Ligi'nde final oynatmıştı.

Geçen sezonki kadrolarından Benayoun'u Chelsea'ye gönderen Liverpool, Chelsea'den Joe Cole'u ve Sırbistanlı forvet Jovanovic'i kadrosuna kattı. Kadrosunun toplam maliyeti neredeyse Trabzonspor'un 6 katı (341 milyon euro - 59.5 milyon euro) olan 'Kırmızılar'ın her zamanki gibi en büyük kozu Gerrard. Dünya Kupası'nda hayal kırıklığı yaratan İspanyol golcü Torres'in sakatlığı nedeni ile büyük olasılıkla 2 maçta da forma giyemeyecek olması Trabzonspor için iyi haber.

Joe Cole'unda gelmesi ile kadrosunda sadece 4 İngiliz futbolcu (Glen Johnson, Gerrard, Joe Cole, Carragher) bulunan Liverpool'un diğer dikkat çeken oyuncuları kalede Reina, savunmada Skrtel, Agger, orta sahada Mascherano, Maxi Rodriguz, geçen yaz Xabi Alonso'nun yerine transfer edilen Aquilani, (Geçen sezon hayal kırıklığı geçirdi ama bu sene onun senesi olabilir) hücum hattında ise Kuyt ve Ryan Babel.

Premier Lig kurulduğundan beri henüz şampiyonluk yaşayamayan Liverpool buna rağmen 18 şampiyonlukla Manchester United'la beraber İngiltere tarihinin en çok şampiyon olan takımı. Tam 20 yıldır şampiyonluğa hasret olan Kırmızılar, 7 kez Federasyon 7 kez de İngiltere Lig Kupası'nı kazandı.

1998-1999 sezonundan sonra ligde en kötü derecesini alan ve sezonu 7. sırada tamamlayan Liverpool, Lig Kupası'nda final oynayan ancak küme düşen Portsmouth'un borçlarını ödeyememesi nedeni ile UEFA'dan vize alamaması nedeni ile onların yerine Avrupa Ligi'nde oynamaya hak kazandı.

Real Madrid (9) ve Milan'dan (7) sonra 5 kez ile Şampiyonlar Ligi'ni en çok kazanan takım ünvanına sahip olan Liverpool, 3 kez UEFA Kupası'nı 3 kez de Süper Kupa'yı müzesine götürdü. Geçtiğimiz sezon ise Avrupa Ligi'ni kazanmaya çok yaklaşsalarda yarı finalde Atletico Madrid'e elenmekten kurtulamadılar.

Avrupa Ligi 3. eleme turunda Makedonya'nın Rabotnicki takımı ile eşleşen Liverpool her 2 maçta da aldığı 2-0'lık skorlarla çok zorlanmadan play-off turuna kaldı. Temsilcimiz Trabzonspor ilk maçı 19 Ağustos'ta Anfield Road'ta oynayacak. Rövanşı ise 26 Ağustos'ta Avni Aker Stadı'nda.

Dipnot: Liverpool daha önce Türkiye'de Türk takımlarına oynadığı 4 maçın hiçbirini kazanamadı. (G.Saray: 2-1, 1-1, Beşiktaş: 2-1, Trabzonspor: 1-0)

Galatasaray'ın Rakibi Ukrayna'dan Karpaty!


Tam adı Karpaty Lyiv olan Ukrayna temsilcisi 1963 yılında kuruldu. Maçlarını 28.051 kişilik Ukraine Stadı'nda oynayan Karpaty'i 44 yaşındaki Belaruslu Oleg Konanov çalıştırıyor.

Kadrosunda sadece 8 yabancı (3 Brezilya, 2 Sırbistan, 1 Gürcistan, 1 Estonya, 1 Nijerya) oyuncu bulunan Karpaty ağırlıklı olarak Ukraynalı oyunculardan kurulu bir ekip.

30 yaşındaki Brezilyalı William Batista geçen sezon attığı 8 golle takımın en golcü oyuncusu. Orta sahada mücadele eden Ukraynalı Igor Khudobyak (1.5 milyon euro) ve Dennis Kozhanov (1.25 milyon euro) kulübün en değerli oyuncuları. Forvetteki Segiry Kuznetsov da dikkat çeken diğer oyunculardan.

Ukrayna'nın SSCB'den bağımsızlığını kazandığı 1992'den 2003-2004 sezonuna kadar 1.ligde mücadele eden Karpaty o sezon ligi 15. tamamlarak 2. lige düşmüştü. 2. ligdeki 2. sezonunda ligi 2. sırada tamamlayarak yeniden 1. lige yükselen Karpaty 5 sezondur aralıksız olarak Ukrayna Premier Ligi'nde mücadele ediyor.

Ligde aldıkları en iyi başarı 1997-1998 sezonundaki 3.lükleri. Ayrıca o sezon topladıkları 57 puan şu ana kadar Ukrayna liginde topladıkları en yüksek puan. 1998-1999 sezonu 55 puanla 4. sırada tamamlayan Karpaty geçen sezonu 50 puanla 5. sırada tamamladı. Ukrayna Kupası'nda 2 kez final (1992-1993, 1998-1999) oynayan ekibin bu kupada şampiyonluğu bulunmuyor. 2 kez de Ukrayna Kupası'nda yarı final oynadılar.

Avrupa'da yakaladıkları en büyük başarı 1993-1994 sezonunda Kupa Galipleri Kupası'nda oynadıkları çeyrek final. 1999-2000 sezonunda UEFA Kupası'na ilk turda veda eden Karpaty bu sezon tarihinde 3. kez Avrupa Kupaları'nda mücadele ediyor.

UEFA Avrupa Ligi'nde 2. ön eleme turunda İzlanda ekibi Reykjavik'i 3-2 ve 2-0'lık skorlarla eleyen Karpaty, 3. ön eleme turunda eşleştiği Gürcistan temsilcisi Zestafoni'yi her 2 maçta da 1-0 yenerek play-off turuna kalmaya hak kazandı.

Ukrayna'da 'Yeşil Aslanlar' lakabı ile tanınan Karpaty geçen sezon Ukrayna'da ligi ilk 4 sırada tamamlayan takımlardan birinin Ukrayna Kupası'nı kazanması sayesinde 5. sırada olmasına rağmen Avrupa'da oynamaya hak kazandı.

Temsilcimiz Galatasaray ilk maçı 19 Ağustos'ta Ali Sami Yen Stadı'nda oynayacak. Rövanş ise 26 Ağustos'ta Ukraine Stadı'nda.


Fenerbahçe'nin Rakibi Yunanistan'dan PAOK!


1875 yılında İstanbul'da Hermes adıyla kurulan kulüp 1926 yılında Türkiye-Yunanistan savaşları dolayısı ile Yunanistan'ın Selanil bölgesine taşınarak PAOK adını aldı. PAOK isminin tam açılımı ise Panthessalonikeios Athlitikos Omilos Konstantinoupoliton (Konstantinopolislilerin Pan-Thessaloniki Spor Kulüpü).

Diğer Yunan ekipleri gibi çok ateşli bir taraftar grubuna sahip olan PAOK maçlarını 32.000 kişilik Toumba Stadı'nda oynuyor. Kulübün teknik direktörlüğünü 1992-1995 sezonunda PAOK'ta da forma giymiş 41 yaşındaki Pavlos Dermitzakis yapmakta.

PAOK'un 30 kişilik kadrosunda sadece 14 tane Yunan oyuncu bulunmakta. Kadrodaki 16 yabancının 2'si Brezilyalı, 2'si İtalyan. Kadroda 1 Portekizli, 1 Sırbistanlı, 1 Angolalı, 1 İsveçli, 1 Tunuslu, 1 İspanyol, 1 Arjantinli, 1 Uruguaylı, 1 Hırvat, 1 Fransız, 1 Polonyalı, 1 Şilili oyuncu bulunmakta. Bu 30 oyuncunun 10'u ülkelerinin milli takımlarında da forma giyiyor. (5'i Yunanistan)

Takımıda yer alan futbolcuların toplam değeri 55.7 milyon euro. 135 milyon euro değerindeki Fenerbahçe kadrosunun yarısı bile değil. 2009 yazında Aris'ten transfer edilen Sırbistanlı Vladimir Ivic attığı 9 golle geçen sezon takımın en çok gol atan oyuncusu oldu. 2000-2008 sezonları arasında Serie A'da forma giyen İsveçli Muslimovic geçen sezon attığı 8 golle dikkat çeken oyunculardan. 1986 doğumlu ve 2008'de Porto'dan transfer edilen Vierinha'da takımda ön plana çıkan isimlerden.

PAOK'un kalesini 2008'den beri koruyan ve 26 kez Yunanistan milli formasını giyen Kostas Chalkias aynı zamanda takımın kaptanı. 2 sezon Monaco, 6 sezon da Celta Vigo formaları giyen 31 yaşındaki Şilili savunma oyuncusu Contreras savunmanın bel kemiği. Aynı zamanda geçen sezon gördüğü 12 sarı 1 kırmızı kartla PAOK'un en çok kart gören oyuncusu.

Yunanistan Ligi tarihinde 2 kez (1975-1976, 1984-1985) şampiyonluğa ulaşan PAOK, tam 25 senedir şampiyonluk sevincine hasret. Sonuncusu geçen sezon olmak üzere 6 kez de ligi 2. sırada bitiren Yunan ekibi 4 kez de (1972, 1974, 2001, 2003) Yunanistan Kupası'nı müzesine götürdü.

Tarihlerinde ilk kez bir Türk takımı ile eşleşecek olan PAOK'un Avrupa'da yakaladığı en önemli başarı 1973-1974 sezonunda Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek final. Şampiyonlar Ligi'nde henüz boy gösteremeyen PAOK'un UEFA Kupası'nda gidebildiği en üst nokta 2005-2006 sezonunda gruplara kalması. Avrupa Kupaları'nda oynadıkları toplam 92 maçta 32 galibiyetleri, 33 de mağlubiyetleri bulunuyor.

Fenerbahçe gibi Şampiyonlar Ligi elemesinden UEFA Avrupa Ligi'ne düşen PAOK, 3. ön eleme turunda Hollanda'nın Ajax takımı ile eşleşmişti. İlk maçta deplasmanda 1-1 berabere kalmalarına rağmen kendi sahalarında 3-3 berabere kalarak Devler Ligi'ne veda ettiler. (Yedikleri 3 gol 48-55. dakikalar arasında geldi.)

Beşiktaş gibi 'Kara Kartal' lakabına sahip olan PAOK'un forma renkleri de siyah-beyaz. Hatta Beşiktaş tarafarları ile arasında sıkı bir dostluk bağı bile var. Selanik şehrinin diğer takımı olan Aris tarafından 'Türkler ve Çingeneler' sıfarı konulan PAOK kulübünün taraftarları 1997 Koraç Kupası finalinde TOFAŞ takımını havaalanında çiçeklerle karşılayarak jest yapmıştı.

Her ne kadar Türk taraftarları ile çok sıkı bir dostluğu olsa da PAOK taraftarları bundan 2 gün önce oynanan Ajax maçı öncesi Hollandalı taraftarları darp ederekbirkaç kişinin yaralanmasına sebep oldu.

Temsilcimiz Fenerbahçe kendi torbasında Dnepr Mogilev, Timişora, Odense, Gyori gibi takımlar varken en zor ekip PAOK ile eşleşti. İlk maçta ateşli PAOK seyircisi önünde 19 Ağustos'ta oynanacak. Rövanş maçı ise 26 Ağustos'ta Kadıköy'de oynanacak.

Beşiktaş'ın Rakibi Finlandiya'dan HJK Helsinki!


1907 yılında kurulan HJK Helsinki Finlandiya Ligi'nin en köklü ve en güçlü takımı. Mavi-beyaz renklere sahip takım maçlarını 10.770 kişilik Finnair Stadyumu'nda oynuyor. Kulübün teknik direktörlüğünü 2000-2005 senesinde Finlandiya Milli Takımını da çalıştıran Anti Muurinen yapmakta 2007'den beri.

Helsinki'nin 25 kişilik kadorsunun sadece 7'si yabancı oyuncu. (1 İsveç, 1 Brezilya, 1 Gambiya, 1 Tanzanya, 1 Sierre Leone, 1 Hollanda, 1 Güney Afrika). Toplam değeri 9.9 milyon euro olan Finlamdiya temsilcisinin en değerli oyuncusu 1.25 milyon euro ile 27 yaşındaki Gambiyalı Dawda Bah. 28 yaşındaki Brezilyalı forvet Rafinha da 850.000 euroluk değeri ile kulübün 2. en yüksek değerli oyuncusu. Bu sezon geride kalan 15 maçta 13 gol atan ve aynı zamanda takımın 10 numarası da olan Finlandiyalı Juho Makela Helsinki'nin en büyük kozlarından.

Finlandiye ligi tarihinde 22 kez şampiyon 13 kez de 2. olan Helsinki, Finlandiya Kupası'nda 14 kez final oynadı 10 kez de bu kupayı müzesine götürdü. 1994 yılından beri düzenlenen Finlandiya Lig Kupası'nı da 4 kez kazanarma başarısı gösterdiler.

Geçen sezonu Honka'nın 3 puan önünde 52 puanla şampiyon kapatan Helsinki bu sezon da Finlandiya liginde geride kalan 16 maçta en yakın rakibinin 8 puan önünde lider durumda bulunuyor.

Şampiyonlar Ligi 2. eleme turunda Litvanya'nın Ekranas takımına deplasmanda 1-0 yenilmesine rağmen Finlandiya'da aldığı 2-0'lık galibiyetle eleyen Helsinki, 3. eleme turunda ise Partizan'a her 2 maçta da yenilerek (2-1, 3-0) yoluna Avrupa Ligi'nden devam etti ve Beşiktaş'ın rakibi oldu.

Avrupa Kupaları'nda şu ana kadar 99 maça çıkan Helsinki 33 galibiyet 55 yenilgi alırken attığı 99 gole karşın kalesinde 184 gol gördü. Avrupa'da en büyük başarıları 1998-1999 sezonunda Şampiyonlar Ligi'ne kalmaları. PSV, Kaiserslautern ve Benfica'nın olduğu grubu 2 puanla 4. tamamladılar.

Daha önce türk takımları ile sadece 1994-1995 sezonunda Kupa Galipleri Kupası'nda Beşiktaş ile eşleşen Helsinki, İstanbul'da 2-0 yenilmiş, kendi sahasında ise 1-1 berabere kalarak Avrupa'ya veda etmişti.

Avrupa Ligi elemelerinde 4 maçta 11 gol atan ve kalesinde sadece 1 gol gören Beşiktaş, Helsinki ile ilk maçını 19 Ağustos'ta İnönü Stadı'nda rövanşı ise 26 Ağustos'ta Finnair Stadı'nda oynayacak.

Şampiyonlar Ligi'nde Play-Off Eşleşmeleri!

Fenerbahçe'nin Young Boys'a elenip kalamadığı play-off turunda kura çekimi İsviçre'nin Nyon kentinde çekildi. 20 takım 17-18 Ağustos ve 24-25 Ağustos'ta oynanacak maçlar sonucunda Şampiyonlar Ligi'ne kalan son 10 takım olmak için mücadele edecek.

Eşleşmeler arasında en dikkat çekeni şüphesiz Werder Bremen ile Sampdoria arasındaki mücadele olacak. Fenerbahçe'yi eleyen Young Boys, Tottenham ile eşleşirken, Portekiz'in yeni gözdesi Braga, İspanyollar'ın güçlü temsilcisi Sevilla ile eşleşmiş.

Platini'nin zayıf takımlarında Şampiyonlar Ligi'nde yer almasını sağladığı statü ile bu sezon Moldovya'dan, İsrail'den, Slovenya'dan takımlar görebiliriz Şampiyonlar Ligi'nde.

İşte Şampiyonlar Ligi Play-off turu eşleşmeleri;

Salzburg (AVU) - Hapoel Tel-Aviv (ISR)
Rosenborg (NOR) - Kopenhag (DAN)
Basel (İSV) - Sheriff (MOL)
Sparta Prag (ÇEK) - Zilina (SLO)
Partizan (SIR) - Anderlecht (BEL)

Young Boys (İSV) - Tottenham Hotspur (İNG)
Braga (POR) - Sevilla (İSP)
Werder Bremen (ALM) - Sampdoria (İTA)
Zenit St. Petersburg (RUS) - Auxerre (FRA)
Dynamo Kiev (UKR) - Ajax (HOL)

Raul Tamudo Real Sociedad'ta!

Raul ve Guti altyapısından itibaren yıllardır formasını giydikleri Real Madrid'e bu yaz veda etmek durumunda kaldılar. Buna benzer bir veda ise Barcelona şehrinin La Liga'daki 2. temsilcisi Espanyol'de gerçekleşti.

33 yıllık hayatının 18 senesini Espanyol kulübünde geçiren artık bu kulüpte sembol birisi olmuş Raul Tamudo yıllarca kaptanlığını yaptığı Espanyol'dan ayrılarak 3 senelik aradan sonra La Liga'ya geri dönen Real Sociedad'a transfer oldu.

Kendisi Katalan kökenli olan Tamudo, İspanya'nın Bask temsilcilerinden olan Real Sociedad ile 1 yıllık sözleşme imzalamış.

Katalunya bölgesine bağlı Santa Coloma'da 1977 yılında dünyaya gelen Raul Tamudo 15 yaşındayken Espanyol kulübünün alt yapısına girdi ve 4 sezon sonra alt yapıdan yükselerek profesyonel sözleşmeye imza attı.

1996-1998 sezonları arasında daha çok Espanyol'un B takımında forma şansı buldu. 2 sezonda Espanyol B takımı adına 42 maça çıkarken 18 gole imza attı. Espanyol'un A takımı formasını ise bu 2 sezon içinde 14 kez sırtına geçirdi ve 2 gole imza attı.

1998 ve 1999 yıllarında kiralık olarak kısa süreli Alaves (6 maç) ve Lleida (14 maçta 5 gol) tecrübeleri yaşayan Tamudo 1999-2000 sezonundan itibaren Espanyol'un değişilmez oyuncusu oldu ve 11 senede Espanyol kulüp tarihinin en golcü oyuncusu oldu.

2009-2010 sezonu haricinde hiçbir sezon 25 maçın altına düşmeyen Raul Tamudo Espanyol forması ile çıktığı toplam 380 maçta 138 gole imza attı. Espanyol kulüp tarihinin Tamudo'dan önceki en golcü oyuncusu 1974-1983 sezonları arasında oynayan ve 262 maçta 111 gol atan Maranon.

Tamudo'nun Maranon'un gol rekorunu geçtiği sezon 2006-2007 sezonu oldu. O sezon ligin 37. haftasında oynanan Barcelona maçı öncesi toplam 110 golü bulunan Tamudo 2-2 sona eren ve Barcelona'nın şampiyonluğa mal olan maçta attığı 2 golle yeni gol rekorunun sahibi oldu.

2001 yazında Rangers'a transferi sakatlığı nedeni ile son anda gerçekleşmeyen Tamudo, İskoçya'da sağlık kontrölünden geçtikten 2 gün sonra oynanan UEFA Kupası maçında Grazer'e karşı 3 gol birden atmıştı.

2003-2004 sezonunda 32 maçta attığı 19 golle en verimli sezonunu geçiren İspanyol golcü, 2001-2002 sezonunda 17, 2006-2007 sezonunda da 15 gol attı. 2009-2010 sezonunda geçirdiği sakatlıklar nedeni ile pek forma şansı bulamayan Tamudo 6 maça çıkarken ilk kez bir sezonu gol atamadan tamamladı.

İspanya milli takım formasını ilk kez 2000 yılında giymeye başlayan Raul Tamudo hiçbir büyük turnuvada forma şansı bulamasada ülkesi adına 13 maça çıkarken 5 defa da gol sevinci yaşadı. Ayrıca 'Sydney 2000 Olimpiyatları'nda 2. olan İspanya milli takımının kadrosunda da yer aldı ve yarı finalde ABD'ye karşı gol attı.

Roberto Baggio Geri Döndü!

Tabii ki futbola geri dönmedi 43 yaşındaki İtalya'nın en unutulmaz futbolcularından olan Baggio.

2010 Dünya Kupası'nda grupta sonuncu olarak veda eden İtalya'daki köklü değişimler neticesinde Roberto Baggio'da İtalya Futbol Federasyonu'nun teknik komite başkanlığına getirilmiş.

İtalya Futbol Federasyonu'nun resmi sitesinden yapılan açıklamada federasyon başkanı Abate ile görüşen Baggio görevi kabul ederek yeşil sahalara geri dönmüş.

Dünya Kupası sonrası teknik direktör Lippi'nin yerine Cesare Prandelli'yi getiren İtalya, 10 Ağustos'ta yepyeni kimliği ile Fildişi Sahilleri ile bir hazırlık maçı oynayacak.

Tam 16 yıl İtalya Milli Takımı'nın formasını giyen Roberto Baggio 3 Dünya Kupası'nda boy gösterirken 56 maçta ülkesi adına 27 gol kaydetmişti.

5.08.2010

U-19 Avrupa Şampiyonası'nın 10 Yıldızı!

18-30 Temmuz tarihleri arasında Fransa'da düzenlenen '19 Yaşaltı Avrupa Şampiyonası' sonrası UEFA turnuvanın öne çıkan 10 yıldızını açıklamış.

Ev sahibi Fransa'nın finalde İspanya'ya 2-1 yenerek şampiyon olduğu turnuvada 'Geleceğin 10 yıldızı' olarak aday gösterilen futbolcuların 4'ü final oynayan takımın 2'şer futbolcusu.

Yarı final oynayan İngiltere ve Hırvatistan'dan da 1'er oyuncunun yer aldığı bu listede Avustuya, Hollanda, Portekiz ve İtalya'dan da 1'er oyuncu bulunuyor.

Turnuvanın yıldızı ise orta sahada oynamasına rağmen attığı 4 golle gol kralı olan İspanyol Pacheco. Euro 2012'de İspanya'nın kadrosunda görürsek şaşırmamak lazım.

İşte UEFA'nın değerlendirmesine göre turnuvanın en çok dikkat çeken 10 futbolcusu;

Antonio Griezman - Fransa (19 yaşında, Real Sociedad)

Gael Kakuta - Fransa (19 yaşında, Chelsea)


Daniel Pacheco - İspanya (19 yaşında, Liverpool)
Thiago Alcantara - İspanya (19 yaşında, Barcelona)


Mattia Destro - İtalya ( 19 yaşında, Genoa)

Danilo Pereira - Portekiz (18 yaşında, Benfica)

Marco Djuricin - Avusturya (17 yaşında, Hertha Berlin)

Matthew James - İngiltere (19 yaşında, Preston)

Jerson Cabral - Hollanda (18 yaşında, Feyenoord)

Filip Ozobic - Hırvatistan (19 yaşında, Spartak Moskova)

Yankesici Shevchenko!

4.08.2010

Marquez Henry'nin Takım Arkadaşı Oldu!

Barcelona ile çift taraflı olarak anlaşarak 1 Ağustos'ta serbest kalan Marquez, Katalan ekibinden takım arkadaşı olan Henry gibi ABD Ligi takımlarından New York Red Bulls'u tercih etti.

Serbest kaldığında Rijkaard faktöründen ötürü Galatasaray'a gelmesini beklemiştim açıkçası. Ama Meksika milli takımının da kaptanlığını yapan Marquez hem G.Saray'dan alacağından fazla olan maaş dolayısıyla hem de ilk açıklamasında söylediği gibi New York gibi bir şehirde yaşamanın cazibesi ile tercihini Amerika'dan yana kullandı.

1979 yılında Meksika'nın Zamora bölgesinde dünyaya gelen Marquez futbola Meksika'nın en ünlü kulüplerinden biri olan Atlas'ın altyapısında başladı. 17 yaşındayken Atlas kulübünde profesyonel futbol kariyerine başlayan Marquez 1999 yazında Avrupa'ya transfer oldu. 3 sezonda 77 kez Atlas forması giyen ve 6 gol atan Marquez, Monaco'nun dikkatini çekti ve 6 milyon euroya Fransa Ligi'ne transfer oldu.

Monaco'daki ilk sezonunda Fransa Ligi şampiyonluğu sevinci de yaşayan Marquez 4 sezon da Monaco forması giydi. 4 sezon boyunca Monaco ile 87 maça çıkan ve 5 gole imza atan Meksikalı oyuncu 2003 yazında 5 milyon euroya Barcelona'ya transfer oldu.

Barcelona formasını ilk olarak 2 Eylül 2003'te sırtına geçiren Marquez, Katalan ekibindeki ilk golünü de 9 Kasım 2003'te Real Betis'i 2-1 yendikleri maçta attı. İlk sezonunda 20'si ilk 11'de olmak üzere 26 kez forma giydi.

7 sezon boyunca Barcelona'da forma giyen Marquez tam 4 kez La Liga , 2 kez Şampiyonlar Ligi, 1 kez İspanya Kral Kupası, 3 kez İspanya Süper Kupası, 1 kez Süper Kupa, 1 kez de Kıtalarasaı Kupa şampiyonluğu sevinçlerini yaşadı. Ayrıca Marquez 2005 yılında 'En İyi Güney Amerikalı futbolcu' seçildi. 2008 yılında düzenlenen 'Frikik Yarışmasını'da Ronaldinho, Del Piero, Deco, Juninho gibi isimlerin önünde 1. olarak tamamladı.

Barcelona'da geçirdiği 7 sezonun hiçbirinde 20 maçın altına düşmeyen Marquez'in en verimli olduğu sezon 2004-2005 sezonuydu. O sezon Barcelona formasını 40 kez giyen ve 3 gol atan Meksikalı oyuncu, 2006-2007'de 35, 2008-2009 sezonunda da 36 kez Katalan ekibinin formasını giydi.

Toplamda Barcelona forması ile 192'si ilk 11'de olmak üzere 202 maça çıkan Marquez 11 gole imza atarken 51 kez sarı, 5 kez de kırmızı kart gördü. Son sezonunda sakatlıklarının da etkisi ile sadece 12 kez ilk 11'de (9 kezde sonradan girdi) forma giyen Marquez daha fazla forma giymek için 2012'de biten sözleşmesine rağmen kulübü ile anlaşarak serbest konuma geçerek New York Red Bulls'la 3 yıllık sözleşme imzaladı.

Meksika milli formasını ilk olarak 18 yaşında 1997'de giyen Marquez 1998 Dünya Kupası'nda forma giymese de 2002,2006 ve 2010 Dünya Kupaları'nda forma giydi. 1999 Konfederasyon Kupası'nda şampiyon olan Meksika'nın banko oyuncusu olan Marquez 1997'den bu yana tam 94 kez ülkesi adına forma giyerken bu maçlarda 11 gol attı. 23 sarı 4 de kırmızı kart gördü.

3.08.2010

İspanya ve Hollanda'ya Para Cezası!

Dünya Kupası finalinin oynanmasının üzerinden tam 23 gün geçmişken FIFA, finali oynayan 2 ülkeyi de final maçındaki disiplinsizlik hareketleri nedeni ile para cezasına çarptırmış.

Dünya Kupası finallerinin en çok kart çıkan maçı olan ve aynı zamanda 2010 Dünya Kupası'nda oynanan 64 maç içinde de en çok kart çıkan maç olan İspanya-Hollanda finalinde İngiliz hakem Howard Webb toplamda 13 kez sarı 1 kez de kırmızı kartına başvurmuştu.

FIFA, 8 futbolcusu sarı kart gören 1 futbolcusu da kırmızı kart gören Hollanda'ya 10.900 Euro, 5 sarı kart gören İspanya'ya da 7.300 Euro para cezası verdi.

Anderson Bu Araçtan Sağ Çıktı!


Manchester United'ın başarılı orta saha oyuncusu Anderson, Portekiz'de Sardinha Biba adlı bir gece kulübünde saatlerce eğlendikten sonra 125.000 sterlin değerindeki Audi R8 markalı otomobili ile sabaha karşı Braga kentinin Geres bölgesinde ağır bir kaza geçirmişti.

197 km hızla bir evin duvarına çarpan ve metrelerce havada takla atan araç cayır cayır yanarken Anderson ile beraber aracı kullanan erkek arkadaşı ve bir kız arkadaşı aracın infilak etmesinden saniyeler önce çevredekiler tarafından kurtulmuş. M.Unitedlı futbolcu beyin sarsıntısı geçirse de kazayı ufak sıyrıklarla atlatmış.

İngiliz Daily Mail gazetesi de kazadan sonra Anderson'un aracının son halini yayınlamış. 2. resim ise aracın sağlam haldeki görüntüsü.

Sami Khedira Real Madrid'te!


Geçen yaza oranla Real Madrid'in transfer çalışmaları bu yaz durgun geçiyor. Mayıs sonuna doğru teknik direktör olarak takımın başına Mourinho'yu getiren Eflatun-Beyazlılar, Dünya Kupası sırasında da Benfica'da forma giyen Arjantinli sol kanat oyuncusu Di Maria'yı renklerine bağlamıştı.

Real Madrid'in ismi birçok oyuncu ile anılsa da 1 aydan fazladır süren transferdeki suskunluk Sami Khedira transferi ile son buldu. Real Madrid'in 'El Galacticos' kadrosunda Khedira yıldız statüsünde değil ama takım oyuncusu olarak Real Madrid'e çok şeyler katabilir. Ya da çok az forma şansı bulup seneye ülkesine geri döner bekleyip göreceğiz. Dünya Kupası'nda 3. olan Almanya'nın en çok koşan, en çok top kapan ve en çok ikili mücadeleye giren oyunucu olan Khedira için Real Madrid Stuttgart'a 14 milyon euro bonservis bedeli ödedi.

Babası Tunuslu annesi Alman olan Khedira 1987 yılında Stuttgart'da dünyaya geldi. 8 yaşında girdiği Stuttgart altyapısında ise ilk kez 17 yaşında 2004 yılında profesyonel oldu. İki sezon Stuttgart'ın 2. takımında oynayan Khedira 2006-2007 sezonunda Stuttgart'ın A takımına yükseldi.

Armin Veh tarafından ilk kez 1 Ekim 2006 tarihinde Stuttgart formasını sırtına geçirdi. Takımı adına ilk golleri ise 29 Ekim 2006'da Schalke'yi 3-0 yendikleri maçta attı. Stuttgart'ın şampiyon olarak tamamldığı o sezon Khedira 22 maçta 4 gol 2 asistle oynadı.

Kariyeri boyunca Stuttgart'tan başka bir takımda forma giymeyen Khedira, Alman ekibinde forma giydiği 4 sezonda 113 maça çıkan Khedira bu maçlarda 15 gol atarken 15 de asist yaptı. Profesyonel kariyerinde hiç kırmızı kart görmeyen 23 yaşındaki oyuncu 4 sezonda sadece 13 kez sarı kart gördü.

2009 yazında Avrupa Şampiyou olan Almanya 21 yaş altı takımının kaptanlığını da yapan Khedira 30 kez Almanya U-21 forması giydi. Almanya Milli Takım formasını ilk kez 5 Eylül'de oynanan hazırlık maçında Güney Afrika'ya karşı giyen Khedira 7'si Dünya Kupası'nda olmak üzere 12 kez milli formayı giydi.
Related Posts with Thumbnails