4.06.2011

26 Yıllık Özlem Sona Erdi!

Öncelikle şunu söyleyeyim bu yazı subjektif, tamamen taraflı, bir Ordulu olarak Orduspor'un Süper Lig'e çıkması üzerine yazılmış bir yazıdır.

Küçükken rahmetli babamdan Orduspor'un 1. ligde oynadığı yılları, hatta Avrupa kupasında maç yaptığı günleri çok dinlerdim. 90'lı yılların ortasında o zaman TRT'de '2. Lig Dosyası' diye bir program olurdu. Memleketimin takımı olan Orduspor da o zamanlar 2. ligde oynadığı için Orduspor'un maçına sıra gelmesini dört gözle beklerdim.

Zaman geçti, 1. ligin adı 'Süper Lig' olarak değişti, alttaki ligler A Kategorosi, B kategorisi diye değişti. Orduspor da 2002-2003 sezonunda B kategorisinde mücadele etti ilk olarak. 3 gruba ayrılan ve her grubun 1.sinin A kategorisine yükseldiği sistemde Orduspor 2002-2003'de mücadele ettiği B grubunu 7. sırada tamamladı. 2004-2005'te yine B grubunda mücade eden Mor-Menekşeler lider Sarıyer'in 6 puan gerisinde sezonu 4. sırada tamamladı.

2004-2005 sezonunda ise tarih Orduspor'un muazzam başarısını yazdı. Gençlerbirliği'nin pilot takımı Gençlerbirliği ASAŞ, Eskişehirspor, Karabükspor, Ünyespor, Eyüpspor gibi güçlü takımlarla aynı grupta olan Orduspor ligin ilk yarısını 6. sırada tamamladı. Yücel İldiz yönetimindeki takım 2. devrede oynadığı 17 maçın 17'sini de kazanarak sezonu 2. sırada tamamlayan Gençlerbirliği ASAŞ'ın 1 puan önünde A Kategorisi'ne yükseldi. O sezon Konya'da üniversitedeki ilk senem olduğu için finallerden sonra 1 hafta memlekete kaçmış, olaylı Eskişhirspor maçında stadyumda yer almıştım hatta.

A Kategorisi'ne Yücel İldiz ile devam eden Orduspor sezonu 6. sırada tamamlayarak henüz ilk sezonunda play-off oynamaya hak kazandı. Ankara'da oynanan play-off maçında ise yarı finalde Altay'a 1-0 yenilmiştik. 2006-2007, 2007-2008 ve 2009-2010 sezonlarını 8. sırada bitiren Mor-beyazlı takım, 2008-2009 sezonunu ise 10. sırada tamamlamıştı.

Bu sezona geçmiş sezonlarda olduğu kadar iddialı başlamamıştık. Sezona Uğur Tütüneker'le ve yaş ortalaması 25 olan genç bir takımla başlamıştık. Takımın 30 yaş üstündeki tek oyuncusu 31 yaşındaki Kürşat Duymuş'tu. İsim olarak bakıldığı zaman süper bir kadro olmasa da özellikle deplasmanda alınan iyi sonuçlar takımı üst sıralara taşımıştı.

İlk yarının son haftasında Ordu'da oynanan Denizlispor maçı kazanılsa ligin ilk yarısını lider tamamlayacaktık ama maç 0-0 bitince Denizlispor ve Rizespor'un 1 puan arkasında 3. sırada tamamladık devreyi. 19. haftada deplasmanda Giresun'dan alınan galibiyet ile ise ligin zirvesine kurulduk. 25. haftaya kadar ligin zirvesinden inmeyen Orduspor, direkt Süper Lig'e çıkmanın hesaplarını yaparken üstüste kaybedilen puanlar ve arkadaki takımlarla puan farkının az olması nedeni ile 28. haftada kendini 7. sırada buldu.

Son 7 haftada Uğur Tütüneker'in yerine gelen Metin Diyadin takımın başında çıktığı ilk 4 maçın tamamında berabere kalınca son 3 haftaya Orduspor 8. sırada girdi. İlk 2 iddiası kalmayan Mor-beyazlı takım üstüste Diyarbakırspor, Karşıyaka ve Denizlispor maçlarını kazanınca 5. sıradan play-off oynamaya hak kazandı.

Play-offta rakibimiz Çaykur Rizespor'du. TFF'nin her sene statüstünü değiştirdiği play-off maçlarında bu sezonki statü 3. ile 6. ve 4. ile 5. eşleşecek, çift maç üzerinden eleme maçı oynayacak, finale çıkan takımlar tarafsız sahada maç yapacaktı. Kadro kalitesi olarak Rize bizden daha iyi olduğu için açıkçası biraz endişelerim vardı. Hatta %51 onları favori görüyordum.

Ordu'da oynanacak ilk maç ayrıca tarihi bir maç olarak da hafızalara kazındı. Çünkü Ordu'da ilk kez gece maçı oynanacaktı. Bu sezon her maçta olduğu gibi 19 Eylül Stadı'nı tıklım tıklım dolduran taraftarlar 40 dakika içinde Rize kalesinde 4 tane gole şahitlik ettiler. İlk maçın 4-0 bitmesinden sonra Rize'deki maç formalite maçına döndü tabi. Rize taraftarları bile pek inançlı olmadıkları için stadın yarısını ancak doldurmuşları. O maçta da 3-1 öne geçsek de eski Rize'li Kürşat'ın kendi kalesine attığı golle maç kardeşçe 3-3 sonuçlandı :)

Finaldeki rakibimiz Gaziantep Büyükşehir Belediyespor olmuştu. Ligde Antep'te 0-0 berabere kalıp Ordu'da 4-2 yenildiğimiz Antep ekibinden açıkçası Tavşanlı Linyit kadar çekinmiyordum. TFF final maçının 20.000 kişilik Ankara 19 Mayıs Stadı'nda oynanmasına karar vermişti. İzin günüm Cumartesi olduğu için Pazar günü oynanan bu maç için Ankara'ya gidememenin burukluğunu yaşıyordum açıkçası.

Bu gibi play-off finallerinde stadın biletleri yarı yarıya satılır ama Orduspor taraftarı için ayrılan 10.000 bilet 1 saat içinde tükenince ekstra 5.000 bilet daha satışa çıkarıldı ve o biletler de kısa zamanda tükendi. Antep'lilerin yoğun ilgi göstermemesi ile 20.000 kişilik stadın 18.000lik kapasitesini Orduspor taraftarı doldurmuştıu.

Maç için yazılacak pek bişey yok. İlk yarıda Kostovski'nin ortasında Ahmet Kuru'nun direkten dönen topu ile biraz heyecan yaşadık. 2. yarıda oyunun kontrolü tamamen bizdeydi zaten. Galatasaray alt yapısından çıkan İrfan Başaran'ın maestroluğunda rakip kaleye yüklendikçe yüklendik ve golü de en güzel dakikada 88. dakikada Ahmet Kuru ile atarak maçı uzatmalara götürmeden şampiyon olduk.

Sezon başında 'Süper Ligin Ordusu Geliyor' diye bir sloganımız vardı ve 26 yıl aradan sonra yeniden 'Süper Lig'e yükseldik. Süper ligdeki ilk yılımızda kalıcı olur muyuz yoksa ilk senemizde düşer miyiz (Metin Diyadin kalacağı için ligde kalıcı oluruz diye düşünüyorum) orası bilinmez ama 25 yaşında olan ben bu heyecanı yaşadığım için bile tüm takıma sonsuz teşekkür ediyorum.

Bu arada başkan Nedim Türkmen'in şampyionluk kutlamalarında yaptığı '3 sezon sonra Avrupa kupalarında mücadele edeceğiz, 5 sezon sonra şampiyon olacağız' açıklaması için de birkaç şey söylemek istiyorum. Orduspor 1. lige ilk olarak 1975-1976 sezonunda çıkmıştı ve 1978-1979'da ligi 4. sırada tamamlayarak Avrupa kupalarında mücadele etmişti. Hatta UEFA Kupası'nda karşılaştığı Banik Ostrava'yı 2-0 yenmişti Ordu'da. Rövanşta 6-0 yenilmiştik ama olsun :)

1979-1980 sezonunu Galatasaray ve Beşiktaş'ın üstünde 7. sırada tamamlayan Orduspor, 1980-1981 sezonunda küme düşmüştü. 29 Mayıs 2011'den tam 28 sene önce 29 Mayıs 1983 tarihinde tekrar 1. lige yükselen Mor-Menekşeler 1983-1984 sezonunu 13. 1984-1985 sezonunu 9. sırada tamamlamış, 1985-1986'da ise 19 takımın yer aldığı ligi 18. sırada tamamlayarak küme düşmüştü. O tarihten sonra ilk kez yeniden Türkiye'nin en üst ligindeyiz.

Bank Asya 1.ligde güzel yıllarımız geçti ama tekrar oraya dönmemek umuduyla...

3.06.2011

Bank Asya 1.Ligde 2010-2011 Sezonun Ödülleri!

Bank Asya 1. Lig'de geride kalan 2010-2011 sezonunda sergiledikleri performansla ödüle layık görülen kulüp, teknik adam ve sporcular, Bank Asya 1. Lig Spor Ödülleri gecesinde ödüllerini aldı.

Lutfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen, Bank Asya'nın isim sponsorluğunda bu yıl 4'üncüsü düzenlenen ödül gecesinde Bank Asya 1. Lig jürisinin belirlediği, yılın en iyileri ve yılın 11'i şu şekilde oluştu:

Yılın Takımları: Mersin İdmanyurdu ve Samsunspor

Yılın Teknik Direktörleri: Nurullah Sağlam (Mersin İdmanyurdu) ve Hüseyin Kalpar (Samsunspor)

Yılın Futbolcusu: Adem Büyük (Mersin İdmanyurdu)

Yılın Genç Yeteneği: Kemal Tokak (Samsunspor)

Yılın Gol Kralı: Mbilla Etame (Adanaspor)

Yılın Yabancı Oyuncusu: Simon Zenke (Samsunspor)

Play-Off Yıldızı: Ahmet Kuru (Orduspor)

Yılın Yeniden Doğan Ödülü: Hakan Bayraktar (Samsunspor)

Fair Play Ödülü: Samsunspor

Jüri Özel Ödülü: Tavşanlı Linyitspor

Yılın 11'i: Ahmet Şahin (Samsunspor) - Erdem Özgenç (Boluspor), Kemal Tokak (Samsunspor), Joseph Baum (Mersin İdman Yurdu), Ersin Güreler (Çaykur Rizespor) - Mehmet Akyüz (Tavşanlı Linyitspor), Ali Çamdalı (Orduspor), Ramazan Altıntepe (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor) - Mbilla Etame (Adanaspor), Adem Büyük (Mersin İdman Yurdu), Simon Zenke (Samsunspor)

1.06.2011

Avrupa Liglerinde Gol Kralları!

Geçtiğimiz haftasonu Fransa ve Danimarka liginde oynanan maçlar sonucunda soğuk ülkelerdeki ligler dışında Avrupa'nın tümünde ligler sona erdi. Şampiyonlar, Avrupa'ya gidecek takımlar, ligden düşen takımların yanı sıra sezonu 'Gol kralı' olarak tamamlayan futbolcular da belli oldu.

Cristiano Ronaldo'nun açık ara önde olduğu gol kralları listesini en çok gol atan oyuncudan en az gol atan oyuncuya göre listelediğimizde 14 Avrupa ülkesindeki gol kralları şu oyuncular oldu;

Cristiano Ronaldo (Real Madrid/İspanya) 40 gol

Mario Gomez (Bayern Münih/Almanya) 28 gol

Antonio Di Natale (Udinese/İtalya) 28 gol

Alex De Souza (Fenerbahçe/Türkiye) 28 gol

Alexandre Frei (Basel/İsviçre) 27 gol

Moussa Sow (Lille/Fransa) 25 gol

Dame N'Doye (Kopenhag/Danimarka) 25 gol

Djibril Cisse (Panathinaikos/Yunanistan) 24 gol

Hulk (Porto/Portekiz) 23 gol

Björn Vleminckx (Nec Nijmegen/Hollanda) 23 gol

Ivan Perisic (Club Brugge/Belçika) 22 gol

Carlos Tevez (Manchester City/İngiltere) 21 gol

Kenny Miller (Rangers/İskoçya) 21 gol

Roland Linz (Avusturya Vien/Avusturya) 21 gol

31.05.2011

Guardilo'ya Yıllık 36 Milyon Euroluk Teklif!

"Arap yağı bol bulunca orasına, burasına sürermiş" diye bir söz vardır ya tam da bu söze uygun bir haber olucak az sonra yazacaklarım.

Marca gazetesi, Barcelona'nın başında 3. sezonunu tamamlayan ve bu 3 sezonda tam 10 kupa (2 Şampiyonlar Ligi, 3 La Liga, 1 Kral Kupası, 2 İspanya Süper Kupası, 1 Süper Kupa, 1 Kıtalararası Kupa) kazanan Pep Guardiola için Katar milli takımının teklifte bulunacağını iddia etti.

2006 yılında futbolculuk kariyerini sonlandıran Guardiola 2003-2005 yılları arasında Katar'ın Al Ahli takımında forma giymiş, 2 sezonda 36 maçta 7 gol atarken Katar ülkesi tarafından da çok sevilen bir isim olmuştu.

2022 Dünya Kupası'nda ev sahibi olacak Katar'ın futbol federasyonu başkanı Hamad Bin Khalifa Bin Ahmed Al Thani, İspanyol teknik adamı 2013 yılında takımın başına geçirmek istiyor ve bunun için Guardiola'ya 1 yıl için 36 milyon euroluk bir teklif yaptı.

Tabi bu iddialar Marca gazetesine ait. Bu iddialar ne kadar doğru, Guardiola bu teklife ne cevap verir bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Guardiola için dünyanın en iyi teknik direktörü diyemeyiz. En iyi teknik direktörü olsa bile yılda 36 milyon euro çok abartılı bir miktar be :)

30.05.2011

Şampiyonlar Ligi'nin En İyi 11'i!

Şampiyonlar Ligi'nde bir sezon daha geride kalırken 'Uefa.com'da 2010-2011 sezonunda bu kulvarda forma giyen oyuncular için yapılan oylama sonucunda içerisinden 'En iyi 11' belli oldu.

Şampiyon Barcelona'dan ve finalist Manchester United'tan 3'er oyuncu bu 11'e girerken, Real Madrid'ten 2, Schalke, Shaktar ve Tottenham'dan 1 oyuncu 'Yılın 11'ine seçildi.

Lafı çok uzatmadan 'Şampiyonlar ligi yılın 11'indeki oyuncuları söyleyelim;

Van Der Sar (Manchester United)

Darjo Srna (Shaktar Donetsk)

Gerard Pique (Barcelona)

Nemanja Vidic (Manchester United)

Marcelo (Real Madrid)

Gareth Bale (Tottenham Hotspur)

Andres Iniesta (Barcelona)

Mesut Özil (Real Madrid)

Ryan Giggs (Manchester United)

Raul Gonzalez (Schalke 04)

Lionel Messi (Barcelona)

Related Posts with Thumbnails