4.12.2010

Jose Mourinho'dan İnciler - 15

- "Büyükannem öleli çok oldu ama çocukken bana söylediklerini hatırlıyorum. “Seni kıskanıyorlarsa bundan mutluluk duymalısın.” Benim başıma gelen de bu"

- "Jose Mourinho için bir kural, diğer teknik direktörler için bir başka kural olmasından memnunum. Bu benim için tarihi bir ceza. Büyükannemin bakış açısıyla bu benim için ceza değil, bir madalya"

- "Ben teknik direktörlere ayrılan alandan ayrılamıyorum, diğerleri ayrılabiliyor. Ben 4. hakem ile konuşamıyorum, diğerleri konuşabiliyor. Bunlar benim için birer madalya, sorun değil"

'UEFA 2010 Yılının Takımı'na Aday Futbolcular!

UEFA'nın 2001 yılından vermeye başladığı ve 'Uefa.com' okuyucularının oyları sonucu belli olan 'Yılın Takımı' ödülü için 2010 yılının aday olan 55 oyuncusu ve 5 teknik direktörü belli oldu.

Bu yıl 10. kez belli olacak 'Yılın Rüya Takımı'nda Türkiye'den Diego Lugano da aday futbolcular arasında gösterildi. Geçtiğimiz sezon da aday oyuncular arasında yer alan Mesut Özil bu sezon da 'Ofansif Orta Saha' oyuncusu pozisyonunda aday oyuncular arasında yer aldı.

2002 Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile 'Kaleci' pozisyonunda bu oylamada kendisine yer bulan Rüştü Reçber 'Yılın Takımı'na seçilen ilk ve tek Türk oyuncu olmuştu. 2002 Dünya Kupası'nda Türkiye Milli Takımı'nın başında bulunan Şenol Güneş de 'Uefa.com' okuyucuları tarafından "Rüştü - Puyol, Chivu, Nesta, Roberto Carlos - Seedorf, Ballack, Zidane, Duff - Henry, Ronaldo"lu kadronun başındaki teknik direktör olarak seçilmişti.

2009 yılında Barcelonalı futbolcular 6 futbolcu (Dani Alves, Puyol, Xavi, Iniesta, Messi, Ibrahimovic) ve 1 teknik adam (Guardiola) ile 'Yılın Takımı'nda yer alarak bu ödüle damga vurmuştu. Casillias, Terry, Evra, Cristiano Ronaldo ve Kaka '2009 Yılınının Takımı'nda yer alan diğer oyuncular olmuştu.

Thierry Henry ve Carles Puyol 5'er kez ile "Yılın Takımı"na en fazla seçilen futbolcular oldu. Nesta, Gerrard, Terry ve Cristiano Ronaldo ise 4'er kez bu ödüle layık görüldü. Bu futbolcuları 3'er kez "Yılın Takımı"na seçilen Buffon, Casillias, Ronaldinho, Zidane, Nedved ve Kaka takip ediyor.

Takım olarak baktığımızda ise Barcelonalı futbolcular toplamda 20 kez "Yılın Takımı"nda kendilerine yer bulmuşlar. Katalan ekibini 16 futbolcu ile Milan, 14 futbolcu ile de ezeli rakibi Real Madrid takip ediyor. Juventus'tan 10, Arsenal'den 9, Manchester United'dan 8, Chelsea'den ise 7 futbolcu "Yılın Takımı"na seçildi.

Jose Mourinho 3 kez ile bu ödüle en fazla layık görülen teknik direktör oldu. Portekizli teknik adam 2003 ve 2004 senelerinde Porto, 2005 yılında ise Chelsea'nin başında "Yılın Teknik Direktörü" seçildi. 2007 ve 2008 senelerinde seçilen Alex Ferguson da 2 kez ile Mourinho'yu takip ediyor.

"2010 yılının en iyi 11"i için aday gösterilen futbolculardan 7'si "2009 yılının en iyi 11"inde yer almıştı. Lafı pek uzatmadan bu senenin aday 55 futbolcusuna geçelim;

Kaleci:

Iker Casillias (Real Madrid)
Julio Cesar (Inter Milan)
David De Gea (Atletico Madrid)
Maarten Stekelenburg (Ajax)
Eduardo (Genoa)

Sağ bek:

Maicon (Inter Milan)
Sergio Ramos (Real Madrid)
Philipp Lahm (Bayern Münih)
Branislav Ivanovic (Chelsea)
Gregory Van der Wiel (Ajax)

Stoper:

Gerard Piqué (Barcelona)
Lúcio (Inter Milan)
Carles Puyol (Barcelona)
Walter Samuel (Inter Milan)
David Luiz (Benfica)
Leonardo Bonucci (Juventus)
Brede Hangeland (Fulham)
Diego Lugano (Fenerbahçe)
Souleymane Diawara (Marsilya)
Douglas (FC Twente)

Sol bek:

Fabio Coentrão (Benfica)
Giovanni van Bronckhorst (Feyenoord)
Ashley Cole (Chelsea)
John Arne Riise (Roma)
Michel Bastos (Olympique Lyon)

Sağ kanat:

Arjen Robben (Bayern Münih)
Cristiano Ronaldo (Real Madrid)
Javier Zanetti (Inter Milan)
Adam Johhnson (Manchester City)
Dirk Kuyt (Liverpool)

Orta saha:

Bastian Schweinsteiger (Germany Bayern Münih)
Mark van Bommel (Bayern Münih)
Xavi Hernández (Barcelona)
Sami Khedira (Real Madrid)
Esteban Cambiasso (Inter Milan)

Ofansif Orta Saha:

Wesley Sneijder (Inter Milan)
Mesut Özil (Real Madrid)
Cesc Fàbregas (Arsenal)
Thomas Müller (Bayern Münih)
Keisuke Honda (CSKA Moskova)

Sol Kanat:

Andrés Iniesta (Barcelona)
Florent Malouda (Chelsea)
Antonio Cassano (Sampdoria)
Ángel di María (Real Madrid)
Gareth Bale (Tottenham Hotspur)

Forvet:

Lionel Messi (Barcelona)
Diego Forlán (Atlético Madrid)
David Villa (Barcelona)
Diego Milito (Inter Milano)
Luis Suárez (Ajax)
Didier Drogba (Chelsea)
Gonzalo Higuaín (Real Madrid)
Samuel Eto'o (Inter Milan)
Romelu Lukaku (Anderlecht)
Carlos Tévez (Manchester City)

Teknik Direktör:

José Mourinho (Real Madrid)
Vicente del Bosque (Spain)
Quique Sánchez Flores (Atlético Madrid)
Bert van Marwijk (Netherlands)
Louis van Gaal (Bayern Münih)

Oy vermek için;

http://en.uefa.com/community/teamoftheyear/index.html

Dipnot: Resimlerdeki kadrolar benim kendi oylamalarım. Performanstan çok en iyi çıkış yapan oyuncular oldu ama olsun :)

3.12.2010

Hafta Sonu Futbol

3 Aralık Cuma

20.00 Trabzonspor – Bucaspor (LİG TV)
21.30 St. Pauli – Kaiserslautern (TRT 3)
21.45 Lazio – Inter (TV 8 / SPORMAX)

4 Aralık Cumartesi

14.00 Altay – Boluspor (TRT 1)
14.00 Manisaspor – Gaziantepspor (DIGI)
16.30 E. Frankfurt – Mainz (TRT 3)
17.00 Ankaragücü – Sivasspor (DIGI)
17.00 Arsenal – Fulham (SPORMAX / PL TV)
17.00 Chelsea – Everton (SPORMAX / PL TV)
19.00 Kasımpaşa – Galatasaray (LİG TV)
19.00 Levante – Atletico Madrid (NTVSPOR)
19.30 Blackpool – Manchester United (SPORMAX / PL TV)
19.30 Schalke – Bayern Münich (TRT 3)
19.45 Ajax – NEC Nijmegen (BEYAZ TV)
21.00 Osasuna – Barcelona (NTVSPOR)
21.45 Milan – Brescia (TV 8 / SPORMAX)
21.45 Twente – De Graafschap (BEYAZ TV)
22.00 Montpellier – Lyon (KANAL A)
23.00 Real Madrid – Valencia (NTVSPOR)

5 Aralık Pazar

13.30 Gaziantep Belediye – Tavşanlı Linyitspor (TRT 1)
14.00 Beşiktaş – Bursaspor (LİG TV)
15.30 West Bromwich – Newcastle (SPORMAX / PL TV)
16.00 Fiorentina – Cagliari (TV 8)
16.00 Konyaspor – Gençlerbirliği (DIGI)
16.30 Bayer Leverkusen – Köln (TRT 3)
18.00 Sunderland – West Ham (SPORMAX / PL TV)
18.00 Nice – Marseille (KANAL A)
18.30 Nürnberg – Borussia Dortmund (TRT 3)
19.00 Antalyaspor – İstanbul Belediye (DIGI)
19.00 Fenerbahçe – Karabükspor (LİG TV)
19.00 Çaykur Rize – Adanaspor (TRT 1)
20.00 Villarreal – Sevilla (NTVSPOR)
21.45 Catania – Juventus (TV 8 / SPORMAX)
22.00 St. Etienne – Bordeaux (KANAL A)

6 Aralık Pazartesi

20.00 Kayserispor – Eskişehirspor (LİG TV)
22.00 Liverpool – Aston Villa (SPORMAX)
22.00 Deportivo La Coruna – Hercules (NTVSPOR)

2.12.2010

Dünya Kupası 2018'de Rusya'da, 2022'de Katar'da!

İsviçre'nin Zürih kentinde toplanan FIFA İcra Komitesi'nin 22 üyesinin oyları sonucunda 2018 ve 2022 Dünya Kupası'nı düzenleyecek ülkeler belli oldu.

İlk oylama Rusya, İngiltere, Hollanda/Belçika ortaklığı ve İspanya/Portekiz ortaklığının aday olduğu 2018 Dünya Kupası için yapıldı. Daha önce hiçbir uluslararası turnuvaya ev sahipliği yapmayan Rusya 2018 için ev sahibi ülke seçildi.

FIFA'nın bu kararı almasında Dünya Kupası'nı daha önce Doğu Avrupa'dan hiçbir ülkenin ev sahipliği yapmamasının etkili olduğu kesin.

Rusya'nın ev sahipliği yapacak 16 stadının 4'ü Moskova'da bulunuyor. En büyük stadyum 3 sene önce Şampiyonlar Ligi finalinede ev sahipliği yapan Luzhniki Stadyumu. Başkent Moskova'da bulunan stadyumun kapasitesi 71.531 kişiden 82.318 kişiye çıkarılacak. Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak 16 stadın 13'ü yeni yapılacak. Diğer 3 stadın ise kapasiteleri arttırılacak.

Avustralya, Güney Kore, Japonya, ABD ve Katar'ın yarıştığı 2022 Dünya Kupası oylamasından ise modern statları ile herkesin dikkatini çeken Katar galip çıktı.

Dünya Kupası tarihinde hiçbir Orta Doğu ülkesinin ev sahipliği yapmaması ve Sepp Blatter'in sürekli yeniliklere açık birisi olması ile ev sahipliğinin Katar'a gittiğini söyleyebiliriz. Dünyanın en zengin ülkerinden biri olan Katar 2022 Dünya Kupası için 4 milyar dolarlık bir bütçe ayırmış durumda.

2022 Dünya Kupası'nı düzenleyecek olan Katar turnuvaya 12 stadyumu ile ev sahipliği yapacak. Bu 12 stadın 9'u yeni yapılacakken 3 stadyumun kapasitesi arttırılarak 2022 Dünya Kupası'na hazır edilecek. Katar'ın en büyük şehirlerinden olan Al-Rayyan 4 stadyuma ev sahipliği yapacak. Al-Daayen şehrinde bulunan Lusail Iconic Stadyumu 80.090 kapasitesi ile Katar'ın en büyük stadyumu. Şu anda kapasitesi 45.917 kişi olan Al-Rayyan'daki Khalifa Internatinoal Stadyumu tadilatlar sonucunda 62.345 kişilik kapasiteye ulaşıcak ve Katar'ın en büyük 2. stadı olacak.

Lafı fazla uzatmadan Rusya'nın ve Katar'ın ev sahipliği yapacak stadyumlarının tanıtım filmine geçelim...








30.11.2010

...Ve Elano Gider!

Galatasaray'ın resmi sitesinin yukarıdaki resimde olduğu gibi açıldığı geceyi dün gibi hatırlıyorum. Ertesi sabah işe gidecek olmama rağmen 'Dur bir yatmadan son kez resmi siteye bakayım derken' görmüştüm ve o gece heyecandan uyuyamamış, rehberimdeki tüm arkadaşlarımı bu son dakika gelişmesinden haberdar etmiştim.

İmza töreninden sonra; "Küçük bir çocuğun mükemmel bir karne sonrası babasından hediye olarak bisiklet alması, yıllardır maaş almayan bir işçinin maaşına %100 zam alması, yıllarca çocuk sahibi olamayan bir çiftin çocuk sahibi olması gibi birşey." paragrafı başlayan heyecanlı bir Elano yazısı bile yazmıştım hatta.

Elano'dan beklenti büyüktü. Dunga'nın torpili laflarına rağmen Brezilya milli takımında sürekli ilk 11'de oynuyordu. Ligde çıktığı ilk maçta Kayserispor'a karşı attığı olağanüstü golle 'Aradığımız adamı bulduk. Bu sene böyle çok goller izleriz' demiştik ama sezon sonunda ligde sadece 3, UEFA'da ise 2 gol atmıştı Brezilyalı oyuncu. Yine de Dünya Kupası'nda sakatlanana kadar Brezilya forması ile etkili olunca ilk sezon uyum sorunu olduğu için kötü laflarını dile getirmiştik.

Sakatlığının bir türlü geçmemesi nedeni ile UEFA maçlarını kaçırmış ligde ise 3. hafta oynanan Eskişehirspor maçında ilk defa sahaya ilk 11'de başlamıştı. Bu sezon forma giydiği 9 maçın sadece 1'inde 90 dakika sahada kalan Elano'nun özellikle son maçlarda oyundan alınırken verdiği tepkiler 'Ben artık bu takımda kalmak istemiyorum' der gibiydi.

İlk sezonunda ligdeki 34 maçın sadece 20'sinde ilk 11'de sahaya çıkan Elano bu maçların 13'ünde maç tamamlanmadan yedek kulübesine gelmişti. UEFA Avrupa Ligi'nde ise 7'si ilk 11'de olmak üzere 9 maça çıkan Elano'nun bu kulvarda 90 dakika tamamladığı maç sayısı sadece 3.

Sonuç olarak; 30 Temmuz 2009 tarihinde 7 milyon euro bonservis bedeli ile büyük umutlarla Galatasaray'a transfer olan, imza töreninde Galatasaray'ın efsane futbolcularından Coşkun Özarı'nın da bulunduğu Elano, tam 16 ay sonra 2.9 milyon euro bonservis bedeline (Galatasaray resmi sitesinde yazılana göre toplam 9.15 milyon euro kar etmiş kulübümüz) Santos'a transfer oldu.

Lincoln, Rijkaard, Misimovic, Elano. Suçlu bunlar mı ?

Yoksa; 2012 UEFA kriterlerini düşünerek pahalı transfer yapmayacağız diyen ama Lincoln - Elano - Misimovic 3'üsüne 30 milyon euro para harcayan Galatasaray yönetimi mi ?

Her ne olursa olsun Elano aklımda hep şu golü ile kalsın...

"Messi Sahanın En İyisiydi"

- "Farklı şekilde oynuyoruz. Kimin daha iyi olduğunu zaman gösterir. Bizim iyi, onların kötü olduğunu söyleyemeyiz. Onlar çok iyi bir takım ancak biz çok iyi bir seviyede oynadık ve kazandık"

- "Bu oyun anlayışı bizim uzun zamandır devam ettirdiğimiz bir sistem. Takım bilincine sahip oyuncularla oynuyoruz ve bunun doğru olduğunu düşünüyoruz"

- "İki takım da çok üst seviyede oynuyor. Biz sadece bugün daha iyi oynadık. Aramızda sadece iki puan fark var. Real Madrid harika bir takım"

- "Messi'den daha komple bir oyuncu var mı ben bilmiyorum. Messi en iyisi. Ben hergün onunla antrenman yapıyorum. Sadece gol atmıyor, aynı zamanda oyunu her açıdan anlıyor. O yüzden sadece en iyisi Messi"

- "Bu sonucu tabi ki beklemiyorduk ancak galibiyet hiç kolay olmadı. Madrid çok az gol yiyen ve çok az gol pozisyonu veren bir takım"

"Bu Mağlubiyeti Sindirmek Kolay Olacak"

- "Geçen hafta bir puan öndeydik, bu hafta da iki puan gerideyiz. Böyle ilerlemeye devam edeceğiz. Puan farkı değişse de devam ediyoruz"

- "Her zaman Barcelona'nın tamamlanmış bir ürün olduğunu söyledim. Çok uzun senelerin bir sonucu olduğunu söyledim. Real Madrid bugüne kadar çok iyi oynamış olsa da henüz Barcelona kadar olmadığını ve yapılacak çok iş olduğunu söylemiştim."

- "Bizim için bu mağlubiyeti sindirmek çok kolay olacak. Bu sahadan bazen çok zor sindirilecek neticelerle çıktık. İnter ve Chelsea ile oynadık. Tabi ki kötü bir sonuç oldu ancak sindirmek zor değil"

- "Buraya gelmeden her oyuncumla 1-2 dakikalık görüşmeler yaptım. Şampiyonluk ve sezon bugün bitmedi. İnter ile burada ağır bir mağlubiyet aldıktan birkaç ay sonra Şampiyonlar Ligi finaline çıktık"

- "4-5 gol yedikten sonra değil, sadece kazandığın bir maç sonrası mutluluktan ağlayabilirsin. Mağlubiyete rağmen bir sonraki maça istekli çıkmalısın. Sonraki maçın cumartesi günü değil, yarın olmasını tercih ederdim"

- Barcelona çok iyi bir maç çıkardı. İyi oynadıklarını söyleyebilirler. Ancak ben kendi takımımla ilgileniyorum. Kötü oynadık ama Cumartesiden itibaren bu maçın tarihi bir olumsuz maç olduğunu göstereceğiz"

5-0'ı Hazmedememek!

'El Classico'nun Ardından Kalanlar!

►Barcelona - Real Madrid maç sonu istatistikleri: Toplam Şut: 15-5, Kaleyi tutan şut: 6-2, Toplam Pas: 684-331, Pas isabeti: %89 - %74, Topa Sahip Olma: %67 - %33

El Classico tarihinde bir takım ilk defa üstüste 5 maçım tamamından galip geldi. (13.12.2008: Barcelona 2-0 Real Madrid, 02.05.2009: R.Madrid 2-6 Barcelona, 29.11.2009: Barcelona 1-0 Real Madrid, 10.04.2010: Real Madrid 0-2 Barcelona, 29.11.2010: Barcelona 5-0 Real Madrid)

► Ligde 19 maçtır namağlup durumda bulunan toplamda ise 26 resmi maçtır mağlubiyeti bulunmayan Real Madrid'in bu serisine yine Barcelona son verdi. Real Madrid'in son mağlubiyeti 10 Nisan 2010'da 2-0'lık sonuçla Barcelona'ya karşıydı.

'El Classico'da 2 takımın sahaya çıkan ilk 11'lerinin toplam değeri 768 milyon euro. (Barcelona: 443 milyon euro, Real Madrid: 325 milyon euro)

► Real Madrid bu sezon Barcelona maçından önce ligde çıktığı 12 maçta toplam 6 gol, deplasmanda oynadığı 6 maçta ise sadece 2 gol yemişti.

Jose Mourinho teknik direktörlük kariyerinde ilk kez 5 gol yiyerek mağlup oldu.Mourinho'nun Benfica, Porto, Inter ve Chelsea'yi çalıştırırken 1'er kez 4 gollü mağlubiyetleri olmuştu.

Jose Mourinho bu akşam Barcelona'ya karşı 11. maçına çıktı. Barcelona'yı daha önce 3 kez mağlup eden Portekizli teknik adam (20.04.2010: Inter 3-1 Barcelona, 18.10.2006: Chelsea 1-0 Barcelona, 08.03.2005: Chelsea 4-2 Barcelona) Katalan ekibine karşı 4. mağlubiyetini aldı.

► Jose Mourinho Nou Camp Stadı'nda çıktığı 6. maçtan da galibiyetle ayrılamadı. Mourinho 4. kez Barcelona deplasmanından mağlubiyetle ayrıldı.

Barcelona, Real Madrid'e karşı oynadığı üstüste 3. maçta da kalesini gole kapadı. Katalan ekibinin bu alandaki rekoru 5 maç. (1972-1974 arası)

Barcelona, La Liga tarihinde 5. kez Real Madrid'i 5 gol atarak yendi. Barca'nın 5 gollü son galibiyeti 8 Ocak 1994'te 5-0'lık skorla olmuştu.

Bu gece Barcelona'dan 5 gol yiyen Iker Casillias toplamda yediği 36 gol ile 'El Classico' tarihinde en fazla gol yiyen kaleci oldu.

► Bu sezon toplamda çıktığı 18 maçta 23 gol kaydeden Barcelona'nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi kariyerinde Jose Mourinho'nun çalıştırdığı takımlara karşı 8. maçında da gol atamadı.

► Bu maçtan önce ligde 12 maçta 14 golü bulunan toplamda ise bu sezon 19 maçta 19 gole imza atan Cristiano Ronaldo, Barcelona'ya karşı çıktığı 5. maçta da gol sevinci yaşayamadı.

Nou Camp Stadyumu'nda oynanan son 6 'El Classico' derbisinde toplam 5 kez kırmızı kart çıktı.

İki takım arasında oynanan son 5 maçta 38 sarı 3 kırmızı kart çıktı.

Xavi, Real Madrid maçında toplam 110 isabetli pas atarak La Liga'da bu sezon geride kalan 130 maç içinde en çok isabetli pas yapan futbolcu oldu.

28.11.2010

Tuncay Şanlı'dan 'Yılın Asisti'

Rooney Döndü, Berbatov Coştu!

Wayne Rooney'in bu sezon ara ara sakatlanması ile gol yollarında sıkıntı çeken ve ligde namağlup durumda olmasına rağmen seri beraberliklere son veremeyen Manchester United, Wayne Rooney'in 62 gün sonra ilk 11'de çıktığı maçta Old Trafford'ta Blackburn Rovers'a patladı.

Cristiano Ronaldo'nun gitmesi ile adeta geçen sezon takımı tek başına sırtlayan ve 43 maçta 34 gole imza atan Rooney, sakatlığını atlattıktan sonra hafta içi Rangers'e penaltıdan bir gol atmıştı. Blackburn önünde de 2 asiste imza atan Rooney, Berbatov'un da yeniden kendine gelmesini sağladı.

Ligde en son golünü hat-trick yaptığı Liverpool maçında kaydeden Dimitar Berbatov taö 69 gün sonra bir resmi maçta fileleri havalandırdı. Blackburn karşısında takımını 2. dakikada öne geçiren Bulgar golcü Premier Lig'deki 538 dakikalık gol orucunu da sonlandırmış oldu.

Maçı toplam 5 gol ile tamamlayan Berbatov, toplam 11 golle ligin gol krallığı yarışında tek başına zirveye yükselirken aynı zamanda Premier Lig tarihinde bir maçta 5 gol atan 4. futbolcu oldu. (Andrew Cole 1995, Alan Sherarer 1999, Defoe 2009)

Chelsea'nin ligde oynadığı son 4 maçta 3 mağlubiyet alması ile tekrar zirveye ortak olan Manchester United, 7-1'lik Blackburn Rovers galibiyetiyle bu sezon ilk defa ligin zirvesine oturdu. Ancelotti'nin öğrencileri eğer yarın Newcastle önünde puan kaybederse Premier Lig'de 15. haftanın resmen lideri Manchester United olacak.

Aynı zamanda Kırmızı - Şeytanlar'ın 7-1'lik galibiyeti Premier Lig tarihinde en farklı kazandıkları 4. maç oldu. Manchester United 1995 yılında Ipswich'i 9-0, 1997 yılında Barsnley'i 7-0, 1999 yılında da Nottingham Forest'i 8-1 mağlup etmişti.
Related Posts with Thumbnails