17.07.2009

Tuncay'ın Takım Arkadaşı Aston Villa'da!

Gareth Barry'i "Şeyh'in Takımı"na kaptıran Aston Villa uzun uğraşlar sonucunda Riverside ekibinin sembol oyuncusu kadrosuna katmayı başardı.

Aslında M.Boro ligden düşmeseydi Downing'i takımdan ayrımak zor olurdu ama her ne kadar kulübün efsaneleşen oyuncularından da olsa hiçbir oyuncu 2. ligde oynamak istemez.

Bana göre Tuncay'ın da büyük ihtimalle gideceği takım Aston Villa olucak gibi gözüküyor ama bekleyip göreceğiz.

Aston Villa aynı zamanda İngiltere Milli takımının oyuncusu olan Downing ile 4 yıllık sözleşme imzalarken bonservis ücreti olarak da 14 milyon euro verdi.

25 yaşında olan Downing futbola da M.Boro altyapısında başladı. Henüz 18 yaşını bile doldurmamışken 11 Mayıs 2002 tarihinde Leeds United maçı ile ilk profesyonel maçına çıkan İngiliz oyuncu o sezonu ve bir sonraki sezonu 3'er maç oynarak tamamladı.

2003-2004 sezonunda 2 ay Sunderland'te kiralık oynayan geri kalan sezonda M.Boro'da devam eden Downing o sezon toplam 31 maça (17'si ilk 11) çıkıyor ve o sezonu 3 gol (3'ü de kiralık gittiği Sunderland'te) 2 asist ile tamamlıyordu.

2004-2005 sezonu ise Downing'in en başarılı sezonlarından biri oluyor ve takımın değişilmezlerinden oluyordu. Premier Lig'de 28'i ilk 11 olmak üzere 35 maça çıkan Boro'nun 19 numarası Uefa'da da 9 maçta yer alıyordu. O sezon toplam 48 maça çıkan Downing o seneyi 6 gol 11 asist ile tamamlıyordu.

2005-2006 sezonu Downing için kabus gibi başlamıştı. Ağustos sonunda geçirdiği sakatlık onu 4.5 ay sahalardan uzaklaştırmış ve o sezon ligde sadece 12 maça çıkmasını sağlamıştı. Ligi 1 gol 4 asist ile tamalayan Downing, Uefa Kupası maçlarına 2. turdan itibaren katılıyor ve her maça ilk 11'de başlayarak takımının final oynamasında büyük rol oynuyordu.

O yaz Dünya Kupasında'da boy gösteren oyuncu, ertesi sene ligde 34 maçta 2 gol 7 asist, FA Cup'ta da yaptığı 5 asistle takımın değişilmez oyuncularından biri olduğunu gösteriyordu. Ligde ilk 11 çıktığı 34 maçın 30'un da 90 dakika oynadığını da belirtelim.

2007-2008 sezonunda bir rekor kırarak ligde tüm maçlarda ilk 11 başlayan oyuncu o sezon ligde oynayabileceği maksimum süre olan 3420 dakikanın 3415 dakikasında sahada kalıyordu. O sezon ligde 9 gol atarak kariyer rekoru kıran Downing 5'de asist yapıyordu.

Geçtiğimiz sezonda ligde 37 maçta ilk 11 çıkmasına rağmen takımını düşmekten kurtaramıyordu. Son senesini 2 gol 7 asist ile tamamlayan Downing toplamda 56 maça (50'si ilk 11) çıkıyor ve bir sezonda en çok maç oynadığı sezon olarak akıllarda kalıyordu geçtiğimiz sezon.

Lucio Inter'de!

Aslında bu transfer pekte sürpriz olmadı. Geçtiğimiz günlerde Bayern Münih cephesinden gelen açıklamalarda Bayern Münih Brezilya'lı oyuncuyu göndereceğinin sinyallerini vermişti.

Bizim palavra spor gazeteleri de Hamit transferi yanına Lucio transferini de ekleyerek F.Bahçe'ye getirmişti oyuncuyu. Fener'e gelmeyeceğini herkes biliyordu da Inter'in alacağını da açıkçası pek az kişi tahmin ediyordur.

31 yaşındaki Brezilya'lı oyuncunun bonservis ücreti hakkında 5 ile 8 milyon euro arasında birşey konuşuluyor, tam kesin bir rakam açıklanmadı. Kesin olan tek şey 3 yıllık imzayı attığı.

Lucio ilk olarak adını 2001-2002 sezonunda Bayer Leverkusen'de duyurdu. O sezon sürpriz bir şekilde hem Şampiyonlar Ligi'nde finale kalan, hem ligde son 2 haftaya lider giren, hem de Almanya Kupası'nda finale kalan Leverkusen'in Ballack ve Yıldıray ile beraber en önemli isimiydi Lucio. Her ne kadar o sezon Leverkusen kupasız kapatsa da bu 3 oyuncu isimlerini duyurmayı başarmıştı.

O sezon 23'ü lig 13'ü Şampiyonlar Ligi olmak üzere 36 maça çıkan Lucio 7'de gol atmıştı. Savunma oyuncusu olmasına rağmen tekniği çok iyi olan Lucio sadece duran toplarda kafa golü değil, bir orta saha gibi klas gollere de imza atıyor.

2 sezon daha Leverkusen'de kalan ve 54 maça çıkan Lucio (Bu 2 sezonda 6 gol attı), 2004-2005 sezonunda Bayern Münih'in yolunu tutuyordu.

Almanya liginin en istikrarlı oyuncularından olan Lucio, Bayern Münih'le bu sezon 5. senesini doldurdu.

Bu 5 sezonda Bayern forması ile resmi olarak 193 maça çıkan Brezilya'lı savunma oyuncusu toplamda da 11 gol attı.

Hiçbir sezon ligde 24 maçın altına düşmeyen Lucio, bu 5 sezonu boyunca sırası ile ligde şu sayıda maça çıktı: 32 - 30 - 25 - 24 - 32

2006 Dünya Kupasında Brezilya'nın çıktığı 5 maçta da ilk 11 başlayan Lucio takımının çeyrek finalde Fransa'ya yenilmesine engel olamamıştı.

River Plate'in Golcüsü Falcao Porto'da!


Lyon Benzema'nın yerini Porto'nun golcüsü Lisandro Lopez ile doldururken, Portekiz temsilcisi de transferde boş durmadı ve River Plate'ın 23 yaşındaki Kolombiya'lı golcüsünü transfer etti.

Kendisi aynı zamanda bir FM yıldızı da olan Falcao, River Plate forması ile de Arjantin liginde gayet başarılı bir grafik çiziyor.

River Plate formasını ilk olarak 17 Kasım 2005 tarihinde San Lorenzo'ya karşı giyen Falcao 5-1 biten maçta 2 gol atmış ve kariyerine süper bir başlangıç yapmıştı. O sezon çıktığı 8 maçta rakip fileleri 7 kez havalandıran Kolombiya'lı golcü 1'de asist yapmıştı.

2006-2007 sezonunda Açılış liginde daha çok sonradan oyuna giren Falcaso toplamda 12 maça (4'ü ilk 11) çıkarken golle tanışamamıştı. Kapanış liginde de 7'si ilk 11 olmak üzere 8 maça çıkan Kolombiya'lı golcü 2 golle tamamlamıştı o sezonu.

Falcao'nun esas patlaması ise 2007-2008 sezonunda oldu. Açılış liginde 5, Kapanış liginde de 6 olmak üzere çıktığı 27 lig maçında rakip fileleri 11 kez havalandıran oyuncu, Güney Amerika'nın şampiyonlar ligi olan Libertadores Kupasında'da çıktığı 7 maçta 4 gol attı.

Artık ilk 11'in değişilmezi olan Falcao geride bıraktığımız sezonda da 43 maça çıktı ve 16 golle tamamladı sezonu. Bu 43 maçta toplam 98 şut çeken oyuncu 51'inde kaleyi tutturdu.

Lisandro Lopez'i Lyon'a 24 milyon euroya satan Porto, her zamanki gibi Falcao transferini de ucuza kapadı ve sadece 3.9 milyon euro ödeyerek oyuncunun bonservisini River Plate'den aldı. Yeni yıldız adaylarını keşfederek yüklü ücretlere satan Porto, büyük olasılıkla Falcao'yu da 2-3 sene içinde yüksek bir ücretle Avrupa'nın devlerinden birine satacak.

Barcelona Inter'in Sol Bekini Kaptı!

Ezeli rakibi Real Madrid'in aksine transferde sessiz sedasız ilerleyen Barcelona ilk transferini yaptı.

Sol bek mevkiinde Abidal'ın arkasında pekte iyi bir alternatifi olmayan Katalan ekibi Inter'in sol beki Brezilya'lı Maxwell ile anlaştı. 27 yaşındaki oyuncunun bonservisi için Barcelona, Inter'e 4.5 milyon euro ödeyecek. (Bizim ülkemizde Beşiktaş, İsmail'e 5.5 milyon euro vermişti.)

81 doğumlu oyuncu 2002 yılında geldiği Ajax'ta etkileyici bir performans sergilemiş ve 2006 yazında Inter'e transfer olmuştu.

Inter takımı ile ilk sezonda 19 lig maçına (13'ü ilk 11) çıkan Maxwell 2 kez de Şampiyonlar Ligi maçlarında oynamıştı. 2007-2008 sezonunda Inter sol bekinin değişilmez isimlerinden olan Brezilya'lı oyuncu o sezon ligde 32 maça çıkmış ve Devler Liginde'de grup maçlarının tümünde ilk 11 çıkmıştı.

Inter'in yeni hocası Mourinho'nun tercihini Santon'dan kullanması nedeni ile 19'u ilk 11 olmak üzere 24 maça çıkan Maxwell sezonu 1 gol 2 asist ile tamamladı.

Sylvinho'yu takımdan gönderen Barcelona'da sol bek için alternatifin kaliteli bir isim olması Abidal'in yokluğunu pek hissettirmeyecektir. Tabi bir sürpriz olur ve 27 yaşındaki oyuncu Abidal'dan formayı da kapabilir.

Bu arada Barcelona'nın resmi sitesinden Maxwell ile ilgili transfer gelişmelerine bakarken gözüme şu haber takıldı.

Maxwell Barcelona'nın tarihinde transfer ettiği 6. Brezilya'lı defans oyuncusuymuş.

16.07.2009

Felipe Melo Juventus'ta!

Eski günlerine dönmeye çalışan Juventus Diego'dan sonra orta sahaya önemli bir transfer daha yaptı.

Fiorentina'nın bir önceki sezon Almeira'dan transfer ettiği Felipe Melo yeni sezonda Juventus formayı giyecek.

Melo'nun ismini ilk defa Mor-Menekşeler'de duymuştum açıkçası. Her ne kadar Avrupa futbolunu iyi takip ettiğimi düşünsemde 4 sezon La Liga'da oynayan bu Brezilya'lıyı geçen sezon duymaya başladım.

Fiorentina'da 88 numaralı formayı giyen 26 yaşındaki oyuncu ilk Avrupa deneyimini 2004-2005 sezonunda Mallorca forması ile tatmış. O sezon 4'ü ilk 11 olmak üzere 8 maça çıkan Melo 358 dakika forma giydi.

Ertesi sezon Racing Santander'e transfer olan Melo 2 sezon bu takımda yer aldı. Geçirdiği 2 sezon boyunca 48 maça çıkan Brezilya'lı oyuncu toplamda 6 gol ve 7 asist yaptı. Özellikle Santander'deki 2. sezonunda sakatlığı yüzünden 5 Kasım-25 Şubat arasındaki dönemi kaçıran Melo o sezon sadece 11 kere maça ilk 11'de başladı.

Santander'den sonraki durağı Almeira olan Melo, o sezon çok istikrarlı bir grafik çizdi ve ligde 34 maça (30'u ilk 11) çıktı. 2007-2008 sezonunu 7 gol ve 12 sarı kart ile tamamlayan oyuncu ertesi sezon İtalya'nın köklü kulübü Fiorentina'ya transfer olurken isminin daha fazla duyulmasını sağladı. En azından benim açımdan.

Tipik bir çift yönlü orta saha oyuncusu olan Melo, Mor-Menekşeler'de de 29'u lig 6'sı Devler ligi, 2'si de Uefa Kupası maçı olmak üzere toplam 37 maça çıktı ve 2 gol attı. Bu sezonla ilgili ilginç istatistiklerinden birisi de Melo'nun şut girişimlerini. Formasını giydiği her takımda maç başı ortalama olarak 2 şut girişiminde bulunmasına rağmen Fiorentina'da çektiği şut sayısı 37 maçta sadece 46.

Bu transfer için Fiorentina kulübüne 20.5 milyon ve Marchionni'yi veren Juventus'ta Poulsen'in bileti tamamen kesilmiş durumda artık. Her ne kadar F.Bahçe almak için çok uğraşsa da kulübün ikna olmasına rağmen oyuncusun istememesi nedeni ile bu transfer gerçekleşemiyor.

15.07.2009

Senmisin Transfer Sezonunu Kapattık Diyen!

ManU taraftarı kulübü bastı! (VİDEO)

2 gün önce Manchester United teknik direktörü Alex Ferguson yaptığı açıklamada transfere noktayı koyduklarını ve takıma daha transfer yapmayacaklarını açıklamıştı.

Yazın hem Cristiano Ronaldo'yu hem de Tevez'i kaybeden Manchester United'ta haliyle taraftarlar yıldız bir isim bekliyordu. Aslında bu beklentilerinde haksız da sayılmazlar Ronaldo'dan gelen 94 milyon euroluk bonservis ücreti düşünüldüğünde.

Transfer döneminde sadece Newcastle'dan Owen (bedelsiz), Obertan ve Valencia'yı katan Manu'da taraftarlar Ferguson'un "transfere noktayı koyduk" açıklamasına o kadar kızmışlarki kulüp binasını basarak Ferguson'un ofisinin önünde aleyhte tezahüratlar yapmışlar.

Pekde haksız sayılmazkar açıkçası. O kadar gelirden sonra şahsen herkes flaş bir transfer bekliyor.

İŞTE O GÖRÜNTÜLER!


14.07.2009

Abdel Kader Keita İmzayı Attı!



Galatasaray'ın Lyon'dan transfer ettiği Abdel Kader Keita dün akşam üzeri İstanbul'a gelmişti. Bu sabah 11.00'deki antremanda yer alan Keita saat 2'de de Florya Metin Oktay Tesisleri'nde taraftarlarında hazır bulunduğu törende resmi imzayı attı.

Daha önce 9 numarayı giyeceği açıklanan Keita, gelir gelmez 11 numara boşmu diye sormuş ve 9 yerine 11 numarayı tercih etti.



Ve Beklenen Son! Tevez Manchester City'de!


Tevez yarışını Manchester City kazandı. Uzun zamandır Chelsea'ya mi gidecek, M.City'e mi gidecek sorularının muhatabı olan Arjantin'li golcü en sonunda kararını verdi.

M.City'nin resmi sitesinin açılış resminde de görüldüğü üzere forma numarası değişmeyecek Tevez'in. Değişmeyen şeylerden biri de yaşadığı şehir olucak tabiki.

25 yaşında olan Arjantin'in genç yıldızı profesyonel olarak futbola Boca Juniors'ta başladı. 2002-2003 sezonunda henüz 19 yaşındayken 23 Mart 2003 günü Arjantin ekibi ile ilk maçına çıkan Tevez ilk maçında gol atarken o sezonu 5 maçta 5 gol ile tamamladı.

Bir sonraki sezon Boca Juniors ile 7 maçta 10 gol kaydeden Carlos Tevez sürpriz bir şekilde Brezilya ekibi Corinthias'a transfer oldu. 2005-2006 sezonunda Brezilya ekibi ile müthiş bir performans sergileyen Tevez çıktığı 47 maçta 31 gol atarak adından çokça söz ettirmeye ve Avrupa'nın devlerini peşinden sürüklemeye başlamıştı.

2006 Dünya Kupası'nda milli takımda aradığını bulamayan ve turnuvaya çeyrek finalde veda eden Arjantin'de 5 maçta sadece 228 dakika kalan Tevez tek golünü 6-0'lık Sırbistan maçında atmıştı.

O yaz herkes Chelsea'ye transfer olmasını beklenen Tevez sürpriz bir şekilde diğer yıldız adayı Mascherano ile beraber West Ham'a transfer oluyor herkesi şaşırtıyordu. Sezon başlarında pek forma şansı bulamayan Tevez, Mart ayına kadar sadece 9 kez ilk 11'de sahaya çıkıyor ama gol sevinci yaşayamıyordu. Ligin geri kalan 3 ayında sürekli ilk 11'de oynayan ve çıktığı 12 maçta 7 gol 5 asist ile oynayan Arjantin'li oyuncu hem West Ham United'ın ligde kalmasını sağlıyor hem de Manchester United'a transfer oluyordu.

O sezonun son haftasında West Ham United, Manchester United deplasmanına gitmiş ve Tevez'in attığı fririk golü takımını ligde tutmuştu.

Manchester United forması ile ilk sezonunda 48 maça (39'u ilk 11) çıkan Tevez sezonu 19 gol 9 asistle bitiriyor ve takımının lig ve Devler Ligi şampiyonluğunda büyük rol oynuyordu. Her ne kadar Tevez'in bu etkileyici performansı Sir Alex Ferguson'u çok fazla tatmin etmeyince 2008-2009 sezonunun son gününde Manu Tottenham'ın golcüsü Berbatov ile anlaşıyor ve Tevez'e de ağırlıklı olarak yedek kulübesi gözüküyordu.

Premier Lig maçlarında sadece 18 kere sahaya ilk 11 çıkan Tevez, 11 kez de yedekten oyuna giriyor ve toplam 29 maçta 1858 (Maç başı 64) dakika sahada kalıyordu. Geçtiğimiz sezon Arjantin'li golcü toplamda 16 gol atarken bunların yarısını Lig (6) ve Federasyon Kupası'nda (2) atıyordu. Ligde sadece 5 gol atabilen Tevez, Devler Ligi final maçında yedek oturması üzerine eleştirilerde bulununca Manu'da biletini tamamen kesiyordu.

Bir menajerlik şirketine bağlı olan ve 2 senedir Manchester United'da kiralık oynayan Tevez, belki de arkadaşkarından ayrılmamak için şehrin diğer takımı Manchester City'e 25.5 milyon poundluk bonservis bedeli ile transfer oldu.

Hali hazırda forvet hattında Robinho'yu da barındıran şehrin mavi takımı Tevez ve Santa Cruz takviyeleri ile mükemmel bir forvet hattına sahip oldu şüphesiz. Bakalım gelecek sezon "Şeyh"in takımı neler yapacak.


Maçın 15. Saniyesinde Kırmızı Kart Gördü!

15. saniyede kırmızı kart! (VİDEO)

Maç daha yeni başlamıştı. Hakem düdüğü yeni çalmıştı. Rakibine o anda dirsek attı, en hızlı kırmızı kartı gördü.

İŞTE O AN!

Brezilya Birinci Futbol Ligi takımlarından Cruzeiro'nun forvet oyuncusu Ze Carlos, Atletico Mineiro ile yapılan maçın daha 15. saniyesinde kırmızı kart gördü.

Libertadores Kupası'nda Cruzeiro'nun Atletico Mineiro'ya 3-0 yenildiği dünkü final maçı, ilginç bir olaya sahne oldu. Cruzeiro'dan Ze Carlos, rakip takımdan Renan'a dirsek atınca, daha 15. saniyede kırmızı kart görerek, Brezilya'da en erken oyundan atılma rekoru kırdı.

Carlos, maçın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ayağım kaydı, topu kontrol etmek isterken kolum Renan'ın yüzüne çarptı. Kendisinden özür diledim, ancak kırmızı kart görmekten kurtulamadım. Kasten bir şey yapmadım" dedi.

13.07.2009

Jose Mourinho Sezonu Açtı!

Sivri dili ile gittiği her ülkede olay adam olan Jose Mourinho 2009-2010 sezonuna da harika bir giriş yaptı.

Bir basın mensubunun en zor işlerinden biri olsa gerek Mourinho'nun zıttına gidecek bir soru sormak. Bizim ülkemizde Fatih Terim'de bu tip hocalar arasında yer alır ama Mourinho'nun eline su dökemez.

Bir çok kişi tarafından sevilmese de (İtalya liginde hemen hemen tüm takımların hocası sevmiyor) ben bayılıyorum bu adamın açıklamalarına.

Bu sabah Milano'da bir basın toplantısı düzenleyen Portekizli hoca kendisine 2 kez "Nasıl bir savunma oyuncusu istiyorsun?" diye soran gazeteciye "Gay gibi soruyorsun. Sarışın, dürüst birini arıyorum" cevabı verip dalga geçti.

Aynı basın toplantısında Chelsea'nin başına geçen Ancelotti'nin "Chelsea'nin yeni özel adamı
ben olacağım" açıklaması için ne diyorsunuz sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Ancelotti şu an İngilitere'de olduğundan kendini Prens Charles da zannedebilir ama benim tanıdığım tek bir Prens Charles var, O da Galler prensidir. Ancelotti arkadaşım falan değil, hiç de olmadı, olamayacak."

Bir dipnot verelim : Bu sene İtalya liginin heyecanını arttırmak için devre arasında teknik direktörelere açıklama yapma zorunluluğu geliyormuş. Mourinho buna ne kadar sevinir bilemem ama bize çok mazleme çıkar.


Related Posts with Thumbnails