Maç öncesinde Arsenal cephesinde büyük bir umut vardı. Ligde devam eden 20 maçlık namağlup serisi, ligdeki maçta Manu'nun mağlup edilmesi Arsene Wenger ve çocuklarının rövanş mücadelesine umutlu çıkmasını sağlıyordu şüphesiz.
Maça da Arsenal etkili ve istekli başlayan taraftı. Ama 19'luk Gibbs'in Manu atağında ayağının kaymasıyla Ji Sung Park henüz 8. dakika da United'ı 1-0 öne geçiriyordu. Golden 3 dakika sonra çok uzak mesafeden kazanılan serbest vuruşta Cristiano Ronaldo öylesine bir gol atıyorduki 2008-2009 sezonu Devler Ligi'nin Top 10 gol listesinde ilk 3'e girmesi kesin bu golün.
Şölen düşleyen Arsenal taraftarları için gece 11 dakika da kabusa dönüşmüştü bile. 2. yarıda harika bir kontra atakta Rooney asisti ile Ronaldo 61'de skoru 3-1'e taşırken Devler Ligi kariyerindeki 10. golüne imza atıyordu. 75'te Fletcher yaptırdığı penaltı ve akabinde gördüğü kırmızı kart ile finalde oynama şansını kaybederken, topun başına geçen Van Persie maçın skorunu tayin ediyordu: 1-3
Evra'nın maç sonunda yaptığı "11 bebeğe karşı oynadık" açıklaması ileriki günlerde çok fazla konuşulcak olsa da içinde doğruluk payı çok fazla.
Ertesi akşam heyecan yine aynı şehirde devam ediyordu. Londra'da bu kez, Hiddink'in gelişi ile gözle görülür bir yükselişe geçen Chelsea, hafta sonu Madrid'de ezeli rakibine 6 gol atarak ligde 100 gole ulaşan Barcelona'yı konuk ediyordu.
İlk maçta olduğu gibi Maviler, Katalanlar'ı kalesine yaklaştırmıyordu. Dakikalar 10'u gösterdiğinde ise defanstan seken topu önünde bulan Essien, ceza sahası dışından harika bir gol atarak takımını 1-0 öne geçiriyordu. Golden sonra maç Nou Camp'taki maça döndü tamamen. Barcelona gene tek paslarla rakip ceza sahasına oyunu yıksa da fizik gücü olarak daha üstün olan Chelsea, iyi savunma yapıyordu. Henry'nin sakat olması, Messi'nin istediği oyunu oynayaması hücumda çok zorladı Barcelona'yı.
Maçın 66. dakikasında Abidal, Anelka'yı düşürdüğü için hakem tarafından çok ağır bir karar ile kırmızı kart gördü. Kırmızı kart esnasında Guardiola'nın yüzünün aldığı hal gerçekten içler acısıydı. Belki de o dakika da umudunu yitirmişti. Chelsea 10 kişi kalan rakibi karşısında biraz daha istekli oynuyordu. Norveç'li hakem Ovrebo son dakikalara doğru bu sefer Chelsea'liler tarafından penaltıları verilmediği için eleştirilmeye başlandı.
3 dakikalık uzatma işaret edildi. 90+2'de Essien'in golüne benzer bir pozisyonda Iniste o kadar güzel vurdu ki Cech çaresiz kaldı. Ağlarla buluşan top hepimizin 2. turdan itibaren hayal ettiğimiz Manchester United-Barcelona finalinin gerçekleşmesini sağladı. Bu gole mucize demek yerine "futbolun adaleti" kelimelerini kullanmdak daha doğru sanki. İlker Yasin'in golden sonra söylediği "Iniesta, Iniesta, Londra yasta" kafiyesi yüzlerde tebessüm bıraksa da maç anlatırken insanın keyif almasını engelliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder