Devler Ligi'nde yarı finale kalacak takımların belirleneceği 4 eşleşmede sonucu en çok merak edilen karşılaşma şüphesiz 2 İngiliz takımını karşı karşıya getiren eşleşme idi. Anfield Road'ta oynanan ilk maçı konuk Chelsea 3-1 kazandı. Şampiyonlar Ligi'nde 2. kez ilk 11 çıkan Ivanovic bu maçta 2 gol atarken rövanş maçına herkes prestij gözü ile bakıyordu. 15 Nisan'da oynanan rövanş maçında Kırmızılar, 19. dakika da Aurelio'nun frikiğinde Cech'in büyük hatası ile, 28'te de Xabi Alonsonun penaltı golü ile 2-0 öne geçerek İstanbul ruhunu geri getiriyordu. "Üstad" Hiddink'in 36. dakikada Kalou-Anelka değişikliği ise ibreyi tekrar Maviler'e çevirdi. 51'de Anelka'nın sağ kanattan müthiş bindirmesi ve devamında yaptığı ortada Drogba'nın sihirli dokunuşu farkı 1'e indirdi. 57'de Alex'in İngilizler'in tabiri ile "unbelieveble frikiği ve 78'de Lampard'ın golü ile Chelsea öne geçerken herkes Liverpool'un oyundan koptuğunu düşünüyordu. Liverpool'lu oyuncuların içlerinde bir yerde olan "İstanbul ruhu" ile 81'te Lucas, 82'te Kuyt skoru 4-3'e getiriyordu. Perdeyi kapatan isim ise 90. dakika da Lampard olurken, Liverpool'lular Milan mucizesi gerçekleşemediği için, biz ise maçın heyecanı damağımızda kaldığı için üzüntülü idik.
2- Liverpool 4-4 Arsenal
Premier Lig tarihindeki ilk şampiyonluğuna çok yaklaşan Liverpool bu maç öncesinde üstüste 5 maç kazanmış ve Manu ile puan farkını 2'de tutmaya devam etmişti. 21 Nisan günü oynanan maçta Arshavin fırtınası 39. dakikada başlıyordu. İLk yarıyı Rus golcünün golü ile yenik kapatan Liverpool, 2. yarının ilk 7 dakikasında Torres ve Benayoun'un golleri ile 2-1 öne geçiyordu. Öne geçtiler geçmesine ama Arsenal'in ara transferin bitmesine 3 saat kala kadrosuna kattığı 1.72'lik Arshavin'i Liverpool savunması durduramıyordu. 67. ve 70. dakika da ağları havalandıran Arshavin Topçular'ı tekrar öne geçirdi. Torres 3 dakika sonra beraberliği sağlamasına rağmen 90'da Arshavin kendisinin ve takımının 4.golüne imza atarak Arsenal'i tekrar öne geçirdi. Benayoun'un maçın bitimine saniyeler kala attığı gol Arsenal'in 3 puan almasına engel olsa da Arshavin'in bu maçta tarihe geçmesine engel olamıyordu. Arshavin'in attığı her golden sonra parmağı ile kaçıncı golünü attığını göstermesi orjinal bir sevinç olmasa da Liverpool taraftarını kızdıracak boyuttta olduğu kesin.
3- Chelsea 1-1 Barcelona
28 Nisan'da oynanan Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçında Chelsea'nin 80'lerden kalma katı savunmasını aşamayan Barcelona, 8 ay sonra ilk kez bir maçı gol atamadan tamamlamıştı. 8 gün sonra oynanan rövanş maçında Hiddink faktörü ve saha avantajı ile Chelsea favori gözükse de birçok insanın gönlünden Barcelona'nın finale çıkması geçiyordu. Henüz maçın 10. dakikasında Essien'in uzak mesafeden şutu gol olunca, Chelsea ilk maçtaki taktiğine geri dönüyor ve oyunu sıkıcı bir hale sokuyordu. 66'da Abidal'in kırmızı görmesi ile Barcelona 10 kişi kalıyor ve o an Guardiola'nın gözlerinden umutsuzluk iyice okunuyordu. Bir önceki turda yaptığı ustaca değişiklik ile turu getiren Hiddink, 72. dakika da Drogba'nın yerine Belletti'yi alarak 10 kişi kalan rakibine karşı farkı açmayı değil gol yememeyi düşünüyordu. Son dakikaya kadar bunda başarılı olan Hollanda'lı hoca bir şeyi unutuyordu. Futbolun adaleti son saniye de olsa işliyor; Iniesta'nın attığı gol Barcelona'ya turu getiriyor ve herkesin düşlediği Barcelona - Manchester United finali gerçeğe dönüşüyordu.
4- Barcelona 4-0 Bayern Münih
Bir önceki turda Sporting Lizbon'a 2 maçta 12 gol atan ve herkesi büyüleyen Bayern Münih. çeyrek finaldeki tek Alman temsilcisi olarak Barcelona'nın karşısına çıktı. Bu maçtan 4 gün önce ligde Wolfsburg'tan 5 gol yiyen Bayern'de işler Klinsmann için çok kötü gidiyordu. Koltuğu sallantıda olan Alman hoca için tek çıkar yol Devler Ligi'nde başarı elde etmekti. 8 Nisan'da oynanan maça Barcelona her zamanki gibi hızlı başlıyor ve ilk 12 dakika da Messi ve Eto'o ile skoru 2-0 yapıyordu. İlk yarı boyunca rakibine adeta top göstermeyen Barcelona, oyunu 30 metrelik bir alanda oynadı desek yanlış olmaz. Pozisyon bulmayı geçtik, Barcelona'nın yarı alanına bile gelemeyen Münih ekibi, 38'te Messi, 43'te de Henry'i durduramayınca soyunma odasına 4-0 geride giriyordu. Sezon boyunca rakiplerine saygılı olan ve fark iyice açıldıktan sonra pek fazla gol atmayan Barcelona'ya duacı olan Bayern Münih tarihi farktan da kurtuluyordu. Wolfsburg maçında kaleyi koruyan Rensing yerine bu maçta Butt'u koyan Klinsmann'ın gollerden sonra tepkisi "neden eşleştim Barcelona" ile şeklindeydi.
5 - Real Madrid 2-6 Barcelona
Real Madrid'te ki teknik direktörlük kariyeri ligin 14. haftasında bir Barcelona maçı ile başlayan Juande Ramos, o maçtan 2-0 mağlubiyetla ayrılmıştı. O hafta Barcelona'nın tam 12 puan gerisinde 6. sırada yer alan Real Madrid o maçtan sonra çıktığı 18 maçta 52 puan alarak El-Classico öncesi puan farkını 4'e indirmiş ve şampiyonluk yolunda iyice umutlanmıştı. 10. dakika da Higuain'in attığı golle 1-0 öne geçen Real Madrid, adeta uyuyan devi uyandırmıştı. Önce 18'te Henry ile beraberlik golü geldi. Bu golden 3 dakika sonra da Puyol Barcelona'yı öne geçirdi. Devrenin skorunu ise 36'ta Messi'nin attığı gol belirledi. İkinci yarıda da ilk golü atan Real Madrid, golleri sıralayan Barcelona oluyordu. 56'da Ramos'un farkı 1'e indiren golüne cevap 2 dakika sonra Henry'den geldi. İyice dağılan Real Madrid'e karşı 75'te Messi ile 5-2 öne geçen Barcelona, 83'te Pique ile maçın skorunu tayin etti. Barcelona'nın 6. golünün anlamı ligdeki 100. gol olduğu için farklı bir anlam da taşıyordu. Bu golü atan ismin ise ligdeki ilk golünü atan Pique olması ise kaderin bir cilvesi olsa gerek.
6 - Manchester United 1-4 Liverpool
14 Mart'ta Old Trafford'ta Manchester United, belki de şampiyonluğunu belirleyecek bir maça çıktı. 11 maçtır kazanan, son 15 maçında sadece 1 gol yiyen Manu, bu maçta Liverpool'u da yenmesi halinde aradaki puan farkını iyice açıcak ve şampiyonluk yolunda rakipsiz kalacaktı. 23. dakika da Ronaldo'nun penaltı golü ile Manu 1-0 öne geçse de bu gole 5 dakika sonra Torres ile cevap veren Liverpool maçı bırakmadı. 44'te Gerarrd'ın golü ile Benitez'in talebleri soyunma odasına 2-1 önde girdi. Maçta Torres'i durdurmakta başarılı olamayan Manu'da Vidic, İspanyol golcüyü gole giderken düşürünce kırmızı kartı gördü. Kazanılan frikik atışını Fabio Aurelio golle sonuçlandırırken, Kırmızı-Şeytanlar oyundan tamaman düşüyordu. Perdeyi kapatan ise 4 gün önce Real Madrid maçında son golü atan İtalyan oyuncu Dossena oluyor ve Liverpool, şampiyonluk yarışında Manu'yu takibini sürdürüyordu. Manchester United 10 Şubat 2008 tarihinden sonra Old Trafford'ta ilk lig mağlubiyetini alırken, Old Trafford stadına ilk kez Liverpool'dan 4 gol yiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder