17.05.2011

Manchester United > Liverpool

15. haftada Chelsea'den liderlik koltuğunu devralan Manchester United zirveden sezon sonuna kadar inmeyerek İngiltere Premier Leagu'de 2010-2011 sezonunun şampiyonu oldu.

Liverpool'un her zamanki gibi şampiyonluk yarışından erken kopmasına rağmen Manchester şehrinin diğer takımı Manchester City de ligin ilk yarısında şampiyonluk yarışının içinde hep kaldı.

Chelsea'nin 12. haftadaki Fulham galibiyetinden sonra çıktığı 6 lig maçında yaptığı 16 puan kaybı zirvede Manchester United ve Arsenal'in yalnız kalmasını sağladı uzunca bir süre. Arsenal 28. haftaya kadar Manchester United ile neredeyse puan puana giderken devamındaki 6 maçta 1 galibiyet 5 beraberlik ile Manchester'ın 9 puan uzağında kaldı ve şampiyonluk yarışından koptu.

Ligdeki ilk mağlubiyetini 25. haftada ligin son sırasında yer alan Wolverhampton'dan alan Manchester United, 3 hafta sonra oynadığı erteleme maçında Chelsea'ye yenilirken 5 gün sonra da Liverpool'a yenildi.

31. hafta sonunda Manchester United'ın tam 11 puan gerisinde 4. sırada yer alan Chelsea, Manchester United'ın bu puan kayıplarını fırsat bilerek üstüste kazandığı maçlarla önce Manchester City'i, daha sonra da Arsenal'i geride bırakarak 35. hafta sonunda 73 puanlı Manchester United'ın 3 puan gerisinde yer alarak 2. sırada yer aldı. Sezon ortasında eleştirilen ve kovulması gündeme gelen Ancelotti, son 9 maçta aldığı 8 galibiyet 1 beraberlikle eleştirilere de en güzel cevabı vermiş oldu.

36. hafta Old Trafford'ta oynanan Manchester United-Chelsea maçı belki de şampiyonu tayin edecek maç olucaktı. 1 hafta önce Arsenal deplasmanında 1-0 yenilen Alex Ferguson'un takımı Chelsea'ye karşı ilk dakikada Chicharito'nun attığı golle 1-0 öne geçti ve maçı da 2-1 kazanarak ligin bitimine 2 hafta kala 6 puan farkla zirvede yer aldı. Geride bıraktığımız haftasonu Blackburn deplasmanından alınan 1 puanla da 'Kırmızı Şeytanlar' şampiyonluğunu resmen ilan etti.


Bu sezonun yıldızlarından biri Manchester United'ın Dünya Kupası'ndan önce kadrosuna kattığı Meksikalı golcü Javier Hernandez oldu. 'Chicharito(Küçük bezelye)' lakaplı futbolcu ilk maçında Chelsea ile oynanan 'Community Shield' maçında sonradan oyuna girmiş ve 76. dakikada ağları havalandırmıştı.

Berbatov ve Rooney'in ardında yedek bekleyen ve sonradan oyuna girdiği maçlarda genelde gol atan Chicharito'nın, Manchester United'taki ilk senesinde bir Solskjaer etkisi yarattığını kesinlikle söyleyebiliriz. Sezonun 2. yarısında ve Şampiyonlar ligi maçlarında Alex Ferguson'un Berbatov'un yerine onu ilk 11'de oynattığını da ekleyelim.

Meksikalı golcü bu sezon Manchester United forması ile ligde 15'i ilk 11'de olmak üzere 27 maçta forma giyerken rakip filelere 13 gol bıraktı. Şampiyonlar liginde ise 5'i ilk 11'de olmak üzere 8 maçta 4 gol attı. Toplamda ise 26'sı ilk 11'de olmak üzere 44 maçta forma giydi ve 20 gol attı.

Forma giydiği 31 lig maçında 21 gol atan ve gol krallığını Tevez ile paylaşan Dimitar Berbatov ve ligde giydiği 27 maçta 11 gol 11 asistlik bir performans sergileyen Wayne Rooney'nin de şampiyonluktaki payları çok fazla.

37 yaşında olmasına rağmen yıllanmış şarap misali her sene daha iyi oynayan ve sözleşmesi 1 yıl daha uzatılan Ryan Giggs de sezonu 25 maçta 2 gol 6 asistle tamamladı. Şampiyonlar Ligi'nde takımı finale kadar taşımasından bahsetmiyorum bile...

Son 5 sezonda Premier Lig'deki 4. şampiyonluğunu elde eden Manchester United, toplamda ise İngiltere'deki 19. şampiyonluğunu ilan etti ve 18 şampiyonluğu bulunan Liverpool'u geride bırakarak Ada'nın en büyük takımı oldu. Bu 19 şampiyonluğun 12'si ise 25 senedir takımın başında bulunan Alex Ferguson döneminde geldi.

Birkaç yıl önce Alex Ferguson, Liverpool'un şampiyonluk sayısını geçtikleri zaman Manchester United'tan ayrılacağına dair birşeyler söylemişti. O söz hala geçerli midir bilmiyorum ama Ferguson'daki bu heyecan ve bu hırs olduktan sonra ölene kadar Manchester United'ın başında kalıp daha bir sürü şampiyonluklar ve kupalar kazanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails