23.09.2009

Ben Demiştim Bu Maçlar Kaçmaz Diye!


Cumartesi günü yazdığım 'Bayramda 4 Porsiyon Baklava Niyetine 4 Müthiş Maç' postumda kesin izlenmedi gereken maçları belirtmiştim. Hoş futbolla az çok ilgilenen kişi zaten bu maçların heyecan dolu olacağını tahmin edebilirdi ama olsun. Ben oturdum izledim hepsini ve süper bir hafta sonu geçirdim bayramda. Tüm izleyenlerde aynı düşüncededir buna eminim.

O postta yazdığım maçlardan Londra derbisi beni biraz hayal kırıklığına uğratsa da (Tottenham çok dirençsizdi. Chelsea neredeyse tek kale oynadı maçı), sezona kötü başlayan Roma, Fiorentina'yı çok rahat yensede diğer 2 maç beklentilerimin çok üstünde bitti.

Arefe gününden heyecan başladı. O gece Süper Lig maçı olduğu için işyerindeydim doğal olarak. Beşiktaş - Kayserispor maçının bitmesi ile Barcelona - Atletico Madrid maçı başladı. Ama ne başlangıç. İlk yarım saatte skor 3-0 olmuştu bile. Böylesine önemli bir maça bundan daha kötü bir başkangıç yapılamazdı derdim ama geçen seneki maçı düşününce vazgeçtim. 4 Ekim'de Nou Camp'ta oynanan lig maçında Barca, 8. dakika sonunda 3-0 öndeydi. İlk yarım saatte skor 5-1, maç sonunda da 6-1'di.

Bu maçında 41. dakikasında Keita'nın golü ile skor 4-0 olunca bir tarihi fark daha geliyormu diye düşünmedim değil. Devre 4-1 bitse de yolda olduğum için 80 küsürüncü dakikalarda geldiğim evde skorun değişmediğini görünce çok şaşırdım. Barcelona geçen seneler gibi farkı açtıktan sonra rakibini daha aşağılamamak için çok fazla üzerine gitmemiş belliki. 84'te Forlan'ın attığı gole 90+3'te Messi'nin verdiği cevap ile 2 takım arasında oynanan son 3 maçın tamamı İddaa deyimi ile 7+ bitiyordu. İddaa'nın Messi'nin attığı o son dakika golü yüzünden zararı ne kadardır çok merak ediyorum doğrusu.

Bayramın 1. günü 15.30'ta oynanan Manchester derbiside adına yakışır bir maç oldu. Özellikle bu sene yaptığı flaş transferler ile (geçen senelerin aksine sadece hücuma değil tüm mevkilere süper adam aldılar) şampiyonluğun olmasada ilk 4 sıra için iddialı konuma gelen Manchester City sonunda şehrinin diğer takımından kadro kalitesi bakımında aşağı kalır bir yanı olmayarak derbiye çıktı.

Maçı anlatan spiker abimizinde deyimi ile ManU maça adeta gol ile başladı. Ronaldo ve Tevez'in gidişi ile hücumda üzerine daha fazla yük binen Rooney 3. dakikada takımı öne geçirirken 6. lig maçında 6. golüne imza attı. City oyuna dengeyi kurdu ve kaleci Foster'in büyük hatasında Tevez'in kaptığı topu Barry'e asist yapması ile beraberliği sağladı. Devre de bu sonuçla tamamlandı.

Esas keyfi ise 2. yarıda aldık. 49. dakikada sol kanattan gelen ortaya Fletcher'in kafa vuruşu ile ev sahibi 2-1 öne geçti. 3 dakika sonra Adebayor ve Robinho'nun yokluğunda maça ilk 11'de başlayan Bellamy'den mükemmel bir gol ve skor 2-2. Bu dakikadan sonra 2 takımda sürekli ataklar geliştirsede golü bulan yine ManU oldu. 80. dakikada Giggs'in kullandığı serbest vuruşa iyi yükselen Fletcher skoru 3-2'ye getirdi.

Ama bu maçta heyecan bitermi bitmez tabiki. 89. dakikanın son saniyelerinde Ferdinand önce orta sahada topu çıkarayım derken kaptırdı, sonra da yanından geçen Bellemay'i durdruamadı. Bu kadar tecrübeli böyle bir hata yapınca Bellamy'de affetmedi ve skoru 3-3'e taşıdı.

Herşey bittimi peki ? Tabiki hayır. Henüz son sözünü söyleyemen biri vardı saha içinde: 79'ta Berbatov'un yerine oyuna giren Owen.

90+6. dakika da Giggs'in müthiş ara pası ile hareketlenen golcü oyuncu ceza sahasının sol tarafından düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu ve bu müthiş maçı ManU'nun kazanmasını sağladı. Üstten 3. resimde zaten Owen'in son saniyelerde yaptığı gol vuruşu. Bu çocuk atıyor kardeşim dediriyor :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails