30.09.2009

"Devler Ligi" İlk Gün İzlenimlerim!

Dün gece yazdığım postta bu organizasyonun tanıtımını ve kurallarını belirtmiştim. Bugünde izin günüm olması nedeni ile maçları gideyimde yerinde takip edeyim dedim ve Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu'na doğru yol aldım.

Keita-Youla şeklinde bir ilişkimiz olan arkadaşım Gökhan ile beraber saat 6.15'te 4.Levent'te buluştuk. O yöne giden ilk otobüse bindik binmesine ama tam mesai saati çıkışı olması sebebi ile balık istifi şeklinde gittik Darüşşafaka'ya.

Ücret ile ilgili herhangi bir bilgi daha önceden belirtilmediği için girişte ne kadar ücret verileceğini bilmiyorduk. Neyse ki girişler ücretsizmiş. Salona girer girmez gördüğüm manzara beni şaşırttı. Geçen sene basketbol maçları izlediğim salonun ortası tamamen çim saha ile kaplanmıştı.

Daha önceden duyurulan ilk maç Hakan Ünsal'ın takımı ile Boliç'in takımı oynayacağı yönündeydi ama gittiğimizde baktık ki fikstürde bir değişiklik olmuş ve Hooijdonk'un takımı ile Sergen'in takımı karş karşıya geliyormuş. İlk maçın başlama saati de 7 yerine 8'e alınmış.

Saat 7.15 gibi 2 takımda ısınmak için salon ortasına geldi. Salonda Beşiktaş taraftarlarının fazlalığı dikkat çekiyordu. Takımlar ısınırkende normal olarak en büyük ilgi Sergen'e gösterildi. Kaan Dobra ve Mustafa Doğan'da dikkat çekiyordu. (Maçtan 1 gün önceki kadroda isimleri olmasına rağmen Recep ile Gökhan yoktu). Diğer taraftada gözler Hooijdonk'un üzerindeydi.

Maça Sergen'in takımı hızlı başladı. Daha önceki listede olmayan Oktay'ın maçın başında attığı gol takımını 1-0 öne geçirdi. Sergen'in 2. dakika da sağ ayağına geldiği için kaçırdığı vuruş ise klasına yakışmadı. İlk 15 dakikayı Sergen'in takımı 1-0 önde kapattı.

2. yarı da ise sahneye Van Hooijdonk ile Hakan Tecimer çıktı. Hooijdonk'un 2 gol 2 asist ile oynadığı bu devrede Hakan Tecimer'de 3 gol kaydetti. Bu ismi yaşım yetmediği için ilk defa duyuyordum. Özellikla 2. yarıda sağ kanattan yaptırdığı bindirmeler ile Sergen'in takımının defansını adeta dağıttı. Eve gelince internetten araştırdığımda bu abimizin Fenerbahçe'nin 103 golle şampiyon olan takımında kadroda olduğunu ve 1988-1995 arasında Sarı-lacivertli formayı giydiğini öğrenmiş oldum.

Skor 6-2 olduktan sonra Sergen'in takımı 2 gol bularak taraftarlarını ümitlendirse de maç 7-4 sona erdi ve maça iyi başlayan ve ilk yarıdada daha iyi bir oyun sergileyen Sergen'in takımı turnuvaya kötü başlangıç yaptı.

Turnuvanın 2. maçında ise Tanju Çolak'ın takımı, Pascal Nouma'nın takımı ile karşı karşıya geldi. Nouma'nın ısınmak için sahaya indiği zaman tribünlerde olan coşkuyu anlatmama gerek yok sanırım. Onun da Beşiktaş taraftarının verdiği tezahüratlara karşılık vermesi ile Ayhan Şahenk Spor Salonu, İsmet İnönü Stadından farksız bir atmosfere büründü.

Henüz maçın ilk 5 dakikasında 2 gol birden kaydeden Tanju Çolak'ın kafayla attığı 2. gol muazzamdı. Ergün'ün yaptığı ortada harikaydı tabi. Tanju 2 gol ile maçın başında coşsada 10 dakika dolmadan oyundan çıktı. Oyuncu değişiklikleri basketboldaki gibi olduğu için biraz dinlenmek istemişte olabilir. Soner ve Taner'in attığı goller ile Tanju'nun takımı devreyi de 4-0 önde kapattı.

2. yarının başında Nouma attığı gol ile takımın maça hızlı başlamasını sağladı. Skor 4-1'e gelsede maçın yaklaşık 10 dakikalık kısmında 2 takımda gol atamyı başaramadı. Maçın sonlarına gelindiğinde ise Tanju'nun takımı önce Tayfun ile skoru 5-1'e getirdi. Maçım son saniyelerinde ise orta sahanın sağ kanadından yapılan ortada (Mert Korkmaz'dı sanırım ortayı yapan) Tanju'nun muhteşem rövoşata golü maçın skorunu belirledi: 6-1

Tanju'nun takımında kalede yer alan Hayrettin ile Nouma'nın takımında yer alan Ali Eren, eski günlerinden kalmayacak bir performans sergiledi. Ali Eren'i canlı izlemesi ayrı bir keyifmiş gerçekten. Ama beni maçta en çok güldüren Hayrettin'in maç boyu hareketleri oldu. Diğer takımdaki futbolculara çalım atarken kaptırdığı goller, kaleden kaleye şut çekmesi ve diğer komik hareketler. Bir serbest vuruşta da maçları yöneten Erman hocaya şöyle bir bağırışı vardıki tüm salon koptu. "Erman hocam tek vuruş mu?" :))

Ergün Penbe'nin oyunu ise beni gerçekten büyüledi bu akşam. Şu anda al G.Saray'a koy hatasız oynar. Yıllar önce G.Saray'da nasıl oynadıysa bugünde öyle oynadı. Her zaman topu garanti yere verdi riske girmedi gösteri maçı gibi bir maç olsada. Her zamanki gibi uzaktan çektiği muazzam şutlardan bizi mahrum bırakmadı. Nouma'nın takımında da Bayram etkiliydi baya. Ama diğerleri pek ayak uyduramadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails