
İmza töreninden sonra; "Küçük bir çocuğun mükemmel bir karne sonrası babasından hediye olarak bisiklet alması, yıllardır maaş almayan bir işçinin maaşına %100 zam alması, yıllarca çocuk sahibi olamayan bir çiftin çocuk sahibi olması gibi birşey." paragrafı başlayan heyecanlı bir Elano yazısı bile yazmıştım hatta.

Sakatlığının bir türlü geçmemesi nedeni ile UEFA maçlarını kaçırmış ligde ise 3. hafta oynanan Eskişehirspor maçında ilk defa sahaya ilk 11'de başlamıştı. Bu sezon forma giydiği 9 maçın sadece 1'inde 90 dakika sahada kalan Elano'nun özellikle son maçlarda oyundan alınırken verdiği tepkiler 'Ben artık bu takımda kalmak istemiyorum' der gibiydi.
İlk sezonunda ligdeki 34 maçın sadece 20'sinde ilk 11'de sahaya çıkan Elano bu maçların 13'ünde maç tamamlanmadan yedek kulübesine gelmişti. UEFA Avrupa Ligi'nde ise 7'si ilk 11'de olmak üzere 9 maça çıkan Elano'nun bu kulvarda 90 dakika tamamladığı maç sayısı sadece 3.
Sonuç olarak; 30 Temmuz 2009 tarihinde 7 milyon euro bonservis bedeli ile büyük umutlarla Galatasaray'a transfer olan, imza töreninde Galatasaray'ın efsane futbolcularından Coşkun Özarı'nın da bulunduğu Elano, tam 16 ay sonra 2.9 milyon euro bonservis bedeline (Galatasaray resmi sitesinde yazılana göre toplam 9.15 milyon euro kar etmiş kulübümüz) Santos'a transfer oldu.

Yoksa; 2012 UEFA kriterlerini düşünerek pahalı transfer yapmayacağız diyen ama Lincoln - Elano - Misimovic 3'üsüne 30 milyon euro para harcayan Galatasaray yönetimi mi ?
Her ne olursa olsun Elano aklımda hep şu golü ile kalsın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder