23.04.2011

Hangi Ülkede Kim Ne Kadar Kazanıyor ?

Amerika'nın en ünlü spor kanallarından olan ESPN tüm dünyayı kapsayan bir araştırma yapmış ve 182 ülkenin en çok kazanan sporcu oyuncularını listelemiş.

182 ülkenin 114'ünde zirvede futbolcular var. Listenin geri kalanında ise 18 basketbolcu, 12 beyzbolcu, 6 otomobil yarışçısı, 5 golfçü, 5 Amerikan futbolu oyuncusu, 5 hokeyci, 4 krikteçi, 3 boksör, 3 atletizmci, 2 rugby oyuncusu, 2 tenisçi, 1 badmintoncu, 1 yüzücü, 1 bisikletçi, 1 sumo güreşçisi ve 1 motorsiklet yarışçısı yer alıyor.

Türk olarak en çok parayı kazanan isim yıllık 9.8 milyon dolarla NBA'de Orlando forması ile başarılı bir şekilde mücadele eden Hidayet Türkoğlu. Türk olmasalar da şu anda Türkiye'de top koşturan 3 futbolcu da bu listede kendilerine yer bulmuş.

Galatasaray forması giyen Cana yıllık 2.5 milyon dolar ile Arnavutluk'un, Trabzonspor forması giyen Yattara yıllık 717.000 dolar ile Gine'nin ve Manisaspor forması giyen Manucho yıllık 865.579 dolar ile Angola'nın en çok para kazanan sporcusu.

Carlos Tevez yıllık 19 milyon dolarlık kazancı ile Messi'yi geride bırakarak Arjantin'in en çok kazanan sporcusu. Dünyaya sayısız yıldız futbolcu kazandıran Brezilya'da ise en çok kazanan kişi futbolcu değil. F1 pilotu Felipe Massa yıllık 17.05 milyon dolarlık kazancı ile Brezilya'nın zirvesinde.

İngiltere'den de listeye yine bir F1 pilotu olan Lewis Hamilton girmiş yaklaşık olarak 18.5 milyon dolar yıllık kazancı ile. Fransa'da ise yılda 14.1 milyon dolar kazanç ile B.Münih'te top koşturan Franck Ribery listede. Almanya'da ise NBA takımlarından Dallas'ta forma giyen Dirk Nowitzki 17.2 milyon dolar ile listede.

Moto GP'nin en ünlü pilotu olan Valentino Rossi birçok futbolcu rakibini geride bırakarak İtalya'dan listeye girmiş. Rossi'nin 1 yılda kazandığı ücret yaklaşık olarak 21 milyon dolar. Cristiano Ronaldo yıllık 19.5 milyon dolarlık kazancı ile Mourinho'yu geçerek listede yer alırken İspanya'dan listeye yılda 22.7 dolar kazanan F1 pilotu Fernando Alonsı girmiş.

182 ülke içinde yılda en çok parayı kazanan isimler ise ABD'li beyzbol oyuncusu Alex Rodriguez ve Filipinlerli boksör Manny Pacquiao. Her 2 sporcunun da yıllık kazancı yaklaşık olarak 32 milyon euro.

Listede yer alan oyuncular içinden en az ücret alan isim ise Nepallı futbol oyuncusu Santosh Sahukhala. Yılda 8.430 dolar kazanan futbolcu, ülkesinde 1 kişinin ortalama yıllık kazancının 452 dolar olduğu düşünülünce ülkesinin şartlarına göre az para aldığı söylenemez.

Listenin tamamını merak edenler 182 ülkenin en çok kazanan oyuncusuna buradan bakabilir.

22.04.2011

Hafta Sonu Futbol


22 Nisan Cuma

20:00 Eskişehirspor-Trabzonspor / Lig TV

23 Nisan Cumartesi

13:30 Roma-Chievo / TV8
14:00 Karabükspor-Sivasspor / Lig TV
14:45 Manchester United-Everton / Spormax
16:00 Palermo-Napoli & Inter-Lazio (Dönüşümlü) / TV8
16:30 B. M'Gladbach-Dortmund / TRT HD
17:00 Bursaspor-Manisaspor / Lig TV
17:00 Liverpool-Birmingham / Spormax
19:00 Valencia-Real Madrid / NTV Spor
19:30 Chelsea-West Ham / Spormax
20:00 Galatasaray-Kayserispor / Lig TV
20:00 Brescia-Milan / TV8
21:00 Barcelona-Osasuna / NTV Spor
21:45 Juventus-Catania / Spormax
22:00 Marseille-Montpellier / (Fransa Lig Kupası Finali)
23:00 A.Bilbao-R.Soceidad / NTV Spor

24 Nisan Pazar

14:00 Bank Asya 1. Lig 31. Hafta Maçları / TRT
14:00 Orduspor-Samsunspor / TRT 1
14:00 Altay-Kartalspor / TRT Anadolu
14:00 Gençlerbirliği-Kasımpaşa / Digi Kanal
14:30 Rangers-Celtic
15:30 Spor Toto 2. Lig Beyaz & Kırmızı Grup 32. Hafta Maçları
15:30 Feyenoord-PSV / Beyaz TV
16:00 Gaziantepspor-Antalyaspor / Lig TV
16:30 Wolfsburg-Köln / TRT HD
17:00 İBB-Ankaragücü / Digi Kanal
18:00 Bolton-Arsenal / Spormax
18:00 Brest-PSG / Kanal A
18:30 Nürnberg-Mainz 05 / TRT HD
19:00 Bucaspor-Fenerbahçe / Lig TV
20:00 Atletico Madrid-Levante / NTV Spor
22:00 Sevilla-Villareal / NTV Spor
22:00 Lorient-Lille / Kanal A

25 Nisan Pazartesi

20:00 Gaziantep BB-Adanaspor / TRT
20:00 Konyaspor-Beşiktaş / Lig TV
22:00 Blackburn-Manchester City / Spormax

21.04.2011

Sergio Ramos Kral Kupası'nı Düşürürse...


Kupa zaferini sabaha kadar kutlayan Real Madrid, üstü açık otobüsle Madrid'teki Cibeles meydanına doğru yol alırken Sergio Ramos 'İki eliyle bir kupayı doğrultamamak' sözünün ana öznesi olmuş ve kupayı otobüsten aşağı düşürmüş.

Kupa otobüsün altında bir süre sürüklenip zarar görse de kupayı yapan firma Sergio Ramos gibi oyuncuların çıkacağını düşünerek önlemini almış ve kupanın yedeğini de yapmış. O yedek kupa şu anda Real Madrid'in müzesinde sergilenmekte.

Kupayı düşürdükten sonra hiçbirşey olmamış gibi eğlenceye devam eden Ramos'un bu olay ile ilgili açıklaması da enteresan: "Kupa, Real Madrid taraftarını görünce heyecanlandı ve kendisini aşağı attı. Kupanın yedeği olduğu için kendimi şanslı hissediyorum."


'İspanya Kral Kupası' 18 Yıl Sonra Real Madrid'in!

Tartışmasız şu anda hem İspanya'nın hem de Avrupa'nın en iyi 2 takımı Barcelona ve Real Madrid. Hem kazandıkları kupalar, hem oynadıkları futbol, hem de kadrolarında yer alan futbolcular ile bu 2 takımın maçları her zaman en çok izlenen maçlar olmuştur.

Ligde karşı karşıya geldikten 4 gün sonra bu 2 takım bu kez kozlarını İspanya Kral Kupası'nda kozlarını paylaştılar. Real Madrid'in lige havlu atmasının da etkisi ile lig maçı biraz sönük geçse de kupa maçında her 2 takımın da iştahlı olması ve maçın çok heyecanlı geçmesi bekleniyordu.

25 kezle 'Copa Del Rey'i en fazla müzesine götüren takım olan Barcelona bu kupada son şampiyonluğunu 2009 yılında A.Bilbao'yu 4-1'lik skorla geçerek almıştı. 36 finalde sadece 17 kez bu kupanın sahibi olan Real Madrid ise 'Kral Kupası'nı en son 1993 yılında R.Zaragoza'yı 2-0 yenerek kazanmıştı.

Maça oldukça hızlı bir giriş yapan Real Madrid, ilk yarıda maçı kazanmayı daha çok isteyen ve daha çok pozisyona giren takımdı. İkinci yarıda ise Barcelona oyunun tamamen hakimi olup Real Madrid'i yarı sahasına hapsetse de Casillias'ı geçmeyi başaramadı ve maçın normal süresi 0-0 sona erdi.

1902 yılından beri düzenlenen Kral Kupası finalleri tarihinde 4. kez bir maçın 90 dakikasında gol sesi çıkmazken, 5. kez bir Kral Kupası finali uzatmalara gitti. Uzatmalara giden diğer 4 maçın 3'ünde penaltılarla kazanan takım belli olurken 1995-1996 sezonunda A.Madrid, Barcelona'yı 102. dakikada Pantic'in attığı golle 1-0 yenmişti.

10 Nisan 1996'da oynanan o maçın üstünden 15 sene geçtikten sonra Barcelona yine aynı kaderi paylaştı ve bu kez Cristiano Ronaldo'nun 103. dakikada attığı kafa golü ile kupayı yine uzatmalarda yediği golle kaybetti.

Real Madrid kariyerindeki ilk kupasını kazanan Jose Mourinho bu zaferle birlikte Porto, Chelsea ve Inter'den sonra Real Madrid'le de çalıştığı ülkenin yerel kupasını kazanma başarısını gösterdi. Cristiano Ronaldo uzatmalarda attığı golle toplamda 7 gole ulaşarak Messi ile beraber bu sezon 'İspanya Kral Kupası'nda en çok gol atan oyuncu oldu.

Bu arada 'El Classico' heyecanı son sürat kaldığı yerden devam ediyor. Ligi Barcelona, kupayı Real Madrid aldı. Sırada Şampiyonlar Ligi var. Bakalım orada kim gülecek ?

20.04.2011

Ş.Ligi Çeyrek Final Maçlarının İstatistiksel Analizi!

► Jose Mourinho 4 farklı takımla Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale yükselen ilk teknik direktör oldu. (Porto, Chelsea, Inter, Real Madrid)

► İngiltere'de oynanan Tottenham-Real Madrid maçında konuk ekibin teknik direktörü Jose Mourinho 11 yıllık teknik direktörlük kariyerinde 500. maçına çıktı.

► Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez yarı finale yükselen 4 takımın tamamı çeyrek finalde oynadığı her 2 maçı da kazanarak tur atladı.

► Şampiyonlar Ligi'nde şu ana kadar toplam 340 gol atıldı. (Oynanacak 5 maç var) Geçen sezon toplmanda bu sayı 320'ydi.

►Bu sezon çeyrek final ilk maçlarında atılan 18 gol Şampiyonlar ligi tarihinde çeyrek final ilk maçlarında atılan en çok gol olarak tarihe geçti.

► Chelsea'nin 50 milyon pound bonservis ücreti ile Liverpool'dan transfer ettiği Fernando Torres tam 863 dakikadır gol atamıyor. İspanyol oyuncu son golünü Liverpool forması ile 22 Ocak'ta Wolverhampton'a atmıştı.

► Son 7 sezonda Arsenal'i eleyen takımların hepsi bir sonraki turda Şampiyonlar Ligi'ne veda etmişti. Bu sezon Arsenal'i eleyen Barcelona bir sonraki turda Shaktar'ı eleyerek bu seriyi sonlandırdı.

► Üstüste 4. sezon Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kalan Barcelona, Real Madrid (2000-2003) ve Juventus (1996-1999)'dan sonra bunu başaran 3. takım oldu.

► 2006 yılından sonra ilk kez Şampiyonlar Ligi yarı finaline 2 İspanyol takımı birden yükseldi. 2006'da Barcelona ve Villarreal yarı finalde mücadele etmişti.

► Inter'i her 2 maçtada yenerek eleyen Alman ekibi Schalke, Bayern Münih, Bayer Leverkusen ve Dortmund'dan sonra Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale yükselen 4. Alman takımı oldu.

► Manchester United, Şampiyonlar Ligi'nde kendi sahasında oynadığı son 31 maçın sadece 1'ini kaybetti. (25 Kasım 2009'da Beşiktaş'a). United bu 31 maçın 22'sinden galip ayrıldı.

► Messi, Barcelona forması ile çıktığı son 32 Şampiyonlar Ligi maçında 26 gol attı. Arjantinli yıldız bu gollerin 15'ini ilk 11'de çıktığı son 13 maçta attı.

► Barcelona'ya Nou Camp'ta 5-1 yenilen Shaktar Donetsk, Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı son 11 deplasman maçının 9'unda rakip filelere gol atma başarısı gösterdi.

► Barcelona-Shaktar maçının 98. saniyesinde Shaktar filelerini havalandıran Iniesta, Şampiyonlar Ligi tarihinde Barcelona'nın en hızlı golünü atan futbolcusu oldu.

► Şampiyonlar Ligi'nde iç sahada oynadığı son 9 maçın tamamını kazanan Barcelona kendine ait olan bu rekoru egale etti.

► Ukrayna deplasmanında takımının tek golünü atan Lionel Messi toplamda 48 gole ulaştı ve bu sezon Barcelona kariyerinde en fazla gol attığı sezon oldu.

► Barcelona maçından önce Avrupa Kupaları'nda kendi sahasında oynadığı son 13 maçta hiç yenilmeyen Shaktar, 22 Nisan 2008'den sonra iç sahada ilk mağlubiyetini aldı.

► Guardiola yönetiminde Şampiyonlar Ligi eleme turlarında deplasmanda oynadığı 7 maçın (5 beraberlik, 2 mağlubiyet) hiçbirini kazanamayan Barcelona, Shaktar'ı yenerek bu serisini sona erdirdi.


► Chelsea ile oynanan ilk maçta ağları havalandıran Rooney, Shevchenko'dan (2003-2007) sonra 5 sezon üstüste (2007-2011) Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde gol atan 2. futbolcu oldu.

► Chelsea'nin kaptanı Frank Lampard, Manchester United ile oynanan ilk maçta Chelsea formasıyla 500. maçına çıktı.

► Chelsea, Manchester United ile oynadığı ilk maçla birlikte Şampiyonlar Ligi tarihindeki 100. maçına çıkmış oldu.

► Chelsea ile oynanan 2 maçta da forma giyen Ryan Giggs, Manchester United'ın Şampiyonlar liginde forma giyen en yaşlı futbolcusu oldu. (37 yaş 134 gün) Bu rekor daha önce Laurent Blanc'a (37 yaş 119 gün) aitti.

► Old Trafford'ta oynanan rövanş maçında yaptığı 2 asistle M.United'ı Chelsea karşısında galibiyete taşıyan Ryan Giggs, takımının Şampiyonlar Ligi'nde attığı son 4 golün de asistini yaptı.

► Manchester United, Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı son 22 deplasman maçında sadece 1 mağlubiyet aldı. (30 Mart 2010'de 2-1'lik skorla B.Münih'e karşı)

► Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon oynadığı 5 deplasman maçında da gol yemeyen Manchester United, 2005-2006 sezonunda Arsenal'in bu alandaki rekorunu egale eti.

► Chelsea ile Manchester United'ın oynadığı son 8 resmi maçın hepsinin ilk yarısı 1-0 sona erdi.

► Şampiyonlar Ligi'nde 7. kez çeyrek finalde mücadele eden Chelsea bu turda kendi sahasında oynadığı 7 maçın 6'sında kalesinde gol gördü.

► Rooney, Şampiyonlar Ligi'nde attığı son 7 golün 5'ini deplasman maçlarında attı.

► Şampiyonlar Ligi'nde toplam 23 golü bulunan Wayne Rooney bu 23 golün 12'sini eleme turlarında attı.

►Chelsea'ye attığı gol ile Şampiyonlar Ligi kariyerindeki 4. golünü atan Park Ji-Sung, bu gollerin tamamını eleme maçlarında attı.

► Toplamda yediği 2 golle bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde en az gol yiyen takım olan Manchester United tam 7 maçta kalesinde gol görmedi.

► Arsenal forması ile Tottenham'a karşı 9 maçta 8 golü bulunan Adebayor, Şampiyonlar Ligi ilk maçında attığı 2 golle Tottenham'a karşı 10. maçında 10. gole ulaştı.

► Tottenham'a karşı 2 maçta 5 gol atan Real Madrid, toplamda 24 golle bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde en çok gol atan takım oldu.

► Real Madrid bu sezondan önce Şampiyonlar Ligi'nde son çeyrek final maçını 24 Mart 2004'te Monaco ile oynamış ve o maçı 4-2 kazanmasına rağmen ilk maçı 3-1 kaybettiği için elenmişti.

► Tottenham'a karşı 5. dakikada Adebayor ile ilk golünü bulan Real Madrid, İngiliz takımlarına karşı Şampiyonlar Ligi'nde tam 395 dakika sonra gol attı.

► Real Madrid ile oynanan ilk maçın 15. dakikasında çift sarıdan kırmızı kart gören Peter Crouch, Şampiyonlar Ligi'nde en hızlı 2 sarı kart gören futbolcu oldu. Daha önceki rekor 20 dakika ile Maribor'lu Geri Cipi'ye aitti.

► Tottenham'ı ilk maçta 4-0 mağlup eden Real Madrid, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde 3. kez 4-0 galip geldi. (Grup maçlarında; Ajax 0-4 Real Madrid, Real Madrid 4-0 Auxerre)

► Real Madrid bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde kendi sahasında oynadığı 5 maçı da kazanırken toplam 15 gol attı ve hiç gol yemedi.

► White Hart Lane'de Real Madrid'in tek golünü atan Cristiano Ronaldo, Tottenham'a karşı forma giydiği son 3 maçta 4 gol attı.

► Tottenham, Avrupa Kupaları'nda İspanyol takımlarına karşı kendi sahasında oynadığı 5 maçın 4'ünde gol yedi.

► Tottenham, Avrupa Kupaları'nda kendi sahasında oynadığı son 17 maçın sadece 3'ünde kalesinde gol görmedi.

► Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı 10 maçta da gol atan Real Madrid, bu 10 maçın hepsinde maçların açılış golünü attı.

► Tottenham maçında Real Madrid forması ile 80. maçına çıkan Cristiano Ronaldo 73. golünü attı. Portekizli yıldız bu gollerin 13'ünü forma giydiği 16 Şampiyonlar Ligi maçında attı.

► Schalke forması ile Şampiyonlar Ligi'nde gollerine devam eden ve Inter'e her 2 maçta da gol atan Raul, toplamda 140. Şampiyonlar ligi maçında 71. golünü attı.

► Inter filelerini her 2 maçta da havalandıran Raul, eleme turlarında attığı gol sayısını 18'e yükselterek Shevchenko'nun bu kulvardaki rekorunu egale etti.

► Schalke, Avrupa Kupaları'nda İtalyan ekiplerine karşı kendi sahasında oynadığı son 5 maçın hiçbirinden mağlup ayrılmadı.

► Schalke'ye karşı 2 maçta toplam 7 gol yiyen Inter, toplamda 21 golle bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde en çok gol yiyen takım oldu.

► Schalke'ye karşı maçın henüz 23. saniyesinde gol atan Stankovic, Şampiyonlar Ligi tarihinin en hızlı 5. golüne imza attı. Bu alanda rekor 10.3 saniye ile Roy Makaay'a ait.

► Inter'i ilk maçta İtalya'da 5-2'lik skorla mağlup eden Schalke, Şampiyonlar Ligi tarihinde ilk kez bir maçta 5 gol attı.

► Inter'den önce Şampiyonlar Ligi eleme turlarında kendi sahasında bir maçta 5 gol yiyen son takım Sporting Lizbon'du. (25 Şubat 2009: S.Lizbon 0-5 B.Münih)

19.04.2011

Adidas 'İspanya Kral Kupası' Reklamı!


18 gün sürecek olan 'El Classico' şenliklerinde ilk maç 3 gün önce Real Madrid'in sahasında oynanmış ve belki de 'Tarihin en sıkıcı' Real-Barcelona maçı olarak kayıtlardaki yerini almıştı.

İki takımın ikinci karşılaşması bu sefer İspanya Kral Kupası finalinde olucak. Valencia'nın stadı Mestella'da oynanacak maçın lig maçının aksine çok keyifli bir maç olmasını hem diliyorum hem de bekliyorum. En azından bu sefer hem Real'in hem de Barca'nın kaybedecek bir şeyi var.

Adidas firmasıda Barcelonalı futbolcular Messi, David Villa, Xavi, Dani Alves ve Real Madridli futbolcular Xabi Alonso, Di Maria, Arbeloa, Canales, Granero'nun yer aldığı bir reklam filmi çekmiş. Nike firması ile anlaşması olan C.Ronaldo doğal olarak yok bu reklamda.

Her ne kadar bu reklam Ntv Spor'un yeni kurulduğu günlerde Nihat Kahveci ile çektiği reklam filmini andırsa da maç öncesinde havaya girmek için güzel bir reklam olmuş :)

18.04.2011

İngiltere'de 'Yılın Futbolcusu' Gareth Bale!

İngiltere Profesyonel Futbolcular Birliği'nin 1972-1973 sezonundan itibaren her sezon belirlediği 'İngiltere'de yılın futbolcusu' ödülünün bu sezonki sahibi Tottenham'ın yıldız kanat oyuncusu Gareth Bale oldu.

Özellikle bu sezon Harry Redknapp'ın onu sol bek mevkisinden alıp sol kanada yerleştirmesi ile performansını müthiş derecede arttırmıştı. Tottenham'ın Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ettiği ilk sezonda çeyrek finale kadar yükselmesinde en büyük pay sahibi olan Gareth Bale bu kulvarda çıktığı 8 maçta 4 gol 2 asist yaptı. Özellikle 4-3 yenildikleri Inter maçının son dakikalarında gösterdiği performans ve attığı 3 gol uzun yıllar unutulmaz. Ligde oynadığı 26 maçta ise 7 golü ve 1 asisti var.

Menajer oynayanların 4 sene öncesinden keşfettiği Gareth Bale 17 yaşında olduğu o zamanlarda herkesçe bilinen bir oyuncu değildi. Şu anda 21 yaşında olan Gallerli oyuncu biraz abartılı olsa da
artık Messi ve Cristiano Ronaldo ile kıyaslanacak seviyeye yükseldi.

Samir Nasri, Scott Parker, Van der Vaart, Carlos Tevez, Charlie Adam ve Nemanja Vidicle beraber bu ödül için aday olan Gareth Bale bu ödülü kazanan 4. Gallerli futbolcu oldu. Daha önce Ian Rush (1983-1984), Mark Hughes (1990-1991) ve Ryan Giggs (2008-2009) bu ödülü kazanmıştı.

Tottenham Hotspur forması ile de bu ödülü kazanan 4. futbolcu oldu Gareth Bale. Pat Jennings (1975-1976), Clive Alien (1986-1987) ve David Ginola (1998-1999) daha önce bu ödülü Tottenham forması ile kazanan isimler olmuştu.

Arsenalli Jack Wilshere ise aynı ödül töreninde 'Premier Lig'de yılın genç futbolcusu' ödülünün sahibi oldu. 19 yaşındaki futbolcu bu ödül için Gareth Bale, Joe Hart, Seamus Coleman, Javier Hernandez, Nani ve Nasri ile yarışmıştı.

Ayrıca ödül töreninde İngiltere Profesyonel Futbolcular Birliği, Premier Lig'de 2010-2011 sezonunun en iyi 11'ini de belirledi.

Son şampiyon Manchester United'tan 4 futbolcu bulunan 'Sezonun en iyi 11'i şu isimlerden oluştu:

Van Der Sar (M.United) - Sagna (Arsenal), Ashley Cole (Chelsea), Vidic (M.United), Kompany (M.City) - Nani (M.United), Nasri (Arsenal), Bale (Tottenham), Wilshere (Arsenal), Tevez (M.City), Berbatov (M.United).

90+7'de Penaltı Olur da 90+11'de Olmaz mı ?



Premier Lig'de 32. haftanın sonucu en çok merakla beklenen maçı Emirates Stadyumu'nda Arsenal ile Liverpool arasında oynandı.

31 hafta sonunda 1 maç eksiği bulunan Arsenal, lider Manchester United'ın 7 puan gerisinde şampiyonluk iddiasını sürdürüyordu. Maçın 90 dakikasında gol sesi çıkmazken hakem maçın duraklama dakikasını 8 dakika olarak belirlemişti.

90+7'de penaltı kazanan Arsenal'de topun başına geçen Van Persie takımını 1-0 öne geçirmiş ve tüm stat zaferi kutlamaya başlamıştı. Ta ki 90+11. dakikada Eboue'nin Lucas'a yaptığı faul ve devamında Liverpool lehine çıkan penaltı kararına karar.

Topun başına geçen Dirk Kuyt 102. dakikada attığı golle ligdeki 10. golüne ulaşırken aynı anlarda hem Eboue, hem Arsene Wenger hem de Emirates'de bulunan taraftarlar yıkılıyordu. Sezon sonunda Manchester 3 puanın altında bir puan farkı ile şampiyon olursa eğer bu penaltının anlamı daha büyük olacak.

17.04.2011

Mario Balotelli vs Rio Ferdindand


İngiltere'nin en prestijli kupası olan Federasyon Kupası'nda haftasonu yarı final maçları oynandı ve 14 Mayıs tarihinde Wembley'de oynanacak finalde mücadele edecek 2 takım belli oldu.

Stoke City, Bolton'u 5-0 yenerek 128 yıllık tarihinde ilk kez FA Cup'ta finale yükselirken diğer yarı final mücadelesinde Manchester şehrinin 'Mavi' takımı City, 'Kırmızı' United'ı Yaya Toure'nin tek golü ile mağlup etti.

Maç sonunda Mancini haklı olarak büyük bir sevinç yaşarken Manchester City'nin uslanmaz golcüsü Balotelli yine maç sonuna damgasını vurdu. M.City'li futbolcular sevinç yumağı halindeyken Balotelli yanından geçen Ferdinand'a göz kırpma işareti yapmış ve ondan sonra olaylar çığrından çıkmış.

Bu arada videonun 50. saniyesinde Van Der Sar'ın olayları görüntüleyen bir kameramanı tartaklaması da gözlerden kaçmasın...

15.04.2011

Hafta Sonu Futbol


15 Nisan Cuma

20:00 Beşiktaş-Gençlerbirliği / Lig TV
21:30 Mainz 05-M'Gladbach / TRT 3 & TRT HD

16 Nisan Cumartesi

14:00 Boluspor-Rizespor / TRT 1
14:00 Ankaragücü-Bucaspor / Lig TV
16:00 Karabükspor-İBB / Digi Kanal
16:30 Hamburg-Hannover 96 / TRT 3 & TRT HD
17:00 West Brom-Chelsea / Spormax
17:00 West Ham-Aston Villa / PL TV
19:00 Roma-Palermo / Spormax
19:00 Fenerbahçe-Gaziantepspor / Lig TV
19:15 Manchester City-Manchester United / NTV Spor (FA Cup)

19:30 Werder Bremen-Schalke 04 / TRT 3 & TRT HD
21:45 Parma-Inter & Milan-Sampdoria / Spormax & TV8 (Dönüşümlü)
22:00 Lille-Bordeaux / Kanal A
23:00 REAL MADRID-BARCELONA / NTV SPOR

17 Nisan Pazar

14:00 Sivasspor-Kasımpaşa / Lig TV
14:00 Denizlispor-Diyarbakırspor / TRT 6
14:00 Tavşanlı Linyit-Orduspor / TRT 1
14:00 Mersin İY-Altay / TRT Anadolu
15:00 Kayserispor-Konyaspor / Digi Kanal
15:30 Heracles - PSV & De Graafschap v Twente (Dönüşümlü) - Beyaz TV
16:00 Fiorentina-Juventus / Spormax & TV8
16:30 Bayern Munih-Leverkusen / TRT 3 & TRT HD
17:00 Antalyaspor-Eskişehirspor / Digi Kanal
17:00 Samsunspor-K.Erciyesspor / TRT 1
18:00 Bolton-Stoke / NTV Spor (FA Cup)
18:00 Arsenal-Liverpool / Spormax & PL TV
18:00 Montpellier-Marseille / Kanal A
18:30 Dortmund-Freiburg / TRT 3 & TRT HD
19:00 Trabzonspor-Bursaspor / Lig TV
21:45 Napoli-Udinese / Spormax & TV8
22:00 Espanyol-Atletico Madrid / NTV Spor
22:00 PSG-Lyon / Kanal A
22:15 Porto-Sporting Lizbon

18 Nisan Pazartesi

20:00 Manisaspor-Galatasaray / Lig TV
20:00 Karşıyaka-Giresunspor / TRT Anadolu
22:00 Villareal-Zaragoza / NTV Spor

Liverpool 2011-2012 Sezonu Deplasman Forması!

14.04.2011

17 Günde 4 El Classico!


İş yerinde Celtic-Rangers maçlarının çok geyiğini yapmıştık arkadaşlarla. Lig maçı, Lig Kupası maçı, Federasyon kupası maçı derken bu sezon birbirleri ile çok maç yaptılar. Bu geyiği yaparken nereden aklımıza gelirdi ki Barca ve Real'in bu duruma düşeceği :)

Dün gece Messi'nin golü ile Barcelona'nın deplasmanda Shaktar'ı yenmesinden sonra bu gece de Real Madrid, Tottenham'ı Cristiano Ronaldo'nun attığı tek golle geçti ve 2 ezeli rakip resmen Şampiyonlar Ligi yarı finalinde birbirlerine rakip oldu.

Bu eşleşme ile beraber belki de 100 yılda bir olacak birşey gerçekleşti. 17 Nisan-2 Mayıs arasında bu 2 ekip tam 4 kez karşılaşacak. 1 sezon içinde 4-5 maç yapmaları alışılmadık bir durum değil ama bu 4 maçın 17 gün içinde olmasına ilerleyen yıllarda bir daha şahit olurmuyuz emin değilim.

İlk olarak 17 Nisan Cumartesi gecesi Santiago Bernabeu stadında lig maçında karşı karşıya gelecek bu 2 ekip. 29 Kasım 2010'da Nou Camp'taki maçta rakibine 5-0 mağlup olan Real Madrid için bir nevi rövanş maçı olucak bu maç. Ligde Barca'nın 8 puan gerisinde oldukları için kazansalar bile 5 puanlık farkın son 6 maçta kapanması zor.

Bu maçtan sadece 3 gün sonra İspanya Kral Kupası final maçında Valencia'nın stadı Mestella Stadı'nda kozlarını paylaşacaklar. Bu kupada 35. final maçına çıkan Barcelona'nın hedefi 26. şampiyonluk. Real Madrid'in ise daha önce oynadığı 36 Kral Kupası finalinde 17 kez şampiyonluğu var.

İspanya sınırları içinde oynanan 2 maçın ardından sıra uluslararası maçlara geliyor. Önce 27 Nisan'da Santiago Bernabeu'da, sonra da 2 Mayıs tarihinde Nou Camp'ta Şampiyonlar Ligi yarı finalinde izleyeceğiz onları. 2 takımın da tek hedefi olacak: Wembley Stadı'nda oynanacak final maçında yer almak.

Biz futbolseverler ise koltuklarımıza kurulup 2.5 haftalık süreç içinde tam 4 defa 'El Classico'ya tanık olacağız. Bizim nesil çok şanslı gerçekten :)

13.04.2011

Gomes'in İçine Hayrettin Kaçmış!



'The Legend'

Elbet birgün futbolu bırakacak. Ama o gün gelene kadar yaşı ne olursa olsun üstün performans sergilemeye devam edecek.

Ryan Giggs dün akşam Old Trafford'ta oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında yaptığı 2 asistle Chelsea'nin tüm umutlarını kırdı ve Manchester United'ın yarı finale çıkmasında başroldeydi.

Marsilya ile oynanan 2.tur maçında ve Chelsea ile oynanan ilk maçta Rooney'nin attığı tek golde asisti yapan isim olan Giggs bu sezon Şampiyonlar ligindeki 4. asistini yaptı. Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde sadece 4 maçta ilk 11'de başladığını da hatırlatalım.

Manchester United'da 20. senesini geçiren Giggs şu anda 38 yaşında. Birileri onun için yaşlı mı demişti :)

Chelsea 2011-2012 Sezonu İç Saha Forması!

A.Bilbao 2011-2012 Sezonu Deplasman Forması!


12.04.2011

Sami Yen Yıkılır Ama Anıları Silinmez!


İlk yarısını 2-0 yenik kapatmamıza rağmen 3-2 kazandığımız Real Madrid maçı, son dakika golü ile Fenerbahçe'yi Türkiye Kupası'nda elediğimiz maç, Ümit Karan'ın penaltı golü ile Beşiktaş'ı yendiğimiz maç, Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldığımız ve 90. dakikada 4 kırmızı kartın çıktığı maç...

Bu statta izlediğim ilk maç 17 Mayıs 1997'de 5-1 yendiğimiz ve Hakan Şükür'ün 4 gol attığı Ankaragücü maçıydı. Bu maçta Emre Belözoğlu ilk kez profesyonel bir maça çıkmıştı. O zamanlar yaşı daha 17 tabi. 1 sene sonra 6-1 biten Altay maçında yine Sami Yen'deydim. Hagi yine jeneriklik bir gol atmış 'Kral' Hakan Şükür de hat-trick yapmıştı. İnternetten maçı araştırınca Necati Ateş'in bize gol attığınıda öğrendim bu arada.

1999 depreminden sonra İstanbul'a taşınınca gönül verdiğim takım olan Galatasaray'ın birçok maçına gittim Ali Sami Yen Stadı'na. İlk paragrafta aklımdan hiçbir zaman silinmeyecek maçları sıraladım. Daha fazlası da var o maçların ama Real Madrid maçı benim için her zaman 1. maçtır.

Türk Telekom Arena gibi bir stada kavuştuğumuz için elbette çok müteşekkiriz emeği geçenlerden ancak insanın o kadar anısı geçen mabedinin yıkılması resmen içini parçalıyormuş. Yıkımın başladığı günün akşamında iş çıkışı Mecidiyeköy'den geçince bunu gerçek manası ile anladım.

11.04.2011

...ve Louis Van Gaal Gider!

2008-2009 sezonunda kulübün başına Jurgen Klinsmann'ı getiren Bayern Münih sezon sonunu beklemeden Almanların efsanevi futbolcusu ile yollarını ayırmış ve sezonu şu anda Leverkusen'in başında olan Jupp Heynckes ile tamamlamıştı.

2009-2010 sezonun başında ise büyük umutlarla Hollandalı teknik adam Louis Van Gaal getirildi takımın başına. O sezondan önce 5 senedir Alkmaar'ı çalıştıran ve son senesinde Hollanda liginde şampiyon olan Van Gaal, Bayern Münih ile ilk senesinde Schalke'nin 5 puan önünde Bundesliga şampiyonu olmuştu.

Hollandalı teknik adam geçen sezon sadece ligi kazanmakla kalmamış Bayern Münih'e Şampiyonlar Ligi'nde final oynatmış ve Almanya Kupası'nı da müzesine götürmüştü. Van Gaal Kicker tarafından '2010 yılının en iyi teknik direktörü' seçildi.

2010-2011 sezonu ise hem Van Gaal için hem de Bayern Münih için kabus gibi başladı. Ligde ilk 7 haftada sadece 7 puan alan Bayern daha sonradan toplarlansa da bu sezon aşırı formda olan Dortmund ve Leverkusen'in gerisinde kalarak şampiyonluk yarışından erken koptu.

Ligde kötü bir sezon geçiren Van Gaal'ın elinde sadece Şampiyonlar Ligi kalmıştı. Son 16'da eşleştiği Inter'i ilk maçta deplasmanda 1-0 yenmesine rağmen rövanşta kendi sahasında 88. dakikada yediği golle 3-2 yenilerek elenince Bayern Münih yönetimi sezon sonu Hollandalı teknik adamla yollarını ayıracağını açıklamıştı.

7 Mart'ta yapılan bu açıklamaya rağmen sezon sonu beklenmeden 10 Nisan günü Louis Van Gaal'in görevine resmen son verildi. 60 yaşındaki teknik adam da resimde görüldüğü üzere sadece çantasını ve ceketini alarak kulüpten ayrılmış :)

Juninho Zoru Başarmış!


Katar'ın Al-Gharaffa takımında futbl yaşantısını sürdüren Brezilyalı yıldız Juninho geçtiğimiz hafta yine jeneriklere girecek bir fririk golüne imza atmış.

Katar ligindeki 8. frikik golüne imza atan Juninho'nun bu golü takımını 3-1'lik galibiyete taşısa da ligin lideri Lehkwiya, Umm Salal'ı 3-0 ile geçerek son hafta öncesinde Al-Gharaffa ile arasındaki 5 puanlık farkı koruyarak ligi şampiyon tamamlayı garantilemiş.

Juninho üstüste 2. sezon takımını şampiyon yapamasa da attığı frikik golleri ile Katar liginin en popüler oyuncusudur herhalde. Juninho geçen sene olduğu gibi bu sene de 'Yılın futbolcusu' seçilir mi bilemem ama bu açıdan daha önce Lyon günlerinde frikik golü atmadığına eminim.

9.04.2011

Daha Önce Böyle Penaltı Atışı Gördünüz Mü ?


Görüntüler İsviçre Amatör Ligi'nde oynanan FC Sempach maçına ait. Penaltının başına gelen oyuncu ise 16 yaşındaki Finlandiyalı oyuncu Joonas Jokinen.

Daha önce böyle bir penaltı vuruşuna tanıklık eden olduğunu sanmıyorum. Ve tabii bundan sonra da bu oyuncu dışında kimsenin bu şekilde penaltı atışını deneyeceğini pek sanmıyorum. Hatta bunu evde yalnız yada mahalle maçlarında, halı saha maçlarında denemeyin diye de bir uyarı yapmakta fayda var.

8.04.2011

Hafta Sonu Futbol

8 Nisan Cuma

20:00 Bursaspor-Antalyaspor / Lig TV
21:30 E.Frankfurt-Werder Bremen / TRT 3 & TRT HD

9 Nisan Cumartesi

14:00 Denizlispor-Samsunspor / TRT 1
14:00 Bucaspor-Karabükspor / Lig TV
14:45 Wolves-Everton / PL TV
16:00 Konyaspor-Manisaspor / Digi Kanal
16:30 Hamburg-Dortmund / TRT 3 & TRT HD
17:00 Chelsea-Wigan / Spormax
17:00 Manchester United-Fulham / PL TV
19:00 Eskişehirspor-Fenerbahçe / Lig TV
19:00 Inter-Chievo / TV8 & Spormax
19:00 A.Bilbao-Real Madrid / NTV Spor
19:30 Stuttgart-Kaiserlaustern / TRT HD
21:00 Barcelona-Almeria / NTV Spor
21:45 Udinese-Roma / Spormax
22:00 Brest-Rennes / Kanal A
23:00 Mallorca-Sevilla / NTV Spor

10 Nisan Pazar

13:30 Juventus-Genoa / TV8
14:00 İBB-Sivasspor / Digi Kanal
14:00 Gaziantepspor-Ankaragücü / Lig TV
14:00 Orduspor-Adanaspor / TRT Anadolu
14:00 Giresunspor-Altay / TRT 1
14:30 Spor Toto 2. Lig Beyaz & Kırmızı Grup 30. Hafta Maçları
15:30 Ajax-Groningen / Beyaz TV
15:30 Blackpool-Arsenal / Spormax
16:00 Lazio-Parma / TV8
17:00 Gençlerbirliği-Kayserispor / Digi Kanal
17:30 PSV-Heerenveen / Beyaz TV
18:00 Aston Villa-Newcastle / Spormax & PL TV
18:00 Marseille-Toulouse / Kanal A
18:30 Leverkusen-Saint Pauli / TRT 3 & TRT HD
19:00 Galatasaray-Trabzonspor / Lig TV
19:00 Rizespor-Kartalspor / TRT 1
21:45 Fiorentina-Milan / Spormax & TV8
22:00 Lyon-Lens / Kanal A

11 Nisan Pazartesi

20:00 Kasımpaşa-Beşiktaş / Lig TV
20:00 Gaziantep BB-Boluspor / TRT Anadolu
22:00 Liverpool-Manchester City / Spormax & PL TV

7.04.2011

Tarihi Mağlubiyetten Sonra Lucescu!


Çeyrek final kuraları çekilmeden önce Guardiola en çekindiği takımın Shaktar olduğunu söylemişti. Buna rağmen maçın henüz 1. dakikasından itibaren büyük baskı kuran ve maçı %70 topa sahip olma oranı ile tamamlayan Barcelona Nou Camp'tan 5-1'lik galibiyetle ayrıldı.

Bu sezon 10. kez 5 ve üstünde gol atarak galip gelen Barcelona için bu skor alışılmış bir skor olsa da Lucescu yönetimindeki Shaktar Donetsk için tarihi bir mağlubiyet oldu ve çeyrek finale erken havlu attılar.

2004-2005 sezonunda Shaktar'ın başına geçen Lucescu 7. sezonunu geçirdiği Ukrayna ekibinin başında 2. kez bir maçtan 5 gol yiyerek mağlup ayrıldı. İşin ilginci diğer farklı mağlubiyetin de bu sezon gruplarda Arsenal'a karşı yine 5-1'lik skorla olması. Shaktar o mağlubiyete rağmen grubunu 15 puanla lider tamamlamıştı.

Hem Real Madrid'in hem de Barcelona'nın ilk maçlarını 4 farklı skorlarla geçmesi ile birlikte Şampiyonlar Ligi'nde 'El Classico' yarı finali olması hemen hemen kesinleşmiş oldu. Bu sayede 18 günlük bir süreç içinde 4 tane 'El Classico' maçı izleme şansına erişeceğiz ki bu şans herhalde yüzyılda 1 gelir :)

Rooney'nin Fizik Kurallarını Hiçe Sayan Gol Sevinci!

Chelsea ve Manchester United, 2008 yılındaki finalden sonra Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez birbirlerine rakip oldu.

O zaman gülen taraf penaltılarla Manchester United olmuş ve Alex Ferguson kariyerinin 2. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu yaşamıştı. Stamford Bridge'te oynanan bu maçı ise 35 gün önce burada 2-1 galip gelen Chelsea değil Manchester United kazandı ve 2008'in rövanşını vermedi.

Bu maçta forma giyerek Manchester United'ın Şampiyonlar Ligi'nde forma giyen en genç yaşlı futbolcusu ünvanını ele geçiren Ryan Giggs'in asistinde Rooney'nin attığı tek golle karşılaşmayı 1-0 galip tamamlayan Manchester United, 6 gün sonr Old Trafford'ta oynanacak rövanş maçı öncesinde büyük bir avantaj sağladı.

Şampiyonlar liginde 23. golünü atan Rooney'nin resimde görülen gol sevinci ise uzun süre konuşulacak cinsten. Aslında maç içinde izleyince pek anlaşılmıyor ama yukarıda görülen fotoğrafı kim nasıl bir açı ile çektiyse artık harika bir 'O an' yakalamış :)

Bu arada Salı günü 'Papatyam' işkencesi çektiren Star Tv'ye Çarşamba günü de bizlere 'İlker Yasin' işkencesi çektirdiği için ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor. Evra'nın 45+'da çizginin üstünden çıkardığı şutu 'Top ağlarda' diye anlatacak başka kaç spiker vardır ki dünyada di mi ?

6.04.2011

Real Madrid'e Turu Getiren Adam!

Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde maçlarını izlerken en çok keyif aldığım takımlardan biri Tottenham'dı. Kalalerinde çok gol görseler de bu tura kadar Şampiyonlar Ligi'nde en çok gol atan takım Real Madrid ile birlikte Tottenham'dı.

Çeyrek final kurasında en çok gol atan 2 takımın eşleşmesi futbolseverler olarak çok çekişmeli ve heyecan dolu 2 maç izleyeceğimizi gösteriyordu. Bir tarafta Mourinho'nun gelişi ile 6 sezonun ardından ilk kez çeyrek finale yükselen Real Madrid diğer tarafta ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde Inter'i ve Milan'ı saf dışı bırakan Tottenham.

La Liga maçlarında Güiza'yı aratmayan bir performans sergileyen Adebayor, Nobre'nin G.Saray maçlarında sürekli gol atması gibi Tottenham maçlarında sürekli gol atıyordu. Daha önce Tottenham'a karşı 9 maçta 8 golü bulunan Adebayor daha kaleye ilk şutunda fileleri havalandırdı. Maçı 2 golle tamamlayan Togolü golcü Tottenham'a karşı 10 maçta 10 gole ulaştı.

Maçın gollü geçmesini, Tottenham'ın en azından Real Madrid'in 1 eksiği kadar gol atmasını bekliyordum ama 15. dakikada Peter Crouch'un 2. sarı karttan atılması planda yoktu. Şampiyonlar Ligi tarihinin çift sarı karttan atılan en erken oyuncusu olan Crouch, Harry Redknapp'ın tüm planlarını alt üst ederken, 2. yarıda iyice kendi yarı sahasına kapanan Tottenham sahadan 4-0'lık bir mağlubiyetle ayrıldı.

Peter Crouch oyundan çıkarken onu ilk teselli eden kişi ise Jose Mourinho oldu. Belki de bu bir teselli değil teşekkürdü. Çünkü maçtan önce Mourinho bile bu turu bu kadar kolay geçeceklerine ihtimal vermiyordu eminim.

Stankovic Bunu Hep Yapıyor!



Dün gece oynanan çeyrek final maçları ile birlikte Şampiyonlar Ligi'nde heyecan kaldığı yerden devam ediyor.

Bir önceki turda Bayern Münih'i son dakika golü ile eleyen Inter'in bu turdaki rakibi yine Almanya'dan Schalke olmuştu. Guiseppe Meazza Stadı'nda oynanan ilk öaçta Inter 2 kez öne geçmesine rağmen sahadan 5-2'lik tarihi bir hezimetle ayrılarak yarı final şansını mucizelere bıraktı.

Şüphesiz bu 5-2'lik sonuç sadece çeyrek final maçları için değil, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynanan tüm maçlar dikkate alındığında en çarpıcı sonuç olarak göze çarpıyor. Bundesliga'da küme düşmeme mücadelesi veren Schalke, Magath'ın yerine gelen Ralf Rangnick ile Şampiyonlar Ligi'nde unutulmaz bir sezon yaşamaya devam ediyor.

Maçın henüz 23. saniyesinde yaklaşık 50 metreden attığı gol ile takımını 1-0 öne geçiren Stankovic'in golü ise uzun süre konuşulacak gibi. Schalke kalecisi Neuer'in ceza sahası dışına çıkıp topu kafası ile uzaklaştırmasını fırsat bilen Stankovic tam topun düştüğü yerde bulunarak harika bir gole imza attı.

Ama Stankovic'in bu şekilde attığı ilk gol değil bu. 17 Ekim 2009 tarihinde Genoa ile oynanan lig maçında Sırp oyuncu 45+4. dakikada bu golün neredeyse tıpa tıp benzerini Amelia'nın koruduğu kaleye atmış ve takımını 3-0 öne geçirmişti. Mourinho yönetimindeki Inter'in deplasmanda oynadığı Genoa maçını 5-0 kazandığınıda hatırlatalım.

4.04.2011

Bu Bir 'Andre Villas Boas' Yapımıdır!

Geride bıraktığımız haftasonu Portekiz liginde çok önemli bir karşılaşma vardı. Ev sahibi Benfica için bu maç belki şampiyonluk yolunda çok kritik bir maç değildi ama deplasman ekibi Porto için yendiği takdirde şampiyonluğunu ilan edeceği bir maçtı.

24 kez şampiyon olarak 32 şampiyonluğu bulunan Benfica'nın ardından Portekiz liginde en çok şampiyonluk yaşayan takım olan Porto son 8 yılda da 6 şampiyonluk yaşarak büyük bir başarıya imza attı.

Diğer 2 şampiyonluğu da Benfica'ya kapıtran Porto özellikle geçen sezon Braga'nın da gerisine düşerek ligi 3. bitirip Şampiyonlar Ligi'ne bile katılamayınca takımı 2006'dan beri çalıştıran ve Porto'yu 3 kez şampiyon yapan 64 yaşındaki Jesualdo Ferreira ile yollar ayrıldı. Yerine Porto'yu çalıştırdığı dönemde Jose Mourinho'nun yardımcılığını da yapmış Andre Villas Boas göreve getirildi.

Henüz 33 yaşında olan Boas birçok açıdan Mourinho ile benzerlikte gösteriyor. Pek karlak bir futbolculuk geçmişi yok. Mourinho gibi Bobby Robson'un yanında pişmiş bir teknik direktör. Mourinho gibi Robson'un tercümanlığını yapmadı ama başka ülkelere gidip maçları takip ederek sürekli bilgi alışverişinde oldu. 2009 yazına kadar da hem Porto, hem Chelsea, hem de Inter Milan'da Mourinho'nun yardımcı antrenörlerinden biri oldu.

Ekim 2009'da ilk kulüp teknik direktörlük deneyimini Academica ile yaşayan genç teknik adam ligin son sırasındayken aldığı Academica ile sezonu düşme hattının 10 puan üstünde 10. sırada
olarak tamamladı.

2 Haziran 2010'da Porto'nun başına geçen Boas ilk resmi maçında Portekiz Süper Kupası'nda Benfica'yı 2-0 mağlup ederek sezona harika bir giriş yaptı ve devamınıda şu güne kadar getirdi.

Benfica maçına çıkana kadar ligde oynadığı 24 maçta sadece 2 beraberlik aldı ve hiç yenilgi yüzü görmedi. Ezeli rakibi Benfica'yı hem de Benfica'nın sahasında 2-1 yenerek ligin bitimine 5 hafta kala Benfica'nın 16 puan önünde şampiyonluğunu ilan etti. Ligde iç sahada oynadığı 13 maçın tamamından galip ayrıldı.

Her ne kadar uzun yıllar sona Porto ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmese de Avrupa Ligi'nin açık ara favorisi olarak Portekiz ekibi gösteriliyor. Beşiktaş'ın da yer aldığı L grubundan 5 galibiyet 1 beraberlikle çıkan Porto, son 32'de Sevilla'yı son 16'da ise CSKA Moskova'yı eleyerek bu kupada ne kadar favori olduğunu bir kez daha ispatlamıştı.

Geçen sezon kabus gibi bir sezon geçiren Porto, 'Yeni Mourinho' olarak adlandırılan Boas'ın önderliğinde bu sezon başarıdan başarıya koşuyor. Porto'yu şampiyon yapan en genç 3. teknik direktör olarak tarihe geçen Bosa'ya şimdiden Liverpool ve Juventus gibi kulüpler merceğina aldı bile.


Bu arada yukarıdaki resim de Benfica-Porto maçının en ilginç karelerinden biri. Maç sonunda resmen şampiyonluğunu ilan eden Portolu futbolcular maçtan sonra şampiyonluk turu atıyorlar Estadio da Luz Stadyumu'nun çimlerinde.

Portolu futbolcuların şampiyonluğu kutlamak hakları ama Benficalı yöneticiler daha fazla buna dayanamarak stadyumun ışıklarını kapatıyor. Portolu futbolcular ise hiçbişey olmamış gibi onları çeken kameraların ışıkları ve Estadio da Luz Stadyumu'ndaki reklam panolarının ışıkları ile şampiyonluk sevinçlerini kesmiyor.

Aşağıdaki videoda stadyumların ışıklarının kapandığı an gayet komik :)


Arşivlik Maç + Cavani Şov!

3.04.2011

Juninho Hala Bildiğiniz Gibi!


8 sezon Lyon'da top koşturup Fransa'da efsane olduktan sonra yaşı dolayısı ile 2009 yılında Katar ligi takımlarından Al-Gharafa'ya transfer olan Juninho Katar'da da frikik gollerine devam ediyor.

Geçen sezon Juninho'nun takımı Al-Gharafa ligi şampiyon olarak tamamlarken sezonu 20 maçta 7 golle tamamlayan Brezilyalı yıldız, Katar Futbol Federasyonu tarafından 'Yılın Oyuncucu' seçilmişti.

Bu sezonda attığı frikik golleri ile takımını yine şampiyonluk yarışından tutan 35 yaşındaki futbolcu 2 sezonda Al-Gharafa forması ile toplamda 13 gol atarken bu gollerin 7'sini frikikten attı.

Juninho'nun son kurbanı Al-Rayyan takımı olmuş. Katar'da sezonun bitimine 2 hafta var ve Juninho'nun sözleşmesi sezon sonunda bitiyor. Bakalım gelecek sezon Juninho'nun bu muhteşem frikik gollerini hangi takımda izleyeceğiz.

29.03.2011

Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final Eşleşmeleri!


Bundan tam 3 ay önce Şampiyonlar Ligi'nde 2. tur eşleşmeleri belli olduğunda o eşleşmeler ile ilgili şu postta tahminlerde bulunmuştum.

Bahiste özellikle İddaa'da çok uzman değilim ama Avrupa futbolunu uzun yıllar dikkatle takip etmenin verdiği tecrübe ile 8 eşleşmenin 7'sini doğrun tahmin etmişim. Bilemediğim tek eşleşme ise son dakika golü ile Inter'in Bayern Münih'i elediği eşleşme oldu.

Gelelim çeyrek final maçlarına;

Guardiola çeyrek final kuraları çekilmeden önce en çekindiği takımın Shaktar Donetsk olduğunu söylemişti. Kaderin bir cilvesimdir nedir Barcelona çeyrek finalde Ukrayna ekibi ile eşleşti. Tarihinde ilk kez çeyrek finale yükselen Shaktar Donetsk, Lucescu'nun takımın başına geçtiği 2004-2005 sezonundan itibaran her sezon bir basamak daha yukarı çıkarak buralara geldi. İki ekip bugüne kadar daha önce 5 kez karşılaşırken 3'ünü Barcelona 2'sini Shaktar yendi. Özellikle 28 Ağustos 2009'da oynanan ve Pedro'nun 115. dakikada attığı gollle Barcelona'nın 1-0 yendiği Süper Kupa maçı unutulmazlar arasına girdi. Barcelona turun favorisi olsa da ilk maçın İspanya'da olması ve Lucescu'nun deplasmanlarda oyunu iyi kitleyebilmesi 180 dakika boyunca Barcelona'nın soğuk terler dökmesine sebep olur. Yine de Xavi-Iniesta-Messi faktörü ile %51 Barcelona turu geçer.

Belalısı Lyon'u eleyerek Jose Mourinho yönetiminde 6 sezonun ardından ilk kez çeyrek finale kalan Real Madrid, tarihinde ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale yükselen Tottenham ile son 4'e kalma mücadelesi verecek. Bu 2 takım daha önce hiç resmi maç yapmadı. Tur için herkes Real Madrid'i favori görse de ben bir önceki turda Milan'ı eleyerek büyük sürprize imza atan Tottenham'ın eleyeceğini düşünüyorum. Cristiano Ronaldo, Marcelo ve Benzema'nın İspanya'daki ilk maçta oynamamasının bu tercihi yapmamda payı büyük elbette. İş yerinde Tottenham'ın R.Madrid'i eleyeceğine dair iddiaya bile girdim, bakalım ne olucak :)

Chelsea-Manchester United eşleşmesi şüphesiz çeyrek finalde en dengeli geçecek eşleşmelerden biri. Turu geçen takım 180 dakika sonunda belli bile olmayabilir, penaltılara kadar bile gidebilir 2.maç. Chelsea her ne kadar ligde lider M.United'ın 11 puan gerisinde olsada 1 ay önce Stamford Bridge'te oynanan lig maçını 2-1 kazanmıştı. 2 İngiliz devi 2008 yılındaki finalden sonra Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez karşı karşıya gelecek. O finali penaltılarla geçen M.United tur yine penaltılara kalırsa eğer bu sefer 3 sene önceki gibi şanslı olmayabilir. Favorim birazda duygusal olarak Manchester United. Yine de turu geçen takımı çok küçük nüanslar belirler gibi geliyor bana.

Çeyrek finale kalan 8 takım belli olduğu zaman en zayıf halka olarak Schalke gözüküyordu. Son dakikalarda attığı golle Bayern Münih'i deplasmanda 3-2 yenip eleyen Inter'in o kadar zorlu 2 maçtan sonra en zayıf takım ile eşleşmesi hakkıydı aslında. Şampiyonlar Ligi son şampiyonu grupta Werder Bremen, 2.turda B.Münih'ten sonra çeyrek finalde Schalke ile eşleşerek Şampiyonlar Ligi'nde yer alan 3 Alman takımı ile de eşleşerek ilginç bir istatistiğe imza attı. Her ne kadar Raul, Huntelaar, Jurado gibi tecrübeli oyunculara sahip olsa da Schalke'nin Inter karşısında pek bir şansı olduğuna ihtimal vermiyorum. Bundesliga'da küme düşme hattının 5 puan üstünde yer alan Schalke 3 hafta önce Felix Magath'ın yerine Ralf Rangnick'i getirerek önceliğini lige verdiğini ispatlamış oldu zaten.

18.03.2011

Balotelli D.Kiev Maçına Kafa '1 Milyon' Çıkmış!


Balotelli'nin vukuatları bir türlü bitmiyor. Bu sefer ki vukuatı Dinamo Kiev ile oynanan maçta yaşandı.

Maçın başıda sahaya ısınmaya çıkan Balotelli yeleğiyle kavga etti. Yeleği bir türlü giymeyi başaramayan Balotelli sinirlenerek yere attı. Balotelli'nin imdadına ise takımın teknik ekibinden bir çalışan yetişti. Ama o kişinin desteği de pek işe yaramadı.

2-0'lık mağlubiyetin rövanşında kendi sahasında Dinamo Kiev'i ağırlayan Manchester City mücadelen 1-0'lık galibiyetle ayrıldı ve Avrupa Ligi'ne veda etti.

Cüneyt Çakır'ın yönettiği maçta Manchester City'nin uslanmaz golcüsü Balotelli 36. dakikada Popov'un hem karnına hem de bacağına tekme atarak kırmızı kart gördü ve takımını bu önemli maçta 65 dakika 10 kişi bıraktı.

Balotelli'nin bu maça nasıl bir kafa ile çıktığını gerçekten merak ediyorum :)

Related Posts with Thumbnails